Gelişmiş toplumların en önemli sağlık sorunlarından biri olan obesite ya da Türkçe söylenişi ile şişmanlık sadece genel bir sorun olmakla kalmamakta, hamilelik sürecini de yüksek riskli sınıfına sokmaktadır.
Obsite görülme sıklığı gün geçtikçe artmakta, günümüzde sadece Amerika Birleşik Devletlerinde 95 milyondan fazla kişinin obesite tanımına uyan vücut ağırlığına sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu kişilerin önemli bir kısmını üreme çağındaki kadınların oluşturduğu dikkate alınırsa sorunun önemi daha kolay anlaşılabilir. Bu bilgiler ışığında her 100 hamile kadından 18-38'inin obes tanımına uyduğu değişik araştırmacılar tarafından ortaya konmuştur.
Obesite nedir?
Obesite gövdede iskelet ve fiziksel standartlarından daha fazla yağ miktarda dokusu birikmesidir. Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsünün tanımına göre vücut ağırlığı ideal ağılıktan %20 ya da daha fazla artmış ise bu durum obesite olarak adlandırılır. Bu oran fazla kiloların sağlık sorunu açısından risk oluşturmaya başladığı noktadır.
Obesite kilo fazlalığına bağlı ciddi derecede risk oluşturmaya başladığı noktada morbid yani hastalık derecesinde kabul edilir. Kişinin ideal kilosundan %50-100 fazla olması durumunda morbid obesiteden söz edilebilir. Böyle bir durumda kişinin normal fiziksel aktiviteleri kısıtlanacağı gibi ölüm ile sonuçlanabilen ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkma olasılığı son derece artmaktadır.
Obesiteye neden olan faktörler nelerdir?
- Yaş: Artan yaşla birlikte vücudun besinleri metabolize etma hızı yavaşlar. Bu nedenle kişi yaşlandıkça aynı miktarda yemesi ve aynı aktivitelerde bulunmasına karşın kilo alır
- Cinsiyet: Erkeklerin bazal metabolizma hızı kadınlara göre daha yüksektir. Bu nedenle kadınlar daha kolay kilo alırlar.
- Genetik
- Çevresel faktörler: Genler önemli olmakla birlikte kişinin işi, yaşam tarzı gibi faktörler de kilosunu direkt olarak etkiler
- Fiziksel aktivite:
- Psikolojik faktörler yeme alışkanlıklarını değiştirerek kilo değişimlerine neden olabilirler.
- Bazı hastalıklar: Bazı hormon bozuklukları ve psikiyatrik bozukluklar kilo artışına neden olabilir.
- İlaçlar: Steroid gibi bazı ilaçlar kilo artışına yol açabilirler.
Obesite tanısı nasıl konur ?
Obesite tanısında en sık kabul gören yöntem vücut kitle indeksidir (Body mass index, BMI). BMI bir kişinin fazla kilolu olup olmadığını belirlemeye yarayan bir matematik denklemidir. Kişinin kilogram olarak ağırlığı, metre cinsinden boyunun karesine bölünerek BMI hesaplanır. BMI 25-29.9 arasındaysa kişi fazla kilolu, 30'un üzerinde ise obes olarak kabul edilir. BMI 20'nin altında ise kişi zayıf, 20-24.9 arasındaysa normal kilodadır.
Hamilelik ve obesite
Hamilelik öncesinde obesite problemi olan kadınların hamilelikleri sırasında komplikasyon yaşama olaslıkları daha yüksektir. Buna bağlı olarak bebekte de anomalilerde dahil olmak üzere sorun ortaya çıkma olasılığı artmaktadır.
ANNE ADAYI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Karbonhidrat metabolizması
Kilo fazlalığı hem hamilelik öncesinde hem de hamilelik sırasında karbonhidrat toleransında bozulma açısından önemli bir risk faktörüdür. Kilo fazlalığı olan bir kadının hamileliği sırasında gebeliğe bağlı şeker hastalığı görülme olasılığı normal kiloda oranlara göre çok yüksektir.
Hamilelik öncesi BMI 25-30 arasında olanlarda gebeliğe bağlı şeker hastalığı görülme riski 1.8-6.5 kat fazlayken, BMI 30 ve üzerinde olanlarda bu artış 1-4-20 kat olmaktadır.
Ayrıca kilo fazlalığı insülin duyarlılığını bozarak yumurtlama probemlerine neden olabileceğinden bu kadınlar hamile kalmakta güçlükler yaşayabilmektedirler.
Hipertansif bozukluklar
Kilo fazlalığı anne adayında yüksek tansiyon ve buna bağlı komplikasyonların görülme olasılığını da arttırmaktadır. Obes kadınlarda hamilelik sırasında tansiyon yüksekliğine 2.2-21.4 kat fazla rastlanırken oldukça tehlikeli olan preeklempsi görülme riskinde de 1.2 ile 9.7 kat artış izlenmektedir. İstatsitiksel bir anlam olmamakla birlikte hipertansiyonun en ciddi formlarından biri olan eklempsiye de daha sık rastlanmaktadır. Hamileik sırasında yüksek tansiyon hem anne adayı hem de bebek açısından ölüm de dahil olmak üzere pekçok riski beraberinde taşımaktadır.
Doğum komplikasyonları
Obes kadınlarda doğumda problem yaşanma olasılığı zayıf olanlara göre daha yüksektir. Bozulmuş karbonhidrat metabolizması nedeni ile bebeğin iri olma olasılığı fazla olduğundan omuz takılması da dahil olmak üzere pekçok ciddi komplikasyonun görülme riski artar.
Obes kadınlarda sezaryen gerekliliği 1-3 kat artmakla birlikte normal doğum ya da sezaryen sonrası damarlarda pıhtılaşma ve enfeskiyon da dahil olmak üzere diğer komplikasyonlara da daha fazla rastlanır.
BEBEK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Yenidoğan parametreleri
Obes anne adaylarından dünyaya gelen bebeklerin Apgar skorları zayıf annelerden dünyaya gelenlere göre biraz daha düşük olmaktadır.
Obes anne adaylarının bebeklerinin gebelik yaşına göre büyük yani iri olma olasılığı da 1.4-18 kat daha fazladır. Bu tür bebeklerin ciltaltı kalınlığının fazla olması ise iriliğin altında yatan nedenin yağ dokusu fazlalığı olduğunu düşündürmektedir. Makrozomi olarak adlandırılan bebeğin normalden iri olması doğum travması ve bebeğin kaybedilmesi riskini arttırmaktadır.
Doğumsal anomaliler
Anne adayında obesite olması bebekte doğumsal kusurların görülme olaslığını da arttırmaktadır. Bazı araştırmalara göre obes kadınların %35'inin bebeklerinde bu tür anomalilere rastlanmaktadır. Yapılan son çalışmalarda obesitenin nöral tüp defekti görülme riskini de 1.8-3 kat arttırdığını göstermektedir.
Ayrıca 2003 yılında yayınlanan çok yeni bir araştırmanın sonuçlarına göre de fazla kilolu annelerden doğan bebeklerde kalp anomalilerine 2 kat fazla rastlanırken, bebeğin karın ön duvarının açık olması şeklindeki anomalinin görülme riski de en az 3 kat artmaktadır.
Kilo fazlalığı ile bebekteki doğumsal anomalier arasındaki ilişki bilinmemekle birlikte metabolik sistemedeki bazı değişimlerin embryodaki hücre gelişimini etkileyebildiği ve bu şekilde anomalilere neden olduğu düşünülmektedir.
Erkek bebeklerde inmemiş testis görülme oranı da yaklaşık 2.5 kat fazladır.
Mortalite
Kilo fazlalığı olan anne adaylarında doğumdan hemen önce ya da hemen sonra görülen bebek ölümlerinde de bir artış dikkati çekmektedir. Bazı yazarlara göre bu risk artışı 1.1-2.5 arasında değişmektedir. Bu risk artışı ilk bebeğine hamile olanlarda daha belirginidir. Doğumdan sonra görülen bebek kayıplarındaki en önemli faktör ise doğum travmalarıdır.
Sonuç olarak obesite genel bir sağlık sorunu olmasının yanısıra hamilelik açısından da ciddi bir risk yaratmaktadır. Vücut kitle indeksi 25 ve üzerinde olan kadınlar bebek sahibi olmaya karar vermeden önce hem kendi hem de bebeklerinin sağlığı açısından fazla kilolarından kurtulmalıdırlar.
Hamilelik Sayfasına Geri Dön...>>>
Bilgi ve Emeğinden faydalandığımız için Dr. Alper MUMCU'ya teşekkür ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum