Konu tıp ve insan olduğunda herhangi bir uygulama, tedavi şekli ya da tanısal yöntem için kesinlikle güvenlidir demek mümkün değildir. Dünya üzerinde ne kadar insan varsa o kadar değişik genetik yapı var demektir ve bunlardan biri için bile geri kalanları için güvenli olan bir uygulama istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Tıpta bir uygulamanın güvenli ya da etkili olup olmadığı ancak yapılan araştırmalar ve bunlardan elde edilen verilerin istatistiksel olarak incelenmesi ile değerlendirilir.
Bilimsel açıdan en anlamlı araştırmalar plasebo kontrollü randomize prospektif olarak adlandırılanlardır. Bu tür araştırmalarda aynı karakterisitk yapıya sahip hastalar rastlantısal olarak 2 gruba ayrılır. Çalışma grubu olarak adlandırılan gruba uygulamada bulunulurken kontrol grubu olarak adlandırılan gruptaki hastalara herhangi bir uygulamada bulunulmaz. Sonuçta elde edilen veriler değerlendirilir ve aradaki farkın istatistiki açıdan anlamlı olup olmadığı incelenir. Eğer bir anlam bulunursa bu uygulanan tedavinin etkili ya da etkisiz olduğu şeklinde yorumlanır. Tek bir çalışmada sonucun anlamlı ya da anlamsız olarak bulunması o uygulamanın etkili ya da etkisi olduğu kesin sonucunu vermez. Benzer sonuçların başka çalışmalar tarafından da desteklenmesi gerekir.
Tıp literatüründe herhangi bir konu hakkında lehte ve aleyhte pekçok araştırma bulunur. Bunların birarada değerlendirilmesi ile meta analizler yapılır ve bir genellemeye varılmaya çalışılır.
Her çalışmadaki hasta karakteristikleri birbirinden farklı olacağı için sonuçlar arasında da fark olması şaşırtıcı değildir.
Bir başka önemli nokta da vücut dışında laboratuvar ortamında (in vitro) ortaya çıkan bir etkinin vücut içinde (in vivo) ortaya çıkmaması olasılığıdır. Bu nedenle herhangi bir uygulama ile labovatuar ortamında görülen ya da teorikte bulunan bir etki vücut içinde uygulandığında aynı şekilde ortaya çıkmayabilir.
Bu kısa bilgiler ışığında ultrasonun gelişmekte olan bebek üzerinde zararlı bir etkisinin olup olmadığı yapılan pekçok araştırmada incelenmiştir.
Yaklaşık 40 yıldır hamile kadınlar üzerinde uygulanan ultrason, rontgen ışınları ile yani x-ışınları ile çalışmadığından teorik olarak radyasyon ile görülen teratojenik etkiyi göstermesi beklenmez. Daha açık bir dille ifade etmek gerekirse ultrasonun bebekte gelişim kusurlarına yol açması beklenilen bir teorik etki değildir.
Termojenik etki (ısı etkisi)
Ultrason ses dalgalarını yani mekanik enerjiyi kullanan bir görüntüleme tekniğidir. Bu ses dalgaları ulaştıkları son dokular tarafından ya emilir ya da yansıtılır. Bu durumda enerjinin korunumu kuralına uygun olarak mekanik enerji ısı enerjisine dönüşür. Ultrasonun teorik olarak potansiyel istenmeyen etkisi dokulardaki lokal ısı artışıdır. Laboratuvar ortamında yani in vitro ortamda yüksek dozda ve uzun süre uygulanan ultrason enerjisinin ısı artışına neden olduğu bilinmektedir. Bu ısınma uygulanan ultrasonik dalgaların gücü ve süresi ile doğru orantılıdır. Daha yüksek enerji uygulanan renkli doppler gibi incelemelerde bu teorik etkinin görülme olasılığı daha yüksektir.
Kavitasyon
Ultrasonun bir diğer potansiyel riski de kavitasyondur. Kavitasyon doku içinde geçici ya da kalıcı baloncuklar oluşması olarak tanımlanabilir. Bu baloncuklar dokuda harabiyete, doku kaybına ve kanamaya neden olabilirler.
Ultrason bebek için zararlı mı?
Ultrasonun etkileri mekanik ve termal olarak iki gruba ayrıldığına göre fetus üzerindeki etkileri de bu şekilde incelenir. Mekanik etki açısından bakıldığında fetal incelemenin kavitasyona neden olabildiğini gösteren bir veri yoktur. Kavitasyon açısından ultrason güvenli kabul edilir.
Fetal incelemelerde araştırmacılarda en fazla endişe uyandıran termal etkidir. Yüksek sıcaklığın fetusta teratojenik etki gösterdiği bilinmektedir. Sıcaklık artışının 4 °C'den fazla olması ve 5 dakikadan fazla süreyle bu düzeyde kalması durumunda olumsuz etkilerin ortaya çıkabileceği düşünülmektedir. Yapılan araştırmalarda tanısal amaçlı yapılan ultrason uygulamalarında fetus üzerinde olumsuz etki yaratabilecek düzeyde sıcaklık artışı ortaya çıktığı gösterilememiştir. Hayvan deneylerinde uzun süre doppler uygulanması durumunda yaklaşık 2.5 °C'lik bir artış olabileceği gösterilmekle birlikte bu düzey bile insanlarda güvenlidir ve gebelikteki doppler incelemeleri bu kadar uzun sürmemektedir. Bu nedenle gebelikte yapılan ultrason termal açıdan da güvenli kabul edilmektedir.
Ultrasonun fetus üzerindeki diğer etkilerini de inceleyen binlerce klinik çalışma mevcuttur. Bu çalışmalarda bebekler
- Doğum ağrılığı
- Konjenital (doğumsal) anomaliler
- Enfeksiyon
- Gelişim bozuklukları
- İşitme
- Görme
- Konuşma bozuklukları
- Solaklık
- Çocukluk çağı lösemileri ve kanserleri
açısından incelendiğinde anneleri kendilerine hamile iken ultrason incelemeleri yapılan ve yapılmayan bireyler arasında bu durumların ortaya çıkma oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanamamıştır.
Bu veriler ışığında Amerikan Tıpta Ultrason Enstitüsü (The American Institute of Ultrasound in Medicine, AIUM) yayınladığı bildiride kısaca şu görüşü kabul ettiğini bildirmektedir.
"Bugüne kadar hastalar ya da cihazları kullanan kişiler üzerinde, günümüzdeki tipik tanısal ultrason cihazlarına ait dalgalara maruz kalma neticesinde ortaya çıktığı kanıtlanmış biyolojik bir etki bildirilmemiştir. Gelecekte bu tür bir biyolojik etkinin ortaya çıkma olasılığı bulunmakla birlikte eldeki güncel veriler tanısal ultrasonografinin yararının eğer varsa bile zararından daha fazla olduğunu göstermektedir."
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Ulusal Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)'de benzer görüşleri savunmaktadır.
Tüm bu bulgular eşliğinde yapılan çok sayıda araştırmadan elde edilen verilere göre hamilelikte ultrason incelemeleri günümüzde güvenli olarak kabul edilmektedir. Ancak her uygulama ve tedavide olduğu gibi ultrason incelemesi de suistimal edilmemeli sadece gerekli durumlarda uygulanmalıdır.
Ultrasonun en önemli zararı tecrübeli ve yetkin olmayan kişilerce yapıldığında elde edilen bulguların yanlış olarak yorumlanması ve bunun neticesinde hatalı kararlar verilmesinden doğan sonuçlardır.
Bilgi ve Emeğinden faydalandığımız için Dr. Alper MUMCU'ya teşekkür ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum