Araştırma İsveç'te yapılmış ama Türkiye'deki durum da benzerlik gösteriyor. Çünkü cep telefonu sahipliğinde Türkiye Avrupa'ya yakın bir noktada.
Yeni bir nesil geliyor ve bu neslin özelliği sanal dünya ile iç içe yaşaması. Marjinal bir sayfa olarak başlayan Facebook, Twitter, Google, MSN ve benzeri portallar artık "sosyal medya" olarak tanımlanıyor. Ve sosyal medya cep telefonlarının 3N'ye geçmesiyle yeni bir ivme kazanacak.
Perşembe günü üçüncü nesil telefon yani 3N imtiyaz sözleşmesi imzalanacak. Temmuz ayından itibaren de bu sistem uygulamaya başlayacak. Peki, hayatımızda ne değişecek?
İmtiyaz sözleşmesinden önce büyük bir ihtilaf olduğunu hatırlatayım. "Islak imza" sorunu da diyebiliriz buna. Halen 2N sözleşmesi ile mobil telefon görüşmelerini yapıyoruz. Yeni sisteme geçmek için ayrı sözleşme imzalamak gerekiyor. Her ne kadar e-imza, mobil imza gibi teknolojiler kabul edilmiş olsa da, bu konuda ıslak imza isteniyor. Yani GSM operatörlerinin yetkili birimlerine gidip yeni bir sözleşme imzalayacaksınız ki 3N'ye geçebilesiniz.
67 milyon mobil hat sahibinden kaç kişi böyle bir sözleşme peşinde koşar? Operatörler 3N için yüz milyonlarca lira ödediler. Müşteri bulamazlarsa abone dönüşümü yeterli olmayabilir. Eğer süre sınırlaması yapılırsa o zaman da operatörler arasında abone kaçışı yaşanabilir.
Bir diğer önemli sorun da, sabit hatlarda rekabetin olmaması. Her ne kadar 10 Mayıs'ta şehir hatlarında rekabet başlayacak olsa bile, GSM operatörlerini rahatsız eden bir tekel ortamı var.
İşin bu kısmıyla ilgili detaylara girmek istemiyorum. 3N'nin hayatımıza katacakları konusunda birkaç örnekle işi renklendireyim. Yeni sistemi sadece "Görüntülü konuşma" olarak tanımlarsak, ufkumuzu daraltmış oluruz. 3N'de telefonun, televizyonun ve internetin birleştiği bir sistem söz konusu. Ve bu uygulamaları en az 10 ila 70 kat hızla sunan bir operasyondan bahsediyoruz.
Yani yeni bir sosyal dönüştürücüden bile bahsedilebilir. Alışkanlıklarımız, ilgilerimiz, uygulamalarımızın değiştiği bir ortam.
Hafta sonu gazetede bir haber vardı. En yakın ATM'yi cep telefonundan görebileceğiz, diye. Aslında sadece ATM'yi değil, en yakın eczaneyi, en yakın hastaneyi veya istediğimiz başka bir yeri de. Taksilerle ilgili yeni proje var: yoldan geçecek bir taksiyi beklemeyeceksiniz. Bir tık veya alo ile bulunduğunuz yere anında bir taksi yönlendirilecek.
Yolda giderken rahatsızlandınız. En yakın hastane ve poliklinik nerede ise telefonunuz yine devrede olacak. Dahası sizin acil bir sorunla geldiğinizden hastane anında uyarılacak ve hazırlık yapılacak.
Seyir esnasındayken, en yakın fast food veya restoran ona yaklaşınca kendi menüsüyle ilgili reklam spotunu size iletebilir.
Burada başka bir mecra da oluşuyor. GSM operatörleri reklam medya planlamasına da başlayacaklar. Nasıl müzik indirmede önemli rol üstlendiler, farklı alanlarda da çözümler sunma gayretindeler.
GSM operatörleri bir kanal olmaktansa, çözüm üreten, katma değer üreten bir alan olmak istiyorlar. 3N teknolojisi buna geniş imkânlar sunuyor.
Kale Kilit'in mobil kilit projesinden bahsedeyim: Evde değilsiniz ve sevdiğiniz biri kapınıza geldi. Kapıyı çaldığında sizin haberiniz olacak ve ona cevap verebileceksiniz. Hatta isterseniz kapıyı da telefonla açabileceksiniz.
Siparişleriniz, bankacılık işlemleriniz, eğitim ve kariyeriniz, bahçenizin sulanması, hayvanlarınızın yemlenmesi, eğlenceniz, oyunlarınız ve TV dizileriniz cep telefonunuzdaysa bu yeni bir teknoloji değil, sosyal bir olgudur.
3N'ye kayıtsız kalmak, sosyal hayatın içinde olmamak demektir.
FİKRİ TÜRKEL
www.zaman.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum