4 Eylül 2008

Eğitimimiz deneme tahtasına dönüşürse!...- NEZİR GÜNEŞ


Eğitim ve öğretim yılı ilimizde sancılı başladı. Okulların açılmasına sayılı günler kala eğitimde yaşanan bildik ve yanlış uygulamalar 7’den 70’e herkesi tedirgin etmeye başladı bile.

Geleciğimizin teminatı olarak gördüğümüz evlatlarımız gecelerini gündüzlerine katarak ve söz yerindeyse hayatı kendilerine zehir edercesine çalışıyorlar. İlköğretime giden çocuklarımız OKS için çırpınıp dururken liseli gençlerimiz ise ÖSS için son nefeslerine kadar mücadele ediyor. Çocuklarımızın velileri ise geçinmenin bile zor olduğu bu dönemde çocuklarının eğitim, servis, kırtasiye ve dershane masrafları için ekstra masrafların altına giriyorlar. Diğer tarafta öğretmenlerimiz okullarda büyük bir özveri ile öğrencilerimizi eğitmenin telaşında, idarecilerimiz ise geleceğe taşımak istediği öğrencilerimiz için daha iyisini nasıl yapabilirim kaygısı içinde. Sayın valimiz Mehmet Kılıçlar ise devletin bütün imkânlarını eğitim için seferber etmiş durumda.

Peki bu kadar çaba, uğraş ve seferberliğe rağmen eğitimde alınan genel sonuç niçin hep sıfır oluyor. Yine ilimiz OKS'de ve ÖSS'de Türkiye sonuncuları arasında…

Aslında bu süreçle ilgili olarak daha önce uyarıcı nitelikte birkaç yazı daha yazmıştım. Bu konuda en büyük sorumluluğun siyasi iradenin elinde olduğunu ve siyasilerin Mardin’deki eğitime ne zaman ki “çocuklarımızı geleceğe hazırlayan bir kurum” olarak gördükleri andan itibaren düzeleceği uyarısında bulunmuştum. Tabi bu uyarıları yaptığımda Mardin’in eğitim kalitesinin artırılması ve mahkûm olduğu son sıralardan kurtulmak için başlatılan eğitim seferberliği başlatılmıştı. Önce valilikçe ihtiyaç duyulan derslikler için hızla bir yapılaşmanın içine girilmiş, hayırsever işadamlarımızdan da büyük bir destek alınmıştı. Okul öncesi eğitimde yapılan düzenleme ve desteklerle istenilen seviyeye gelinmişti.

Siyasiler üzerlerinde düşen görevi yerine getirmedi

Bu eğitim seferberliği A`dan Z`ye dört dörtlük bir şekilde işlemesine rağmen siyasilerin üzerine düşen görevleri yerine getirmemeleri istenen başarıyı getirmedi.

Siyasi iradenin ihmalkârlığı, eğitim kadrolarındaki değişim veya deyim yerindeyse Mardin’deki eğitim kadrolarının deneme tahtası olarak kullanılması istenilen başarının önüne geçti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü koltuğu başta olmak üzere müdür yardımcıları, şube müdürleri ve liselerin okul müdürleri kadroları hep siyasi çıkarlar gözetilerek korundu veya boş bırakıldı.

Buna örnek olarak üçlü kararname ile ilimize 2 Temmuz 2004 tarihinde atanan Selim Uran’ın yerine 7 Eylül 2005 tarihinde Aksaray AK Partili milletvekillerinin illerine istedikleri birini atamak için Aksaray İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Yılmaz’ı Mardin’e atamasını yaptılar. İlimizde kısa bir süre görev yapan İbrahim Yılmaz’ın Danıştay’a MEB aleyhine açtığı davayı kazanması ve kendi iline geri dönmesi ile boşalan göreve Selim Uran tekrar getirilmişti. 2006 yılında Selim Uran’ın ikinci sefer görevine iade edilmesinden sonra da görevinden alınmış ve daha sonra tekrar Danıştay kararı ile geri dönmüştü. Selim Uran’ın son olarak 12 Temmuz 2007 tarihinde görevinden alınması ile İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Abdulmenaf Bilgin vekâlet etmeye başlamıştı.

AK Partili dört milletvekilinin Mardin’e atanacak il milli eğitim müdürü ismi üzerinde uzlaşamaması üzerine 28 Aralık 2007 tarihinde MEB kararı ile Aksaray’da olduğu gibi Ispartalı vekillerin isteği üzerine kendi illerinin Milli Eğitim Müdürü Mehmet Peker, Mardin’e atanıyordu. Tabi deneme tahtasına dönen Mardin Milli Eğitim Müdürlüğüne ataması yapılan Mehmet Peker, Mardin’e bile uğrama zahmetinde bulunmamıştı. Mardin, 2007 eğitim yılını da müdürsüz kapatırken birkaç gün önce Elazığ Milli Eğitim Müdürü Hasan Dal’ın ilimize atandığı haberini aldık. Birkaç telefondan sonra atama şeklini öğrenmemiz bize bir hayal kırıklığı daha yaşatmıştı. Sayın Müdürümüz Hasan Dal da önceki müdür atamaları gibi kendi bulunduğu ilde AK Partili milletvekillerinin istediği başka bir müdür olunca Elazığ’daki hali hazır müdürü de Mardin’e göndermişler. Tabi yeni müdürümüzle bu konuda daha bir görüşme yapmadım ama hafta başında görevine başlayan müdürümüzün de Elazığ’a geri gitmesi için Danıştay’a başvurması en doğal hakkı.

Tabi bu örneklerin aynısı milli eğitim müdür yardımcıları ve şube müdürleri için de geçerli. Alın size birer örnek daha bir süre önce istenilmedikleri iddiası ile ilimize ataması yapılan Şube Müdürü Mustafa Zincirkıran Danıştay kararı ile geldiği Kahramanmaraş iline geri giderken ilimizden de Konya iline ataması yapılan Müdür Yardımcısı Ali Coşkuner de mahkeme kararı ile tekrar Mardin’e geri dönmüştü.

AK Partili milletvekillerini suçlu buluyorum

Ben hak aramak, sıradan her insanın hakkı olduğu gibi bir milli eğitim müdürünün de hakkıdır diyorum. Bu nedenle haksız ve isteği dışında ilimize atanan milli eğitim müdürlerimiz görev yerlerine geri dönmek için mahkeme yolunu arşınlıyorsa bunda milli eğitim müdürlerimizi hiç kimsenin yadırgama hakkı yoktur. Yadırganırsa, Mardin’i deneme tahtası yapan AK Parti milletvekilleri ve her seferinde aynı atama yapan Milli Eğitim Bakanı yadırganmalı. Çocuklarımızın geleceği için ilimizin deneme tahtası gibi bir dönem daha yaşamaya tahammülü yoktur. Çünkü yaşanan bu süreçte yaz-boz tahtasına dönen milli eğitim müdürlüğüne atama sistemi ile deneme tahtasına dönen eğitim sistemi okullardaki idarecilerin üzerindeki olumsuz etkisi ile eğitim veren öğretmenlere ve dolaylı yönden de öğrencilere de olumsuz olarak yansımıştır.

Yani son dört yıl içerisinde 9 kez değişen il milli eğitim müdürlüğü koltuğunda oturan isimlerin hepsinin Mardin’in eğitim seviyesini nasıl artırabilirim? Düşüncesinden çok kendi atama ve tayin işlemleri ile ilgili olaylarla uğraşmaları bugünkü eğitim durumumuzu açıklaması açısından önemli buluyorum. Bu deneme tahtasının oluşumundan şahsen ben sorumlu olarak AK Partili milletvekilleri buluyorum. Yukarıdaki illerde de olduğu gibi başka illerin vekilleri kendi illerindeki eğitim kalitesini artırmak için el birliği ile çalışırken kendi vekillerimizin son dört yıl içerisinde Mardin’e atanacak bir mili eğitim müdürü ismi üzerinde uzlaşamadıkları için atama yapamamaları ise hazin bir durumdur. İlimizde milli eğitim kurumu deneme tahtasına dönüşmüşse demek ki daha çok çekeceğimiz var…

Yıllarca Usta Yetiştirdik

Eskiden Mardin olarak her alanda deneme tahtasıydık. Çok şükür birçok alanda onu aştık ama halen de sıkıntısını yaşıyoruz. Aslında bakarsanız Türkiye, Mardin iline çok şey borçlu.. Çünkü Mardin ve komşu iller kamunun her kademesinde işinin acemisi olan kişileri birer usta olarak yetiştirerek Türkiye’nin her yerine işinin ustası olarak başka şehirlere gönderdi. Yıllarca her meslekte ilk göreve atananlar ilimize atandı. Gelip burada acemiliklerini üzerimizde deneyip bilmediklerini ve mesleki meraklarını bizim üzerimizde deneyerek alanlarında uzmanlaşıp gittiler. Bunu eğitimde de yaşadık, sağlıkta da, bayındırlıkta da ve daha nice kurumda. Bana mı kalmış buranın tasası ya da yası düşüncesiyle hareket edenler ise azıcık sıkıştıklarında istifayı basıp gidiyorlardı. Burada acemi olarak işe başlayanlar daha sonra gittikleri yerlerde işlerinin gerçek birer ustası oluyorlardı. Tabii bu arada olup bitenler de bana, sana, ona, bize, size ve diğerlerine oldu. Yani anlaşılan ilimizin birçok alanda geri kalmasının sebeplerinden biri de buydu.

Haber: www.mardinlife.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum