Ş.Şen: Sen Kürtçe biliyor musun?
M.Cumbul: Hayır.
Ş.Şen: O zaman niye ağlıyorsun?
M.Cumbul: Abi bu türküye ağlamak için Kürtçe bilmek mi gerekir?
İşte bu türkü, toplumumuzun büyük bir kesimi tarafından beğeniyle dinlendi, beraberinde Aynur'un albümleri de tabii. Ardından bu yılın hemen başında TRT Şeş yayın hayatına başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'TRT 6 bi xer be' (TRT 6 hayırlı olsun) telaffuzu günlerce konuşuldu. Ama belki de bundan daha çok, TRT Şeş'in açılışında AK Parti Van Milletvekili Gülsen Orhan'ın canlı yayında söylediği türkü ilgi gördü. Orhan'ın vefat eden kocası (aynı zamanda da amcasının oğlu) için söylediği 'Dotmam' (amca kızı) isimli türkü hem ekranları başındakileri hem de stüdyodaki konukları ağlatmıştı.
Hükümetin Kürtçe televizyona izin vermesiyle birlikte medyada da bir Kürtçe furyası aldı başını gitti. Neredeyse bütün gazeteler Kürtçe manşetler attı, köşe yazarları makalelerinin başlığını bu dilde kaleme aldı. Ortalık bir anda hareketlendi anlayacağınız. Derken bu kez sahneye ülkemizin en ünlü şarkıcılarından Ajda Pekkan çıktı. Güldünya Konseri'nde Aynur ile söylediği 'Keça Kurdan' isimli Kürtçe şarkıyla hem eleştiriler hem de övgüler aldı. Ancak Pekkan, hakkında yapılan yorumlara kulak asmayarak 'Şarkıda sözü edilen hemcinslerimin eğitim mücadelesini, kalbimde hissederek söyledim. Kadınlar öndeler ve okuyorlar, kılıcın yeri kalem, düşmanlığın yeri kardeşlik olmalı. Ve dört bir yanımızda şarkılar o her derde deva şarkılar olmalı.' diyebilmeyi bildi.
Ama kim ne derse desin artık ülkemizde bazı şeyler değişiyordu. Bir zamanlar bölücülük unsuru kabul edilen ve yıllardır yasaklanan Kürtçe müziğe artık iade-i itibar zamanı gelmişti. Başta Kürt şarkıcılar olmak üzere artık pek çok ses sanatçısı Kürtçe müziği büyük bir rahatlıkla söyleyebiliyor. Hatırı sayılır televizyon programlarında, konserlerde ardı ardına Kürtçe şarkılar duyuyoruz. Yetmiyor 'albümüme Kürtçe şarkı koyacağım' açıklamaları ardı ardına geliyor müzisyenlerden. Ve nihayetinde de İbrahim Tatlıses'ten 'baştan sona Kürtçe bir albüm çıkaracağım' haberi geliyor. Konserlerinde defalarca Kürtçe türküler söyleyen Tatlıses'in 'Şemamme' adını verdiği albüm yakında herkesin beğenisine sunulacak. Belki de tüm bu olumlu gelişmelerden olsa gerek Bülent Ersoy da bu furyaya katılabileceğini ilan etti: 'Kürtçeye bir yasak yok, ben de albümüme koyabilirim.' Muazzez Ersoy da son günlerde söylediği Kürtçe türkü ile ilgi odağı oldu.
Geçtiğimiz ay Diyarbakır'da konser veren Seda Sayan da burada seslendirdiği 'Rındamın' ile Kürtçe şarkı trendine uyan şarkıcılardan biriydi. Hatırlarsanız yıllar önce de Hülya Avşar bir televizyon programında Kürt kökenli olduğunu açıklayıp babaannesinin öğrettiği 'Kürt kızı' isimli Kürtçe bir şarkı söyleyip herkesi şaşırtmıştı. Sezen Aksu'dan zaten her Doğu ilinde verdiği konserde Kürtçe şarkılar duyuyorduk. Kürtçe müziğe siyasi liderlerden de açık destekler geliyor. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in Antalya'da Diyarbakırlılar Gecesi'nde Kürtçe şarkılar söyleyip halay çekmesi dikkat çekmişti.
Bütün bunlar bir yana Kürtçe şarkıları Kürt kökenli şarkıcılardan dinlemek daha ayrı. Zaten şimdiye kadar toplumun büyük bir kesimi tarafından pek de bilinmeyen Ciwan Haco, Şivan Perver, Nilüfer Akbal, Mikail Aslan, Aynur ya da Rojin gibi Kürt müziğini iyi icra eden isimleri biliyoruz artık. Bilmekle da kalmıyor, tanımaya başlıyoruz. Bir bakıma bu isimlerin Kürtçe müziği sevdirdiğini de itiraf etmek gerekir açıkçası.
***
Kürtçeyi TRT Şeş'e tıkamak çok yanlış
Hasan Saltık (Kalan Müzik'in sahibi): Kürtler bu ülkenin vatandaşı ve ülkemizde Türkçeden sonra en çok konuşulan ikinci dil Kürtçe. Kürtçenin müzikal yapısını hem Türkçeden hem de diğer dillerden daha iyi buluyorum. Ama Kürtçe bilen sanatçılar okusa daha iyi olur. Çünkü Kürtçe okumak zordur, diğerlerinde yapmacık gibi durabiliyor. Hâlâ bazı televizyon kanalları 'başımıza iş açmayalım' anlayışı ile oto sansür uyguluyorlar. Kürtçeyi TRT Şeş'in içine tıkamak çok yanlış. Bu konuda tabular ve önyargılar hâlâ yıkılmış değil.
***
Önyargıları kırıp kötü yazgımızı değiştireceğiz
Rojin (sanatçı): Yıllar önce 'Tarkan da Kürtçe okuyacak' demiştim. Bugün birçok sanatçının Kürt dilinde okuması barış ve kardeşlik için, sanatın ve sanatçının ne kadar büyük etkisi olduğunu gösteriyor. Sanatçı dostların da yardımıyla bu önyargıları kırıp bu kötü yazgımızı değiştireceğiz. Artık kimse kimsenin diline molotof gözüyle bakmayacak. Dilin melodisine, ahengine, müziğin evrenselliğine kulak verecek. Ve umuyorum ki birbirimizi daha sıkı kucaklayacak, yaralarımızı beraber onaracağız.
***
Kürtçe söyleyip şahsi çıkar peşinde olanlar var
Nilüfer Akbal (sanatçı): Bugünlerde Kürtler özelindeki gelişmeler, gecikmiş de olsa, ben bunu şahsen olumlu karşılamak ve destek olmak sorumluluğunu duyuyorum. Bana kalırsa Türk sanatçılarının Kürtçe müzik yaparken, sadece hâlihazırdaki şarkıları okuyup, popüler anlamda şahsi çıkar gütmekten çok, bu alana yeni ve özgün bakış açıları getirebilmeleri gerekir. Birkaç yıl öncesine kadar Kürt diye bir şeyin esamisi okunmazdı medyada. Ama bugün TRT günde 24 saat Kürtçe yayın yapıyor, çeşitli yayın organlarında Türkiye azınlıklarının tarihi, bugünkü konumu tartışılıyor. Bu noktada da önemli olan, her iki tarafın da çekilen bu acıları kabul ederek, bu acıların telafisini istemesi.
DİLEK GÜRAY
www.zaman.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum