16 Eylül 2008

Erken gebelikte sık karşılaşılan sorunlar

Gebelik anne adayının fizyoloji ve psikolojisini değiştiren uzun süreli bir dönemdir. Bu dönemde gerek fizyolojik gerekse patolojik pekçok yakınma anne adayını rahatsız eder. Bunlardan en çok karşılaşılanlar şunlardır.

Bulantı & Kusma
Gebelik esnasında salgılanan bazı hormonlar (özellikle bhCG) annede beyindeki bulantı merkezini etkileyerek bu şikayete neden olur. Genelde gebeliğin 6. haftası civarında başlar.Bulantı en sık sabah kalkıldığında hissedilir. Buna sabah hastalığı adı da verilir. Gün içerisinde normalde rahatsız etmeyen yemek kokuları, sigara kokusu, parfüm kokusu gibi uyaranlar anne adayında şiddetli bulantılar ve kusmalar yapabilir. Bu duruma Emesis gravidarum denir. Anne adayı tiksinme hissi nedeni ile yemek yiyemez. Emesis gravidarum durumunda yapılması gereken azar azar ama sık sık kuru gıdalar tüketmektir. Kuru ekmek, peksimet, kraker uygun yiyeceklerdir. Ayrıca bulantıyı uyaran etkenlerden mümkün olduğunca uzak durmak şikayetleri önemli ölçüde azaltır. Bu yaklaşım ile şikayetler azalmaz ise bulantıyı önleyici ilaç tedavileri gündeme gelir. Burada tercih edilmesi gereken ilaçlar özellikle gebelik bulantılarına yönelik hazırlanmış ilaçlar olmalıdır ve mutlaka doktor tavsiyesi ile alınmaldır. B grubu vitaminler de faydalı olur. Kusmaların ilaçla da geçmediği durumlarda anne adayı yeteri kadar beslenemiyor demektir. Bu durumda anne öz kaynaklarını tüketmeye başlar ve kanda asit miktarı artar. Yapılan idrar tetkikinde bu asitlerin yüksek oranda saptanması hastanede yatarak tedaviyi gerektirir. Kusmalara bağlı olarak gelişen sıvı eksikliği ve sodyum, potasyum gibi bazı elementlerin açığı mutlaka tedavi edilmelidir.Anne adayına damardan sıvı, bulantı önleyici ilaçlar ve vitamin takviyesi yapılır. 2-3 gün içerisinde kişi kendini toparlar. Bu duruma hiperemesis gravidarum adı verilir. Gebeliği bağlı bulantı ve kusmalar 16. hafta civarında azalarak kaybolur. Çoğul gebelik, mol gebeliği gibi hormonların normalden fazla salgılandığı durumlarda şikayetler daha uzun süreli ve şiddetlidir.

Sık İdrara Çıkma
Gebelik ilerledikçe büyüyen rahim hemen önündeki mesanenin kapasitesini azaltır. Bu nedenle kişide sık sık idrara çıkma hissi görülür. Bu tamamen normal bir durumdur. Ancak idrar yaparken yanma söz konusu ise bir enfeksiyonun belirtisi olabilir ve mutlaka incelenmesi gerekir.

Vajinal Akıntı ve Kaşıntı
Gebelikte artan östrojen hormonunun etkisi ile vajinal akıntı ortaya çıkabilir. Bu akıntı renksiz ve kokusuzdur. Eğer beraberinde kötü koku mevcut ise ve akıntı sarı-yeşil renkte ise bir enfeksiyon söz konusu olabilir. Ayrıca yine gebelik esnasında vajinanın asiditesi ve glikojen miktarındaki değişimlere bağlı olarak mantar enfeksiyonlarına uygun bir zemin hazırlanır. İçerisinde beyaz renkli parçacıklar olan ve kaşıntının eşlik ettiği akıntılar mantar enfeksiyonu lehinedir ve mutlaka tedavi edilmesi gereklidir. Gebeliğin 2. yarısında aniden fazla miktarda olan su gibi akıntılar zarların erken açılması olabilir. Böyle bir durum süz konusu olduğunda hemen hekimle temasa geçilmelidir.

Kabızlık
Gebelikte salgılanan hormonlardan bazıları tüm istemsiz çalışan düz kaslarda gevşemeye neden olur. Bunun doğal sonucu olarak kişide kabızlık söz konusu olabilir. Gebeliğin son döneminde iyice büyüyen rahmin kalın barsağın son bölümüne baskı yapmasıda kabızlık nedeni olabilir.Bu aynı zamanda gebelikte ortaya çıkan basurun da nedenidir.Taze sebze ve meyvelerin bol tüketilmesi, beyaz ekmek yerine kepek ekmeği yenilmesi ve bol miktarda sıvı alınması kabızlığı bir ölçüde rahatlatabilir.

Yanma
Kabızlığa neden olan düz kaslardaki gevşeme benzer şekilde mide ve yemek borusu arasındaki valfdede gevşemeye neden olur. Bunun sonucunda mide içeriği yemek borusuna kaçar. Mide içeriği asidik bir sıvıdır. Mide dokusu aside dirençli olduğu halde yemek borusu değildir ve neticede bu asid madde tahrişe neden olur. Kişi bunu midede ve yemek borusu boyunca yanma oarak algılar. Özellikle yatar durumda daha fazla hissedilen bu durum çok fazla rahatsızlık veriyor ise asidi nötralize eden ilaçlar ile tedavi gerekebilir.Bu durumun önlenmesinde azar azar sık yemek yemek, yemek yerken dik oturmak, yemekten sonra 1-2 saat yatmamak, yatarken iki ya da üç yastıkla yatarak başı yukarıda tutmak fayda sağlar.Sigara, baharatlı yiyecekler, gazlı içecekler, çok tatlı ya da ekşi yiyecekler mide salgısını arttıracağı için yanma hissini de olumsuz etkiler.

Kasık ve Bel ağrıları
Gebeliğin başlangıcından itibaren sonuna kadar rahimde görülen ufak güçte kasılmalar anne adayı tarafından kasık ağrısı olarak algılanır. Bu durumda yapılacak çok fazla birşey yoktur. Bazı mineral içeren ilaçlar faydalı olabilir. Bu ağrılar giderek sıklaşıyor ve şiddetleniyor ise, beraberinde kanama ortaya çıkar ise hemen hekim ile görüşmek gerekir. Gebelik ilerledikçe vücudun ağırlık merkezinin değişmesi, omurga kıvrımının belirginleşmesi ve yine hormonlara bağlı olarak eklemlerde meydana gelen hafif gevşemeler bel ağrılarına neden olabilir. Ortopedik koltuk ve yatak kullanımı ile kültür fizik hareketleri ağrıların giderilmesinde yararlıdır.

Varisler ve kramplar, Bacaklarda şişlik
Büyüyen rahim bacaklardan gelen toplardamar sitemine bası yaparak kanda göllenmelere ve varislere neden olabilir. Yine dolaşım bozukluğuna bağlı olarak bacaklarda kramplar görülebilir. Süt ve süt ürünlerinin yeterli miktarda tüketilmesi kalsiyum eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan krampları azaltmasına rağmen dolaşım yetmezliğine bağlı görülen krampları etkilemez. Bunların tedavisinde çok fazla ayakta durmamak, mümkün olan her zaman bacakları uzatarak dinlenmek fayda sağlar. Varislerin çok belirginleştiği, krapmların yukarıdaki önlemlerle geçmediği hallerde hekim tavsiyesi ile varis çorapları kullanılabilir. Benzer mekanizma ile dolaşımın bozulması sonucu bacaklarda şişlikler olabilir. Yüzde ve ellerde görülen şişlikler gebelikte tansiyon yükselmesi yani preeklempsinin belirtisi olabileceğinden böyle bir durumun varlığında mutlaka hekim kontrolü gerekir.

Halsizlik, yorgunluk, çarpıntı
Gebeliğin ilk dönemlerinde bünyenin uyum sağlaması aşamalarında genel bir halsizlik hali söz konusu olabilir. İlerleyen dönemlerde bu durumun devam etmesi ve beraberinde çarpıntı hissi olması kansızlık lehinedir.

Kaynak: www.mumcu.com
Bilgi ve Emeğinden faydalandığımız için Dr. Alper MUMCU'ya teşekkür ediyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum