Gündüz Kapıcı, Gece Hayırsever!

28 yıl önce Mardin'den göç ederek Adana'ya yerleşen 58 yaşındaki Seyfettin Yiğit, bir süre bir çırçır fabrikalarında çalıştıktan sonra 1988'de kapıcılığa başladı. Yiğit'in 55 yaşındaki eşi Edibe Yiğit de, evlere temizliğe giderek geçimlerini sağlamaya başladı. Aynı zamanda, Fransızca ve Arapça da bilen Seyfettin Yiğit'in bu sürede 5 çocuğu dünyaya geldi. Yiğit, bir taraftan kapıcılık yaparken diğer taraftan da kendisini hayır işlerine verdi. 14 yıldır önce yaya, daha sonra bisiklet ardından motosikletle tespit ettiği yoksul aileleri ziyaret ederek onları yardım yapan Yiğit, 1994'de de yoksul vatandaşlara yardım eli uzatan Köprü Yardımlaşma Grubu'na katıldı. Yerel bir televizyon kanalını izlerken programı sunan Bekir Fevzi Yıldırım'ın sokakta kalan bir aileye ekrana getirdiğini ve bundan çok etkilendiğini anlatan Yiğit, "Programa telefonla katılarak aileye yardımcı olmak istediğimi söyledim. Benim o zaman Dağlıoğlu Mahallesi'nde 3 odalı bir evim vardı. Odanın ikisin de yoksul vatandaşlar kalıyordu. Odanın birini de ona verdim. O günden bugüne Köprü Yardımlaşma Grubu ile birlikte geceleri ve tatillerde yoksulların yardımına koşarım" dedi. Şu anda, Reşatbey Mahallesi'ndeki bir apartmanda kapıcılık yaptığını belirten Yiğit, "Gündüzleri kapıcılık görevimi yürütüyorum, akşamları da yoksul vatandaşların evine yardım malzemesi götürüyorum. İnsanlara yardım etmediğim akşam kendimi suçlu gibi hissediyorum. Rahatsız oluyorum. Ama insanlara yardım ettiğim akşam çok mutlu ve huzurlu oluyorum" diye konuştu. "Sokakta insanlar kalmasın, çocuklar ağlamasın, bütün evlerde ocaklar tütsün, bütün evlere bayram sevinci girsin ve çocuklar okusun" sloganıyla 14 yıldır kendisini hayır işlerine adadığını ifade eden Yiğit, 5 yıl önce kapıcılıktan emekli olduğunu ancak yoksullara yardım etmek için işini sürdürdüğünü, maaşının birini yoksullar için harcadığını söyledi. Yiğit, eşinin de temizlik işlerinden kazandığı paranın bir bölümünü ihtiyaç sahiplerine harcadığını kaydetti. 5 çocuğu, 7 torunu olduğunu belirten Yiğit, "İki oğlumu kapıcılık yaparak üniversite okuttum. Biri Eskişehir'de sivil havacılık bölümünü okudu. Şuanda İstanbul'da bir özel şirkette çalışıyor. Diğer çocuğum bu yıl Süleyman Demirel Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünü bitirdi. Allah'a şükür diğer çocuklarım da iyi yerlerde. Bütün çocuklarım dağıldı. Evde bir harım bir ben kaldım." Yoksul vatandaşların kendisine telefonla ulaştığını ve yaptığı araştırmadan sonra yardım için harekete geçtiğini anlatan Yiğit, "Yardım yapacağımız ailede, yoksul olması, babanın olmaması ya da çalışamayacak kadar sakat olması, engelli olması, engelliyse maaş almaması gerekiyor. Bu şartları tespit edip ondan sonra akşam hayırseverlerle birlikte yardım yapıyoruz" dedi. Seyfettin Yiğit'in eşi Edibe Yiğit ise 20 yıldır evlere temizliğe gittiğini ancak 5 ay önce bel fıtığı ameliyatı olduğu için eskisi gibi çalışamadığını anlatarak, "Kazandığım paranın çoğunu yoksullara veriyorum. Özel bir sigortadan emekli oldum. 12 bin YTL para aldım. Bu parayı da yoksullara harcadım. Ne yapayım bir eve gidiyorum çocukların ayağında ayakkabı, sırtında kıyafeti yok. Evde elektrik, tüp yok. Anne, çocuklar ağlıyor. Onları öyle gördüğüm zaman dayanamıyorum. Geçen bir eve gittim anne ağladı evde 'hiçbir şeyimiz yok' diye cebimdeki paranın hepsini ona verdim. Bizim evde de hiç para yoktu" diye konuştu. Edibe Yiğit, yoksul ailelere yardım yapıp karşılığında dua aldıkları zaman çok mutlu olduklarını sözlerine ekledi. Haber: www.mardinlife.com