Yeni İmar Planıyla Sürgücüdeki Sokak, Cadde ve Meydan İşgalleri Son buluyor

Meydanların yerleşim birimlerinin hayatındaki önemi anlatmakla bitmez. Her yerleşim biriminin mutlaka bir meydanı vardır. Her meydanın adı bulunduğu yerin en önemli bir özelliği ile anılır. İstanbul Taksim meydanı ne kadar önemli ise Sürgücü Çeşme meydanı da o kadar büyük önem arzetmektedir. Meydanlar yerine göre davullu zurnalı düğünlere, yerine göre ise siyasi mitinglere ve gösterilere ev sahipliği yapar. Sonradan en güzel yapılar inşa etmek olanağı olduğu halde meydanları ise sonrada inşa etmek mümkün değildir. Bana göre bir insanın işleyebileceği en büyük suç ne ise halkın ortak kullanım alanı olan bu meydanları önemsiz görmek, ortadan kaldırmak, işgal etmek veya tüm bunların yapılmasına göz yummak da o kadar büyük bir suçtur.

Resmi Büyütmek içim tıkla
Sürgücü Nahiye olarak idare edildiği 1970 li yıllarda çeşmeden karşıyaka mahallesine kadar olan büyük geniş alan, Çeşme meydanı olarak köyün ortak malıydı. Bu meydanın yarısı Nahiye müdürü, muhtar ve ihtiyar heyetinin imzasıyla satılmış. (Paranın nerede harcandığı ise meçhul) Diğer kısımlar ise Zamanın muhtarları tarafından kendilerine göre satın alındı, köy halkına göre ise zimmetlerine geçirildi yada yağmalandı.

Asıl diğer önemli mesele ise Sürgücünün belde olduğu 1996 yılından sonra dönemin belediye başkanı Şehmus SÜRER'e muhalif olan yada ona meydan okumak istiyen kesimler, başta meydanlar olmak üzere cadde ve sokakları işgal ettiler. Kimisi evinin duvarını, kimisi ise avlusunun duvarını meydan, cadde veya sokaklara doğru kaydırdı. Sürgücü halkına göre bunun asıl sebebi dönemin belediye başkanının göz yumması. Daha sonra dönemin belediye başkanı meydanı boş bulunca, buraya belediye binası inşa etmeye çalıştı. Hatta temel kazıldı binanın bodrum olarak kullanılacak kısmının betonu döküldü. Belde halkının karşı çıkması ve bu iş mahkemeye intikal etmesi, (Keşke halk her konuda böyle duyarlı olsa ve beldenin ortak menfaatlerine sahip çıksa) belediyenin mahkemeyi kaybetmesi sebebiyle ve sonraki dönemde işbaşına gelen belediye Başkanı Zeyniye ÖNER tarafından bu belediye inşaatı yıkılıp, toprakla dolduruldu ve şu anki görünümüne kavuştu.

İşte eğer günümüzde halkın da desteğiyle şimdiki belediye başkanı Fikri ÖKMEN ciddi bir irade gösterip Yeni İmar Planını uygulasa tüm bu işgaller son bulacak. Belde halkının ortak malı sayılan Meydanlar, Cadde ve Sokaklar eski genişliğine kavuşacak.
Yeni İmar planının uygulanmasının diğer bir önemli avantajı ise bundan sonra inşa edilecek binaların belediyenin izni olmaksızın yapılamayacak olması ve böylece çarpık yapılaşmanın önüne geçilmesi.