Sağlık-Sen Mardin Şubesi Başkanı Şeyhmus Altınterin, 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği basın açıklamasında kadınlara karşı şiddetin dünyada en yaygın olduğunu belirterek en az cezalandırılan suçunda kadınlara karşı uygulanan şiddete verilen cezanın olduğunu söyledi.
Sağlık-Sen Mardin Şubesi Başkanı Şeyhmus Altınterin, 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği basın açıklamasında kadınlara karşı şiddetin dünyada en yaygın olduğunu belirterek en az cezalandırılan suçunda kadınlara karşı uygulanan şiddete verilen cezanın olduğunu söyledi.
Altınterin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“8 Mart 1857 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerinin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak Polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı. Evet belki çıkış yeri bu talihsiz olay olması kadınlarımızın nasıl bir durumda olduklarının en güzel kanıtıdır. 2007 yılında yapılan bir araştırmada aşağıdaki istatistik verilerin ne kadar vahim olduğu aşikardır. Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur.
Tahminlere göre 113 ile 200 milyon arasında kadın demografik olarak “kayıp” (yok) görünmektedir. Ya doğar doğmaz öldürülmüşler (erkek çocuğun kız çocuğa tercih edilmesi) ya da erkek kardeşleri ve babalarıyla eşit derecede gıda ve tıbbi olanaklara ulaşamamışlardır.
Yapılan araştırmalara göre;
Fuhuşa zorlanan ya da bunun için satılan kadınların sayısı yılda 700.000 ila 4.000.000 arasındadır. Cinsel kölelik düzeninden elde edilen kazançlar yılda tahminen on iki milyar dolardır.
Küresel olarak, on beş ile kırk beş yaş arası kadınlar, kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan daha ziyade, erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakatlanmaktadır.
En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka türlü suistimal edilmiştir (tecavüz, kötü davranış). Genellikle, suistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suistimal şeklidir.
Dinsel, kültürel vb. nedenlerle yılda iki milyondan fazla kız çocuğunun genital organlarına hasar verilmektedir (kadın sünneti). Bu oran, 15 saniyede bir kız çocuğudur.
Sistematik tecavüz yeryüzündeki birçok çatışmalarda bir terör silahı olarak kullanılmaktadır. "Ruanda soykırımı" (1994) esnasında 250.000 ila 500.000 kadının tecavüze uğradığı tahmin edilmektedir.
Araştırmalar, kadına karşı şiddet ile HIV virüsü arasında yükselen bağlantıyı göstermekte ve HIV bulaşmış kadınların daha fazla şiddete maruz kaldıklarını, şiddet kurbanlarının da HIV bulaşma risklerinin daha yüksek olduğunu, ortaya çıkarmaktadır.
Ülkemiz insanlarının büyük çoğunluğunun benimsediği İslam dini, kadını en yüksek dereceye çıkarmıştır. İslamiyet’in kadına verdiği değeri hiçbir din, hiçbir düşünce vermemiştir.
İslam’da kadın, İslam düşmanlarının iddia ettikleri gibi; kişiliği olmayan, bu sebeple de kocaya tabi olmak zorunda kalan, kendisini yönetmekten aciz, aklı bir şeye ermeyen bir varlık asla değildir. Bilakis, bir insan olarak erkeğe tanınan temel insan hakları kadına da tanınmıştır. Buna göre hayat hakkı, mülkiyet ve tasarruf hakkı, kanun önünde eşitlik ve adaletle muamele görme hakkı, mesken dokunulmazlığı, şeref ve onurun korunması, inanç ve düşünce hürriyeti, evlenme ve aile kurma hakkı, özel hayatının gizliliği ve dokunulmazlığı, geçim teminatı gibi temel haklar bakımından kadınla erkek arasında fark yoktur. İslam, kadını sadece emir alan değil, yerine göre emir veren konumuna yükseltmiş ve kadını olması gereken yere koymuştur.
İlk Müslüman bir kadındır. İslâm dinine ilk giren Peygamberimizin hanımı Hatice validemizdi.
Kadın aynı zamanda ilk İslâm şehididir. Ammar’ın annesi Sümeyye, Mekke’de Müslümanlığı ilk kabul edenlerden ve bu yüzden dayanılmaz işkencelere uğrayanlardandı.
Peygamberimizin soyu kızından devam eder.
Kur’an-ı Kerim’de Nisa (Kadınlar), Müntehine (imtihan edilen kadın), mücadele (mücadele eden kadın), Meryem (Hz. İsa’nın annesi )... Gibi sure isimleri vardır. Fakat mesela, rical (erkekler) diye bir sure ismi yoktur.
Görüldüğü üzere İslam Dini, kadına büyük bir onur bahşetmiştir.
Mardin Sağlık-sen şubesi olarak diyoruz ki ;
Bir ülkenin çağdaşlaşmışlığının ve gelişmişliğinin en önemli göstergelerinden biri de kadınların toplumsal ve siyasal yaşamda sahip oldukları haklardır. Bu hakları kullanarak kadınlarımızın ülkemize ne kadar faydalı olduklarını görmekteyiz. Toplumun temelini aile, ailenin temelini de kadınlar oluşturur.
Temel yapı taşlarımız olan kadınlarımızın sadece 8 Mart ta değil yılın her günü hatırlanması gerektiğine inanıyor ve kadınlarımızın bu gününü tebrik ediyoruz.”
www.mardinlife.com
8 Mart 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum