Önyargıları Parçalamak - Nezir GÜNEŞ

-

Atom’u parçalamak önyargıları parçalamaktan kolaydır

Önceki hafta ilimizde düzenlenen ve ilimizin ulusal düzeyde tanıtılmasını sağlayan Cojep toplantısı ile ilgili izlenimlerimi sonuç bildirisinden sonra yazmaya karar vermiştim. Ancak geçen süre zarfında sonuç bildirgesinin yayınlanması yönünde hiçbir gelişmenin yaşanmaması üzerine toplantı sonucunda nelere karar verildiğini öğrenemeden bu yazıyı yazmak zorunda kaldım.

Doğu ve batı toplumları arasında İnsan hakları, adalet, refah, barış, özgürlük, demokrasi vb alanlarındaki akıl almaz uçurumlara dikkat çekmek ve bu dengesizlikler üzerinden hareketle çatışmaları, dengesizlikleri, şiddet ve önyargılara karşı harekete geçen Cojep toplantısı bakanlardan Ertuğrul Günay ve Mehmet Şimşek”in katılmaması ile adeta 1-0 yenik başlamıştı. Toplantı sürecindeki oturum, atölye ve buluşmaları yönetecek birçok yazar ve düşünürün toplantıya katılmamış olmasına rağmen bu konuda düzenlenmeye gidilmemesi ayrı bir kargaşa oluşturmuştu.

Aksaklıklara rağmen başlayan toplantılar ön yargıların yıkılması yönünde güzel çalışmalara imza attı. Dünyanın değişik ülkelerinden gelen genç katılımcıların yanında din adamlarının da katılımcıları diyalog ve hoşgörüye davet ederek dinleri ideolojilerin hegemonyasından kurtarma çağrıları toplantıya damgasını vuran anlamlı çalışmalar arasındaydı.

Bu toplantıda bizlere düşen görev her şeye rağmen önyargılarımızdan bizleri kurtaracak çalışmalar içine girmekti. Bunun ne kadar zor bir görev olduğunun bilincinde olan katılımcılar bu bilinçle hareket ederek doğu ve batı toplumları arasındaki ilişkinin sadece çatışma teorisyenlerinin ortaya attığı anlamıyla bir çatışma ve savaş ilişkisi değil tarihe bakıldığında birbirlerini besleyen kültür alışverişleri, seyahatler, barış içinde bir arada yaşam örnekleri sergilendi.

Toplantının benim açımdan en anlamlı yanı ise toplantının son gününde Erdoba Toplantı Salonunda Cojep’in çekirdek yapısını oluşturan Ali Gedikoğlu(İnternational Başkanı), Ali Güneş(Türkiye Başkanı), Yusuf Sunar(Genel Sekreteri), Mücahid Arınç(Bülent Arınç’ın oğlu)’la birlikte İsmet Yedikardeş ağabeyimizle gecenin geç saatlerine kadar doğu-batı arasındaki önyargılar üzerine yaptığımız fikir jimnastiği oldu.

Doğu ve batı arasında yapay bir şekilde oluşturulan, önyargıları ve düşmanlıkları artıran, bir arada barış içinde yaşamayı imkansız kılan yaklaşımlarla mücadele herkesin temel görevi olmalı.

Cojep doğu ve batı arasında yaptığı çalışmalarla bir köprü görevi üstlenmiş durumda. Bu köprü toplumların birbirlerini, önyargısız bir şekilde anlamaya çalışarak, tanıyarak birbirlerini geliştirerek dünyadaki problemler karşısında doğu ve batı olarak ortak tavır alabilme erdemini insanlara öğreten bir köprüdür.

Bu köprü, yapısından dolayı aşırılıkları ve ayrılıkları üzerinde taşımayan, farklı kimlik ve kültürden olanların kendilerini rahatça ifade edebildikleri bir köprüdür. Birlikte bir arada yaşama tecrübelerinin ortaya konulması köprünün daha da sağlam olmasını sağlayacağı düşüncesindeyim.

Önyargı ya da bir diğer adı ile peşin hüküm üzerinde yapılan fikir alışverişlerine Cojep yetkilileri dünyadaki doğu-batıyı ele alırken ülkemizdeki doğu-batı ayırımına da ben dikkat çektim.

Bu kapsamda kim önyargılara sahip olmadığını söyleyebilir ki, önyargılar hepimizde var olan değişmeyen fikirlerdir aslında. Einstein: “Atom’u parçalamak önyargıları parçalamaktan kolaydır” diyerek önyargıları yok etmenin öyle sanıldığı kadar hiç de kolay olmadığı sözünü hatırlatmam üzerine İsmet Yedikardeş’in gençlere yaptığı tavsiyeler ise herkesi derinden etkiliyordu.

Birinin bir diğerini farklı görmesi, bu farklılıklardan dolayı bu kişiye karşı önyargı beslemesine, bir toplumun başka bir topluma karşı önyargılı davranmasına, bir grubun başka bir gruba karşı önyargısına, birinin bir diğerine dış görünüşünden dolayı önyargılı davranması gibi konulara dikkat çeken Yedikardeş önyargıların hayatımızın her noktasında bazı insanlarında kalıplaşmış, değiştirilemez önyargılar olduğu uyarısında bulundu.

En kolay değiştirilebilir önyargılarımızı dahi değiştirebilmek için öncelikle yapmamız gereken önyargımızı tanımlamak, önyargımız hakkında gerçek fikirlere ulaşmak diye düşünüyorum. Sonuç olarak her önyargılı düşüncenin doğru olmadığı kanısına vardık.

Eğer önyargımızı çürütecek bir düşünce ile karşılaşırsak yavaş yavaş önyargımız da değişime başlayacağı için bu tür etkinlik ve toplantıların artırılarak doğu ve batı toplumlarının birbirilerine yakınlaştırılması lazım.

Önyargılar kelepçe gibidir. Nasıl kelepçe ellerimizi bağlıyorsa, önyargılar da aklımızı bağlıyor. Aklımızın özgürlüğünü kazanmamızın tek yolu; var olan kalıplaşan önyargılarımızı geride bırakmaktır. Yazıma önyargılarla ilgili küçük bir hikayeyle son vermek istiyorum:

“Uzaklarda bir köyde, kocası, çocuğu doğmadan ölmüş, tek başına yaşayan hamile bir kadın varmış. Kadın, kendisine arkadaş olması için dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlamış. Gelincik, kadının yanından bir an bile ayrılmazmış. Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşmış.

Birkaç ay sonra kadının çocuğu doğmuş. Tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak oldukça zormuş. Derken günler geçmiş. Kadın bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak ve yavrusunu evde bırakmak zorunda kalmış. Gelincikle bebek evde yalnız kalmış. Aradan biraz zaman geçer ve anne eve dönmüş. Eve geldiğinde gelinciğinin kanlı ağzını görünce gözlerine inanamamış. Kendini kaybeden anne çıldırmışçasına gelinciğe saldırmış ve oracıkta onu öldürmüş. Tam o sırada içerdeki odadan bir bebek sesi duyulmuş. Anne odaya yönelince odada beşiği, beşiğin içinde de bebeği ve bebeğin yanında ise yerde yatan parçalanmış yılanı görmüş. Ah, demiş anne ama her şey için çok geçmiş artık.”

Önyargısız bir yaşam dileği ile…

Mardinlife.com

Yazarın diğer yazıları...>>>