Ramazan ve Huzur

Yardımlaşma, dayanışma, affetme, diğergam olma, ihtiras ve kaprislerden sıyrılma… bu kutlu ayın en bariz özelliğidir. Ülkemize, İslam Dünyasına ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini dileyerek milletimizin Ramazan’ını kutluyorum. * * * Devletsiz millet, milletsiz devlet olamaz. Devlet, ihtiyaç duyulan en büyük teşkilatlanma demektir. Bu teşkilatın ana yapısını Anayasa oluşturur. Yasalar ve diğer hukuki metinler ile düzenlemeler daha da somutlaşır. Vatandaşının talep ve iradesini yansıtan Anayasa ve yasalar büyük ölçüde huzur ve barışın tesisine katkıda bulunur. Sivil ve kuşatıcı bir Anayasa talebimizi ifade etmeye devam edeceğiz. Milletimiz basiretli, kadirşinas ve haktanır bir yapıdadır. Kendisine yapılan hizmetleri takdir ettiği gibi ihanet ve yanlışlıkları da fark eder. Devlet içine yuvalanmış yarı resmi-yarı sivil, yarı gizli-yarı açık şer güçleri ile mücadelede önemli bir mesafe alındığını umut ve sevinçle müşahede etmekteyiz. Bunun kararlılıkla ve kesintisiz sürdürülmesini bekliyoruz. Hiç kimse Devlet gücünün arkasına sığınarak haksız kazanç ve kanunsuz eylemlerde bulunmamalıdır. Zira Devlet, (kurum ve çalışanı ile) halkının hizmet ve mutluluğu için vardır. Sivil toplum kuruluşları ve duyarlı-bilinçli bireyler olarak bu konuda denetim ve hassasiyet sorumluluğunu ifa etmeliyiz. Ancak kamu hizmeti gören ve amme menfaati için çalışan insanların da hukukunun korunması Devletin görevidir. Özellikle yatırımcı kuruluşlarımızda çalışan personelin birçok açıdan risk aldıkları unutulmamalıdır. Marjinal da olsa bir kısım haddini bilmez, cahil, muhteris ve açgözlü insanların, kamu hizmeti veren personele kişisel çıkarları için baskı, şiddet ve zor kullanmaları maalesef hala devam etmektedir. Bu asla kabul edilemez! Adalet mekanizması ve asayişi korumakla görevli yetkililer başta olmak üzere herkes sorumluluğunun gereğini yapmalıdır. Suç ve suçlunun korunduğu; cezasız bırakıldığı bir yerde çeteleşme ve mafyalaşma oluşur. Bu nedenle diyoruz ki; Ey ADALET gecikmeden tecelli et; Ve ey EMNİYET elini çabuk tut! Kişisel arzularını tatmin için başkalarına eza verenler medeni olamazlar. Başkasının hukukunu, kişiliğini, onurunu zedeleyerek yaşayanlar ahlak ve kişilik yoksunlarıdır. Bunlar ya bir Ahlak hocasından ders almalı, ya da bir psikiyatri uzmanına tedavi olmalıdırlar. Ramazan ayının ‘oruçlu biri; hakaret etmemeli, sövmemeli, başkası kavga etmek istese bile bundan kaçınmalı’ prensibini çiğneme cüretini gösterenlere akıl, iz’an ve ıslah olmalarını diliyoruz. Türkiye ciddi bir dönüşüm ve gelişim yaşamaktadır. Eski konum, alışkanlık ve ilişki tarzlarını koruma adına hukuksuzluklara tevessül edenlerin istikbali karanlık olacaktır. Yarınlarımızın aydınlık olması duyarlılıklarımız ile olacaktır. Saygılarımla Mustafa AYDIN MEMUR SEN Mardin İl Temsilcisi. Haber: www.mardinlife.com