9 Aralık 2008

Bakkal Amcaaa!!!! Benişt Var mı!!!!!!??

http://www.solhan.net/images/sections/azizgulmus.jpg
Diyarbekir’e köylerden akın akın şehre bir göç furyası başlamış. Şehrin kenar mahallelerinde bile kiralık ev bulmakta güçlük yaşayan köylüler, başını sokacağı bir ev bulmak için çok yoğun bir çaba içerisindeler. Tabi kenar mahallelerde ev bulanlar şanslı; Hem kiraların ucuzluğu hem de köy kültürünün kaybolmadığı bu mahallelerdeki insanların sosyal-kültürel ilişkileri bakımından yaşanabilecek bir ortam… Ama herkes bu kadar şanslı değildir. Yerini yurdunu terk eden insanlar mecburen o dönem şehrin lüks semtleri sayılan Ofis ve Bağlar semtindeki apartmanlara yerleşmişlerdi. Daracık balkonlara sığmaya çalışan onlarca çocuk, apartmanın diğer çocukları gibi davranmaya ve onları taklit etmeye başlamışlardı.

Apartmanda oturan “şehirli” çocuklar alt kattaki bakkaldan her ihtiyaçlarını aşağıya sepet sarkıtıp, siparişlerini de düzgün bir Türkçe ile söyleyerek karşıladıklarını gören apartmanın yeni müdavimleri olan köylü çocuklar da onlar gibi davranmaya özen gösteriyorlardı. Canı sakız çeken köylü çocuklar da aşağıya sepet sarkıtarak:

--- Bakkal amcaaaa .!!!! Bakkal amcaaaa .!!!!

Bizim bakkal “Kör Hemo”:

--- Ha!! Ha!! ne bağırisız oğlım.!!

Çocuklar sakız isteyecekler ama Türkçe sakıza ne dendiğini bilmediklerinden bir müddet duraksıyorlar. Birbirlerine bakıp “Bı Tırkî benişt çiye?” diye birbirlerine sorarlar. Ama hiçbir çocuktan yanıt gelmez. Kör Hemo da aşağıdan bağırmaktadır :

--- Eeeee de söleyin ne istisız ?

Çocuklar mecburen Türkçe-Kürdçe karıştırarak:

--- Benişt war mi?

Kör Hemo çocukların Türkçesi ile dalga geçerek:

--- Tew, tew, tew qurban oleyim sızın Türkçenıze

Kör Hemo çocukların Türkçesi ile alay ederken, aklıma rahmetli annemin yaşadığı bir olay geldi.

Köyden evimize misafir olarak teyzem gelmişti. Birkaç gün bizde kaldıktan sonra köye dönerken annem de onu yolculamak için minibüse kadar onunla birlikte gider. Yolda giderken teyzem, anneme bir eczaneye uğrayıp pire ilacı alması gerektiğini söyler. Bunun üzerine eczaneye birlikte uğrarlar.

Teyzem anneme:

--- “Ben Türkçe bilmiyorum sen sor” der.

Annem de Türkçe biliyor havasına iyice girer ve eczane çalışanına şöyle der :

---“Oğlım oğlım dermanê kêça war mi?”

İlacı alıp eczaneden çıktıktan sonra teyzem anneme kürdçe:

--- “Mın nızani bu ki Tırkî wa rehet’e mın ji karibu waha bıgota” (Ben Türkçenin bu kadar kolay bir dil olduğunu bilmiyordum ben de aynısını diyebilirdim)

Bir de Diyarbekir “şehir çocuklarının” kürdçe konuşmaları var ki adeta tarzanca…

Qırıkların canı şarap çekmiş. Kendi aralarında topladıkları paralarla ucuz bir “Köpek Öldüren Şarabı” alırlar. Parayı en çok veren şarabı da en çok içecekti. Sonuçta en çok parayı çingene memo verir ve şehir dışına giderek demlenmeye başlarlar. Muhabbet devam ederken arkadaşlarının daha fazla içtiğini gören memo isyan eder :

--- Oğlım em çı qonışmiş bun? enfazla pere mın vermiş kır, en çox tû içmiş dıki, ev çı ayax e?

Arkadaşı ısrarla yanlış gördüğünü söyleyip, şarap şişesini havaya kaldırarak:

--- Ev nimet çavê mın kör etmiş bıke ki en az mın içmiş kır.

***
Diyarbekir’li adamın iki karısı var. Birisi hiç Kürdçe bilmez, öbürü de hiç Türkçe bilmez. Hangisi ile önce konuşsa öbürü küsermiş. Bu böyle devam ederken, adam değirmene gider buğdayları öğüttükten sonra eşeğine yükleyerek köye doğru yola çıkar. Yolda önünü hırsızlar keser ve adamı da güzel bir döverek kafasını gözünü yararak eşeği ve üzerindeki unu alıp giderler. Adam eve geldiğinde Kürd eşi adamın halini görerek ona doğru koşup, “Çı bu?” diye sorarken Türk olan eşi de aynı şekilde “Ne oldu?” diye sorar. Adam hangisine önce cevap verirse öbürünün küseceğini bildiği için bir müddet konuşmadan durur. Sonra ikisinin de anlayabileceği bir dille başına gelenleri anlatır;

---“Ez çum aş û değirmen, hat pêşya mın dız û xırxız, lêxıst baş û serê mın, bır eşek û kerê mın” dediğinde ikisi de anlamış ve küsme derdi ortadan kalkmıştı velhasıl.
Aziz GÜLMÜŞ
azizgulmus@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum