Vali Duruer mesajında bayramların; dini inanıştan doğan, ortak değerler etrafında kenetlenmemizi sağlayan, küskünleri barıştıran, yardımseverliği pekiştiren nadide günler olduğunu dikkat çekti.
Yüzyıllardır bu coğrafyada, Kürdü, Türkü, Arabı, Müslümanı, Hıristyanı ve Yezidisiyle birarada yaşayan vatandaşlarımızın, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir hoşgörü örneği teşkil ettiğini vurgulayan Vali Duruer, mesajında ayrıca şu ifadelere yer verdi:
“Bu vatanın ayrılmaz bir parçası olan süryani vatandaşlarımız, müslüman vatandaşlarımız ile bu topraklar üzerinde aynı gelenek ve görenekleri , aynı sevinç ve üzüntüleri ve şanlı bir tarihi paylaşmışlardır. Ülkemiz, bu dinsel ve kültürel zenginlik ile dayanışma içinde geleceğe daha güvenle ve kararlılıkla yürüyecektir. Bu duygu ve düşüncelerle, süryani hemşehrilerimizin paskalya bayramı’ nı en içten dileklerimle kutlar, paskalya bayramının süryani vatandaşlarımıza olduğu kadar tüm insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini temenni ederim.”
Paskalya Nedir?
İsa’nın dirilişini dile getiren Paskalya, Hıristiyanlık’ın en büyük bayramı sayılır. Paskalya bayramı İsa Mesih’in dirilişi nedeniyle Hıristiyanlık dünyasında her sene İlkbahar aylarında kutlanır. Bu bayram öncesi Süryaniler kilise kuralları içinde belirlenen sürelerde oruçlarını tutarlar. Bu süre 50 gündür. Bu süre içinde Süryaniler hiç bir hayvansal gıda kullanmazlar. Sabahtan akşama kadar hiç bir şey yemezler. Uzun süreli bu oruç dışında imanlı süryani halkının da bayram öncesi hazırlıkları olur.
Paskalya Günü için evlerde özel çörekler (paskalya çöreği) yapılır; yumurta (boyalı paskalya yumurtası) haşlanır; mumlar yakılır; dualar okunur.
Paskalya’yı bütün Hıristiyan mezhepleri, kendi inanç düzenlerine göre kutlarlar. Katolik Kiliselerinde, Paskalya gecesi ayininde yeni ateş kutsanır, paskalya mumu yakılır; kutsal kitaptan bölümler okunur, vaftiz törenleri yapılır (Hıristiyanlığın başlangıç döneminde vaftiz törenleri, yılda yalnızca bir kez, paskalya gününde yapılırdı).
Rum ve Rus Ortodoks Kiliselerinde gece ayinlerinden önce kilise dışında bir ayin alayı düzenlenir; alay, kiliseden çıkarken hiç ışık yakılmaz; dönüşte ise, İsa’nın dirilişini simgelemek için yüzlerce mum yakılır.
Yumurta hiç bir uyarıcı etki olmadan büyür, gelişir ve öyle bir olgunluğa kavuşur ki, kabuğunu kırarak bir canlı dünyaya gelir. Aynı şekilde Süryaniler de İsa'nın hiçbir dış etkinin altında kalmadan, kendine özgü tanrısal gücü ile mezardan çıkıp dirilmesinin yumurta olayı ile özdeşleştirmişlerdir. Burada yumurtayı kaplayan kabuk Hz. İsa'nın mezarını, yumurta sarısının ortasındaki canlı nokta Hz. İsa'yı, yumurta sarısı o noktanın etrafa saçtığı ışığı ve sarıyı saran tabaka da Hz. İsa'nın sarıldığı bezleri simgelemektedir. Bu yumurtalar çeşitli renklerde boyanır. Her bir renk ayrı bir anlam ifade eder. Kırmızı renk Hz. İsa'nın fedakârlığını yani insanlar için akıttığı kanları, Mavi renk ise onun gökselliğini yani bulunduğu yer olan gökleri temsil etmektedir. Diğer renkler ise bayram neşesinin daha renkli bir havaya girmesi ve bahis yoluyla tokuşturulan yumurtaların daha hoş bir görünüm kazanmasını sağlamaktadır.
Nezir Güneş
www.mardinlife.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum