23 Nisan 2009

YÜKSEL AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA KONUŞTU.

http://www.cuneytyuksel.com/Portals/13/haberler/C%C3%9CNEYT%20Y%C3%9CKSELap%20300.jpg
AK Parti Mardin Milletvekili, Ak Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı; Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve Karma Parlamento Komisyonu Üyesi Yard. Doç. Dr. Cüneyt YÜKSEL Türkiye’nin Avrupa Birliği Süreci’nde attığı adımları anlatmak üzere Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’na seslendi.

Yerel Seçimlerin ardından yoğun programına devam eden Yüksel; Dış Politika ile ilgili temaslarını hızlı bir şekilde sürdürüyor.

31 Mart - 2 Nisan tarihleri arasında 61. KPK Toplantısı’na katılmak için Brüksel’de bulunan Milletvekili Yüksel; burada Türkiye’nin Avrupa Birliği Süreci’nde attığı adımları Avrupa Parlamentosu’nda anlattı.

Constantinos Karamanlis Enstitüsü ve Avrupa Çalışmaları Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği Brüksel Merkezli Tink-Tank Kuruluşlarından Friends of Europe Genel Sekreteri Giles Merrit’in yönettiği panele; Avrupa Halk Partisi Genel Sekreteri Antonio Lopez-Isturiz; Avrupa Birliği - Türkiye Karma Parlamento Komisyonu’ndan Avrupa Parlamento Üyeleri Maria-Eleni Kopa ve Margaritis Schinas, Ekonomi ve Yönetim Editörü Katharina Wetzel-Vandai ve Constantinos Karamanlis Enstitüsü Direktörü Profesör Dr. Constantine Arvanitopoulos katıldı.

Panelde Türkiye’yi temsil eden Ak Parti Mardin Milletvekili Yard. Doç. Dr. Cüneyt Yüksel Avrupa Parlamentosu’ndaki kalabalığa seslendiği konuşmasından satır başları şu şekilde:

Öncelikle şunu vurgulamalıyım ki Türkiye’nin stratejik bir hedefi niteliğindeki Avrupa Birliği üyeliğimiz, evrensel norm ve uygulamalarıyla ülkemizde günlük hayatın her alanında yansımalarını gösterecek büyük bir reform ve dönüşüm sürecidir. Avrupa Birliği katılım sürecinde gerçekleştirdiğimiz her bir reformun ardından Türkiye biraz daha ilerlemekte, refah seviyesi biraz daha yükselmekte ve ülkemiz çağdaş standartlara biraz daha yaklaşmaktadır.

Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği hükümetimizce yüksek öncelikli olarak belirlenmiş bir konudur.

Avrupa Birliği’ne verdiğimiz önemi gerek Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün, gerek Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Dış İşleri Bakanımız Ali Babacan’ın, Başmüzakereci Devlet Bakanımız Egemen Bağış’ın gerekse Avrupa Birliği uyum Komisyonu olarak biz milletvekillerinin ziyaretlerinde sürekli vurgulamaktayız.

Bu ziyaretler, ülkemizin AB sürecine bakışını ve verdiği önemi göstermektedir. AB Komisyonu ile gerek Başkan düzeyinde gerek üyeler düzeyinde görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerin hepsi son derece olumlu ve iki taraf açısından da yararlı oldu.

Görüşmelerimizde Türkiye ile AB arasındaki süreci gözden geçirdik.

AB ile müzakerelere başladığımızdan bu yana 10 fasıl açıldı. Bizlerin hedefi yenilerinin hızla açılmasıdır. Amacımız müzakereleri başarıyla bitirmek ve Türkiye’yi Avrupa Birliği’nde tam üye olarak görmektir.

Bu bağlamda hükümetimiz AB müktesebatına uyum amacıyla ekonomik, sosyal ve demokrasi alanlarında devrim niteliği taşıyan yasal düzenlemelere imza atmıştır ve önümüzdeki dönemde de devam edecektir.

Türkiye reform sürecine ciddi ve kararlı bir şekilde devam etmekte ve bu stratejik süreçte herkes elinden geleni yapmaktadır. Bakınız iç politikamızda yaşanan yoğun gelişmelere rağmen AB Süreci’nde 30 dan fazla yasa çıkarttık. Kyoto Protokolü’nün imzalanması, Kürtçe yayın yapan TRT 6’nın yayına geçmesi, azınlık hakları gibi önemli konularda adımlarımızı attık.
http://www.cuneytyuksel.com/Portals/13/haberler/ap%20300.jpg
Şurası bir gerçek ki AB, Türkiye ile müzakerelere başlamadan önce kendi iç değerlendirmelerini yapmış ve Türkiye'nin AB'ye çok şey katabileceğini düşündüğü için müzakerelere başlama kararı vermiştir. Biz ne kadar Avrupa Birliği ne ihtiyaç duyuyorsak Avrupa Birliği nin de bize ihtiyacı var. Avrupa Birliği eğer küresel bir güç olmayı hedefliyorsa ve medeniyetler çatışmasını ortadan kaldırmak istiyorsa medeniyetler ittifakını gerçekleştirmesinin şart olduğunu da belirtmek gerek.

En önemlisi, Türkiye’nin AB üyeliği Batı ile Doğu arasında kültürel bazda bir farklılık olduğu şüphesini ortadan kaldıracaktır.

Her yerde ifade ettiğimiz gibi Medeniyetler İttifakı’nın dünyadaki en önemli adresi Avrupa Birliği olmalıdır çünkü AB içerisinde halkı Müslüman olan tek ülke Türkiye olacaktır. İslam Dünyası ile Batı Dünyası arasında köprü olacak tek ülkenin Türkiye olacağı gerçeği de asla göz ardı edilmemelidir.

2009 senesine Avrupa Birliği’ne tam üyelik yolunda çok hızlı adımlar atılması gereken bir yıl olarak girdik. 2008’i Ulusal Programımızı kabul ederek bitirdik. Hemen ardından Baş müzakerecilik görevini yürütecek Devlet Bakanlığı’na Sayın Egemen Bağış’ın atanmasıyla bu sürece verdiğimiz önemi gösterdik.

Bakınız 2008’i Ulusal Programımızı kabul ederek bitirdik. Önümüzdeki 4 yıl içerisinde gerçekleştireceğimiz reformların bir yol haritasını oluşturan 2008 Ulusal programı Bakanla Kurulu’muzun onayıyla 31 Aralık 2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Bu program Türk mevzuatının AB Mevzuatına uyumlaştırılmasını temine 400 ün üzerinde birincil ve ikincil mevzuatın kabul edilmesini öngörmektedir. Bu çok ciddi bir çalışmadır.

Hemen ardından 2009’a Baş müzakerecilik görevini yürütecek Devlet Bakanımızın atanmasıyla başladık.

2009 senesine Avrupa Birliği’ne tam üyelik yolunda çok hızlı adımlar atılması gereken bir yıl olarak girdik. Ama bu adımları biz atarken aynı hızı, aynı heyecanı karşı taraftaki muhataplarımızdan da beklemekteyiz.

Son dönemde Türkiye’de AB Reform süreci açısından fazla bir mesafe kat edilmedi diyenlere en güzel cevap belki de yapılanları somut bir şekilde sıralamaktan geçecektir.

2007 – 2008 yasama yılında, meclisimiz AB Katılım sürecine ilişkin 30’dan fazla yasayı karara bağlamıştır. Bunların arasında, önemli bir tartışma konusu olan Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi ve Vakıflar Kanunu da bulunmaktadır. Halihazırda yine 30 kadar yasa Meclisimizin gündemindedir. Türk Ticaret Kanunu ve Sendikalar Kanunu da bunların bazılarıdır.

Biz AB Üyelik sürecimize de katkıda bulunacak şekilde ülkemizdeki temel hak ve özgürlüklerin kapsamının genişletilmesi amacıyla reform sürecimizi daha da ileri götürmek konusunda kararlıyız. Reformları her şeyden önce halkımızın beklentileri ve yaşam standartlarının yükseltilmesi doğrultusunda gerçekleştiriyoruz ve gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum