Her iki binadan biri kaçak!

Başkan Altındağ yaptığı basın açıklamasında; Sayıştay Başkanlığı’nın Raporuna göre düzensiz ve kaçak yapılaşmanın olduğu kentlerde alt yapı planlaması ve koordinasyonundan bahsedilemeyeceğini ifade etti. Sayıştay başkanlığı belediyelerin alt yapı faaliyetleri koordinasyonu konulu raporunda belediyenin faaliyetlerini incelediği başta Büyükşehirler olmak üzere önem arz eden şehirlerimizdeki belediyeler ile su, kanalizasyonları ,elektrik telekomünikasyon hizmetlerini yürüten kurumların faaliyetlerini incelediğini söyledi. Sayıştay Başkanlığı’nın raporunda; ruhsat var, yapı izni yok. Yine belediyelerden azımsanmayacak şekilde imar değişikliği yapıldığı ve bunun planlama anlayışı ile ters düştüğü vurgulandı. Birçok belediyede çok sayıda inşaat ruhsatı verilmesine rağmen neredeyse hiç yapı kullanım izni verilmediği Sayıştay ın raporunda belirtilmiştir. Altındağ raporda en çarpıcı örneğin; Arnavut köyde 665 inşaat ruhsatı verilmesine karşın sadece 1 yapı kullanma izni belgesi tahsis edilmesi ile ilgili tespitin olduğunu söyledi. Bu durum Türkiye’de İmara aykırı yapılaşmanın boyutlarını açıkça ortaya koymaktadır denildi. Rapor da alt yapı çalışmalarına etkin bir şekilde koordine edilmesine yönelik somut hedefler belirlenmediği, önceliklendirme yapılmadığının altı çizilmiştir. Altındağ açıklamasında rapora göre plan program olmadığı için, alt yapı çalışmalarının koordinasyonu içinde yürütülmesine ilişkin bütün yasal düzenlemelerin kâğıt üzerinde kaldığını vurguladı. Bunun sonucunda Alt yapı çalışmalarının güvenlik standartları tedbirlerinin alınmaması sık sık can ve mal kayıplarına yol açmaktadır. Alt yapı kurumları ve belediye çalışmaları sırasında birbirlerinin hatlarına büyük hasarlar vermektedir. Sayıştay ın raporundaki vahim tabloya dikkat çeken Mimarlar Odası Başkanı Yılmaz Altındağ odamızın öteden beri söylediği sorunları Sayıştay ın raporunda görmek bizleri mutlu etmiş çalışma şevkini arttırmıştır.dedi. Başkan Altındağ; “Planlar o kentin Anayasasıdır. Plan üzerinde uygulamaların herkese eşit haklar vermesi gerekir. Planlarda mutlaka bir doku koruması teması olmalıdır. Yapılan planlar o kentin en az yirmi yılına hitap etmelidir. Yolların, yeşil alanların, parkların, kent meydanlarının, konutların, sanayi bölgelerinin, okulların ve sosyal tesislerin ileriye dönük doğru yorumlandığı bir anlayış ile tasarlanmalı ve bire bir uygulanmalıdır.Bu Planların mutlak sahibi ve takipçisi yerel yönetimler olmalıdır. Sağlıklı planlama hayatımızın bir gerçeği anlayışından taviz verilmediği sürece kaçak yapılaşmanın önüne set kuracak ve geleceğe güvenle bakmamıza sebep olacağı unutulmamalıdır. Geleceğin Mardin fotoğrafını oluştururken vizyonumuza uygun stat rejileri ortaya koymalı birlik ve dayanışma içinde hareket etmeliyiz.Mardinimizin dinamik güçleri bu yolculuğumuzun en büyük güvencesidir” dedi. Haber: www.mardinlife.com