Peki ama tüm dünyada milyarca insanın aynı anda kutladığı ve günümüzde adının sevgililer günü olan bu günün geçmişi ne zamana dayanıyor? Aslında diğer özel kutlama günlerinde olduğu gibi sevgililer gününde de efsaneler kol geziyor ortalıkta. Bunlar arasında tarihin bilinmeyen bir diliminde ortaya çıkan Valentine isimli papaz, kralın evlilikleri yasaklamasına rağmen, gizlice aşıkların nikahlarını yapar. Kral ise orduya asker bulamadığı için haklı olarak evlilikleri yasaklamıştır fakat yakalanan Valentine, idama mahkum edilir. Aslında bu enstantane, tarihte geçen Valentine enstantanesinden sadece bir tanesi. Yani Katolik klisesinin kayıtlarına göre geçmişte aşka olan inancı yüzünden öldürülmüş ve 14 Şubat tarihli 3 farklı Valentine kaydı bulunmaktadır.
14 Şubat sevgililer gününe dair bilgiler günümüze yaklaştıkça efsaneleşmiş bilgiler olmaktan çıkıp daha mantık dolu bir hal almaktadır. Yine bu özel günlerin ortaya çıktığı ve dünyaya yayılma merkezi olan ABD bölgesinden yine bir Amerikalı vatandaş olan Esther Howland tarafından sevgilisine yollanan ilk 14 Şubat tarihli kartpostal, sevgililer gününün günümüz anlayışıyla toplumsallaştığı ilk örneklerinden olmuştur. Bu tarihten sonra 14 Şubat tarihi daha fazla değer kazanmış ve bu günde sevgililer birbirlerine kartpostallar yollamaya, hediyeler almaya başlamıştır. Artık sembolleşmiş bir gün de olsa, sevgililerin birbirlerine özel birer günleri vardır.
Sevgililer Gününe Dair
Sevgililer günü dünyanın farklı yerlerinde farklı isimlerde kutlanılan fakat ortak amaç etrafında birleşilen bir özel gün olma özelliğiyle sıradışılığını farkettiriyor. Türkiye’de sevgililer günü, çeşitli Avrupa ülkelerinde Valentine’s Day şeklinde adlandırılan bu sembolik gün sevgilimiz ile sevgimizi kutlayacağımız sembolik bir gün olma özelliği taşıyor. Fakat bana öyle geliyor ki, iş bu günü hatırlamakta değil; o heyecanı ve o sevgiyi bir ömür boyu birlikteliğe yayabilmekte ve her günümüzü o sevgi dolu anlar ile geçirebilmekte…
Sevgililer günü demişken, insanı insan yapan duygular arasında yer alan ve sanırım hayatım teme taşı diyebileceğimiz sevgiden, aşktan bahsetmeden de olmaz. Küçücük, bir el yumruğu kadar büyülkülte olan kalbimizin sevgi sınırını kavrayabilmekten gerçekten de zordur. Ona bir sürü sevgi sığdırırız. Ama hiçbir zaman tamam artık burda yer kalmadı dediğini duymayız. Düşünseniz kalbinizin her bir köşesi farklı bir sevgi türüyle dolu. Anne sevgisi, kardeş sevgisi, arkadaş sevgisi, okul sevgisi, hayat sevgisi ve en önemlisi hayat eşi sevgisi… Yani sevgilimize duyduğumuz sevgi… Yani sevgililer gününde sevgilimize duyduğumuz sevgiyi unutmamak, kalbimiz hala atıyor iken çok da zor olmasa gerek.
Aşık olmak ve sevgililer gününde kalbinizin hala attığını farkedebilmek gerçekten de tarifi mümkün olmayan bir duygu. Sevgililer gününde kalbinin attığını farketmek isteyen milyonlarca insan varken bunun bir bilimsel açıklaması var mı diyen diğer milyonlarca insanı da duyabilir gibiyim. Bilim adamları aşık olan insanların salgıladıkları özel bir hormounn olduğunu ve sevgiliyi gördüğünde, özel günlerde bu hormonun hat safhada olduğunu söylüyor. Hatta bu hormonun akıl sağlığı yerinde olmayan hastalarda da aynı seviyede olduğu belirtiliyor. Yani dışarda deli olmayı bekleyen milyonlarca insanla karşı karşıyayız.
Öyleyse bu sevgililer gününde kalbinizin attığını farkedebilmek adına ve kalbinizin sevgiliniz için attığını ona hatırlatabilmek adına, sevgilinize bir süpriz yapın. Yaoabileceğiniz süprizler konusunda diğer yazılarımızı inceleyebilirsiniz
Sevgililer Günü Adetleri
Milattan Önce Dördüncü Yüzyıllarda yaşayan ve kendini aşka adadığı için devrin kralı tarafından ölüm cezasıyla cezalandırılan Aziz Valentine, ya da “Valentius” veyahut “Valentinian”… İşte bu farklı isimler ile anılan fakat kendini aşka adadığı konusunda birleşilen kişi adına kutlanıyor bugünkü sevgililer günü. Yani o bu günün bir sevgililer günü olarak kutlanmasına ön ayak oldu diyebiliriz.
Aradan 2500 yıllık bir süre geçtiği göz önüne alınırsa sevgililer günü anlayışında ve sevgililer günü adetlerinde değişiklikler olacağı muhakkak farkedilmiştir. Yaşanılan yörenin ve içinde bulunulan toplumun adetlerine göre şekillenen sevgililer günü adetleri gün geçtikçe ilginç bir hal almaya devam etmiştir.
Bu ilginç adetlerden birkaçından bahsedecek ve onları inceleyecek olursak değişim farkına varacağız. Söylenene göre ilk sevgililer günü adeti, Aziz Valentine tarafından oluşturulan çekiliş torbasına kız ve erkek isimleri yazılır ve atılırmış. Torbadan sana çıkan isim ile bir yıl boyunca sevgili olurmuşsun…
Daha modern bir inanışa göre de 14 şubat günü radyo veya televizyonda duyduğun ilk erkek ismi bayanlar için hayatının aşkı, erkekler için de ilk bayan ismi hayatının aşkı olacakmış.
Bir diğer yöresel adet de, İngiltere kırsallarındaki bir bölgede el ile yapılan “aşk kaşıkları”… Tahtadan yontulan ve üzerine desenler yapılan bu güzel hediye, her sevgililer gününde yani her 14 şubatta sevgiliye armağan edilirmiş… Ve herkes birbirinden daha hoş aşk kaşıklarını yapmak için çabalarmış…
Yine İtalya’nın kırsal bir kesiminde ise 14 Şubat sabahı bayanlar erkenden kalkar ve cam kenalarında yerlerini alırlarmış. Bunun sebebi ise camın eşiğinden ilk geçecek erkek onların hayatlarının aşkı olacaktır.
Bu ve buna benzer ilginç adetler 14 Şubat sevgililer gününü renklendirdiği gibi bu günün anlamını da bir nebze ortaya koymaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum