Aynı Sesleri Farklı Duymak

Mardin Life Dergisinin dördüncü sayısı, Temmuz-Ağustos 2008 ile tarihlenen süreç içerisinde yayınlanmıştı. Derginin bu sayısında yer bulan konulardan biri de Mardinliler Çalışma Platformunun İstanbul’da yapılan 16. toplantısıydı. “MARDİNLİ TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYSUN” başlığı altında gerçekleşen bu toplantının konuşmacıları ve konuşma konuları olan üniversite ile ilgili sözlerini alıntı yaparak sizinle paylaşmak istiyorum. Fehmi Tahincioğlu: “Üniversitenin kurulmasının kolay olmadığını hepimiz biliyoruz. Ancak bu asırda gelişen teknoloji ileçok daha süratli yol almamız gerektiğini düşünüyorum. Bunun için de Mardin milletvekillerine büyük iş düşüyor.” Mehmet Kılıçlar: “TPAO Batman’a beş milyon YTL katkıda bulunmuştur. Bu kuruluşun Mardin’de petrol sahaları vardır. Batman Üniversitesi kadar olmasa bile üniversitemize de yardım etmesi sağlanmalıdır.” Metin Pamukçu: “Mardin Belediyesi olarak her konuda destek olacağız ve destek olmak isteyenlerin yanında yer alacağız.” Haliç Üniversitesi Rektörü Prof Dr Ahmet Çakar: “Eşimden dolayı Mardinli sayılırım. Her şeyi devletten beklerseniz, bu üniversiteyi 50 yılda bitiremezsiniz. Bunun için toplumsal dayanışma ve halkın desteği şarttır.” Zeynel Abidin Erdem: “Mardinli olmamızın ve Mardine gönülden bağlı olmamızın bir bedeli olmalıdır. Mardin Artuklu Üniversitesi’nin tamamlanmasını devletten beklersek, elli yıl daha beklememiz gerektiğini biliyoruz. Bunun için herkes üzerine düşeni bilmeli ve ona göre davranmalıdır. Burada öncelikle milletvekillerimize görev düşüyor. Özellikle sınır kapılarından elde edilecek manifesto gelirlerinden bir payın üniversitemize aktarılması için çaba harcanmalıdır.” Süleyman Çelebi: “Mardin’in yıllardan beri özlem duyduğu üniversite konusunda 59. hükümette görev alan milletvekillerinin önemli katkıları için teşekkür ediyorum. Ekonomik destekleriyle güç veren Süleyman Çetinsaya, Süleyman Bölünmez ve Zeynelabidin Erdem’e teşekkür ediyorum. Bu kişilerin sayısını 3’lerle, 5’lerle değil, binlerle ifade ettiğimiz zaman sorunu çözmüş olacağız. Biz de üzerimize düşen görevi yaparak gereken desteğin sağlanmasına çalışacağız. YÖK ile yaptığım görüşmelerde tıp fakültesi sözü aldım. İnşallah verdikleri sözü tutarlar da yalancı durumuna düşmem.” Mehmet Halit Demir: “Üniversitenin sadece Mardin değil, tüm bölgenin ekonomik ve kültürel yaşamına olumlu bir destek sağlayacağını biliyoruz. Mardin Artuklu Üniversitesinin daha iyi anlaşılması ve bir an önce hakkettiği değere ulaşabilmesi için; BU OLGUNUN GAP KAPSAMINA ALINMASI DÜŞÜNCESİNİN OLGUNLAŞTIRILMASI GEREKLİDİR. Mardin Milletvekili olarak Artuklu Üniversitesinin Gap kapsamına alınması için yoğun bir çabanın içerisinde olacağım. İnşallah bunu başaracağız!..”. Katılımcıların tüm iyi niyetlerini sergilediği ve yaklaşık olarak beş ay önce yapılan bu toplantıdan Mardin Life Dergisi’ne yansıyanları neden hatırladığımı anlatmak istiyorum şimdi. Mardin milletvekilimiz Sayın Süleyman Çelebi, YÖK ile görüştüğünü ve tıp fakültesi sözü aldığını söylemiş ki şu an üniversitemize verilen fakülteler arasında tıp fakültesi var. Bu girişiminden dolayı Sayın Çelebi’ye teşekkür etmemiz lazım. Yine Mardin milletvekilimiz Sayın Mehmet Halit Demir, üniversitemizin en kısa sürede tamamlanabilmesi için GAP kapsamına alınması gerektiğini ve bu anlamda üzerine düşen her türlü girişimi yapacağını söylemiş ki şu an üniversitemiz GAP kapsamına alınmış durumdadır ve bundan dolayı da Sayın Demir’e teşekkür etmemiz gerekir. Geçenlerde gerçekleştirilen Mardin merkez ilçe kongresinde kürsüye çıkan Mardin milletvekilimiz Mehmet Halit Demir’in yaptığı uzun konuşmayı özetlemek istiyorum şimdi. Yaptığı girişimlerin sonucunda; Üniversitemizin GAP kapsamına alındığını, Nusaybin Sınır Kapısıyla ilgili çalışmalarını, Şenyurt Sınır Kapısı ile ilgili çalışmalarını, Kızıltepe ve Midyat’ta inşa edilecek olan hastanelerle ilgili girişimlerini, Ömerli’ye bir yüksek okul kurulabilmesi ile ilgili girişimlerini, Kızıltepe ve Dargeçit’e birer lise ile ilgili girişimlerini, ilimizdeki yeşil kart sıkıntılarının giderildiği ile ilgili çabalarını, Mazıdağı fosfat tesisleri ve hastanesi ile ilgili girişimlerini, Kırşehir’e yapılması karar altına alınmış olan Milli Piyango Lisesinin Kızıltepe’ye alınmasındaki çabalarını anlatan Milletvekilinden dinlediklerime sevinmiştim elbetteki. Ne var ki, Sayın Demir’in bu çabalarına farklı bir açıyla yaklaşanlar da var. Mardinli bir gazeteci Sayın Semih Hocaoğlu, “Vekillerin dili mi? Rakamların dili mi?” başlıklı makalesiyl bu farklı yaklaşımını ortaya koymuş. Vekillerin konuşmalarını beğenmeyen Sayın Hocaoğlu, özellikle Sayın Demir’in konuşmalarına kendi açısıyla bir yorum getirmiş. Sayın Demir’in Kızıltepe eksenli olarak konuştuğunu, afaki rakamlar sunarak Türkiye’yi de Mardin’i de problemsiz yerler olarak tanımladığını dile getiren Hocaoğlu, Üniversitelere aktarılan ödeneklerle ilgili bir takım rakamları da yazmayı ihmal etmemiş. Merkez ilçe kongresindeki konuşmasında üniversitemizin GAP kapsamına alındığını dile getiren Sayın Demir’in bu konuşması ile Sayın Hocaoğlu’nun yazısını karşılaştırmak istiyorum şimdi. Eleştirisini Sayın Demir üzerinde yoğunlaştırdığı yazısında Sayın Çelebi ile Sayın Demir’in konuşmalarını ezber bozmayan klasik konuşmalar olarak yorumlayan Sayın Hocaoğlu’nun bu anlamdaki yaklaşımı kendi fikridir ve diyecek bir şeyim yok. Ama onun gibi düşünmüyorum. Zira Milletvekilinden benim kulağıma yansıyanlarda klasik olarak bilinen “edeceğiz, yapacağız” ifadeleri yoktu. Tüm konuşmalar “yaptık-ettik” ekseninde gerçekleşti. Üniversitemizin GAP kapsamına alınması gerektiği fikrini beş ay önce ortaya koyan Sayın Demir, kongredeki konuşmasında bu fikrin hayat bulduğunu dile getirirken üniversite ödenekleri ilgili olarak hiçbir rakamdan bahsetmedi. Sayın Hocaoğlu ise, Sayın Demir’in afaki rakamlar verdiğini yazmış. (İnsaf yani! Bizler de ordaydık.) Sayın Demir’in konuşmasında yer alan işlerle ilgili olarak, Mardin Üniversitesi, Gap sulama kanallarının biran önce Mardin ovasına ulaştırılması, Nusaybin Sınır Kapısı ve mayınlar, Ömerli için meslek yüksek okulu, Kızıltepe ve Midyat Devlet Hastaneleri, Dargeçit için lise, Mardin-Yeşilli yolu, Mazıdağı Hastanesi’ni duyduk. Ama her nedense Sayın Hocaoğlu’nun kulağına yoğun olarak Kızıltepe gelmiş. Konuşmanın Kızıltepe ekseninde yoğunlaştığını ifade eden Sayın Hocaoğlu’nun bundan rahatsız olabileceğine ihtimal bile vermek istemiyorum. Sonuç olarak diyeceğim o ki; vekillerimizin yaptıkları işleri değil de yaptıkları yanlışları eleştirmek, Mardinimizin geleceği açısından önemlidir. Gazetecilerin bu manada sorumlu olduğunu hatırlatmakta yarar görüyorum. Yazımı yayınlarsanız sevinirim. Halil YILMAZ KIZILTEPE halilyilmaz47@mynet.com