9 Aralık 2008

Wêêê Abê Yanlış Oldiii !!!!

http://www.solhan.net/images/sections/azizgulmus.jpg
Başlığı görüp de “bu da nereden çıktı?” dediğinizi duyar gibi oluyorum. “Wêêê !!! abê yanlış oldi!” Diyarbekir’linin yaptığı yanlışlık karşısında “özür” dilemesi gibi kabul edilir.Ama daha “Sosyete” çevrelerde “kusura bakmayın yanlış gördüm” veya “sizi bir arkadaşa benzettim” şeklinde nazik bir dil kullanılır.

Yazın Diyarbekir’deki çay bahçeleri sıcaktan bunalan insanların en çok akın ettiği yerlerdir. Bizim de sürekli takıldığımız ve zamanımızın büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz mekanların başında geliyordu çay bahçeleri…

Az ötedeki masada arkası bize dönük olan ve saçlarını usturayla kazıtmış kafası ışıl ışıl parlayan biri oturuyordu. Arkadaşlar da, ben de onu arkadaşımız Şekal Mıho’ya benzettik, merakımızı gidermek üzere bir arkadaşımızı gönderip baktırdık; o değildi, kaba bıyıklı ve sert mizaçlı biriydi. Bir süre geçti yanımıza Şekal Mıho ile çok samimi ve her türlü şakayı yapabilen Şorık Veyso gelip oturdu. Arkadaşlar hemen: “Veyso bax Şekal orda otıri bızden küsmiş yanımıza gelmi” dediler. Veyso o yöne baktı ve ayağa kalkarak “Way bênamus hele kafasına baxın eyni imamın şeyi gibi” dedi ve arkadan yaklaşarak kafasına esaslı bir tokat indirdi. Tokadı yiyen adam hışımla bizim Veyso’nun üzerine yürüdü. Veyso neye uğradığını şaşırmıştı, ha bire “Wêêêê abê yanlış oldi, wallah seni Şekal’a benzettim” demesine rağmen biz yetişene kadar adam Veyso’yu haşat etti. Adam meğer sivil polismiş ve döndü Veyso’ya: “Oğlum her sakallıyı baban sanma” dedi ve yürüyüp gitti.

Bir de bilinçli olarak yapılan “Sanma” numaraları da vardı. Mesela çok güzel bir kıza arkadan yaklaşıp sarılarak “Way Ayşo nasılsan qurban ?” denirdi. Kız döndüğünde “Wêêê yanlış oldi abla seni Eyşo’ya benzetmişem” denilip iş geçiştirilirdi.

Kürd kızlarına bakılmazdı çünkü onlar “bacıydı” Türk oldu mu hemen yaklaşılıp arkadaşlık teklif edilirdi. Yine bir gün arkadaşlarla Ofiste gezerken mini etekli, makyajlı güzel bir kız önümüzde yürüyordu. Arkadaşlardan biri kıza asıldı ve bir müddet takıldı. Kız hiç ses çıkarmadan yürüyordu. Sonunda dayanamayıp bizim arkadaşa bozuk bir Türkçeyle: “Pis ê heram, senın bacın yoxtır? hêç utanmisan? sen bena ne sandın?” dediğinde gülmekten yerlere yatmıştık. Bizim arkadaşımız da yanımıza döndüğünde “Ne bileyim oğlım ben oni Türk sanmiştım, bılsem Kürd olduğuni hêç yanına bilem yaklaşmazdım” dedi.

“Sanmak” kelimesi bizi kurtardığı gibi bazen çok büyük yanlışlara da neden olabiliyordu demek.

Bununla ilgili sizlere bir Diyarbekir Qırık fıkrası anlatayım:

“Şarapçı qırığın biri vaaz dinlemek için camiye gider. İmam, alkol içmenin günah olduğunu, içilen her alkol şişesinin öbür dünyada içenin boynuna takılacağını, içmeyenlere de 40 tane huri verileceğini anlatır.

Bizim qırık İmama :

--“Xocam bu şişeler boş mi olacax, yoxsa doli mi?” diye sorduğunda, imam efendi köpürmüş:

--“Ulan zındiq sen öbür dünyayı meyxane mi sandın?” dediğinde bizim qırık ta cevap vermekte gecikmez:

--”Ulan sende öbür dünyayı kerxane mi sandın da 40 tane huri veriyorsun qablama”
Aziz GÜLMÜŞ
azizgulmus@gmail.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum