Aslında arşivimde yayınlanmayı bekleyen bir kaçı köşe yazısı olmasına rağmen bu hafta siz değerli okurlarıma, gündemde olan ve ağzını açan hemen herkesin muzdarip olduğu esnaf konusuna değinmek istedim.
Düzenlenmesi devam eden KAMOR’da sabahın erken saatlerinde sporcu gençlerle sabah kahvaltısını yapan Vali Hasan Duruer ve Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu ile ayaküstü yaptığım sohbette kendilerinin de yakındığı esnaf konusunu gündeme taşımak istedim bugün.
Sayın Ayanoğlu’nun sabahın 7’sinde çıktığı esnaf turlarında turistlerin cirit attığı çarşı merkezinde açık hiçbir esnafı bulamadığından çay içemeden geri dönmesini söylemesi aslında bütün çıplaklığı ile her şeyi ortaya çıkarıyor. Adeta toplumun kanayan yarası haline gelen esnafın rahatına olan düşkünlüğünü tam iki yıl önce gündeme getirmiş olmam rağmen hiçbir o dönemde sivil toplum kuruluşu veya yerel yönetim bu konuda hiçbir çalışma yapmamış ve esnafa herhangi bir uyarıda bulunmamıştı.
14 Nisan.2007 tarihinde yine bu köşede yazdığım yazımda da ifade ettiğim gibi değişen hiçbir şey yok. Bu şekilde giderse korkarım yıldan yıla yükselişe geçen turist sayısı artık çok yakın bir dönemden itibaren inişe geçecek.
Esnafımız biraz fazlaca rahatına düşkün...
“Bu haftaki yazımda belediyenin veya başka bir kurumun içindeki ilkellikten bahsetmeyeceğim...
Her gün karşılaştığımız sorunları tekrarlayarak moralinizi bozmak da istemiyorum. Baharın gelişi ile piknik yapmak isteyen ve parklarda oturmak isteyen çocuklarımızın-insanlarımızın karşılaştığı manzaraları ve yüz ifadelerindeki duyguları yazmanın anlamsızlığını da biliyorum...
Köstebek yuvasına dönüşen yollarımızdan, etrafımızdaki çağdışı sakatat satışlarına, yıkılma tehlikesindeki kalemizden, küme düşme tehlikesi içinde bulunan Mardinspor’a kadar ki bütün konuları es geçerek bugün sizlerle biraz esnafımızın rahatlığından bahsetmek istiyorum.. .
Çünkü Mardin'deki bu yazıyı çok sayıda esnafın da okuduğunu biliyorum. Belki birileri bu yazıyı okuyarak bize hak verir ve bundan sonraki yaşamında biraz özverili olurlar...
Biliyorsunuz ilimiz bir turizm kenti ve içinde bulunduğumuz bugünler de turist trafiğinin yaşandığı en hareketli ve hali ile en bereketli günlerimiz. Ama ne yazık ki turistlerin kafilelerle geldiği Cumartesi ve Pazar günleri açık bir esnafımızı bulmak zor.
Mardin esnafı yıllardır içinde bulunduğu durumundan şikâyetçi olduğunu her platformda dile getirir, İş yapamadığından yakınır durur.. Bazen de siftah bile yapmadan işyerlerini kapattıklarını söylerler...
Tabi adım gibi eminim ki, bu şekilde yakınanların büyük bir bölümü sabah saat 09.30'dan önce dükkanını açtığını hiç söylemez.. Akşam saat 17.00 oldu mu içi törpülenir.. Bir hâl olurlar.. Eve gitmek için can atarlar.. En geç saat 17.30'da işyerlerini kapatır ve evlerine giderler..
Mesela Nisan ayı ile birlikte yeni saat uygulamasıyla 17.30 yerine bilemediniz saat 18.30'da bütün işyerleri bir bir kapatılır... Ki tek tük işyeri hariç saat 19:00 oldu mu açık hiçbir işyerini bulamazsın... En işlek çarşımız da bile turistler haricinde in cin top oynar.
Temmuz ayına kadar bütün otellerimizde doluluk oranının yüzde yüze yakın olduğunu daha önce yapılan haberlerle gündeme gelmişti. Ki bundan esnafımızın haberdar olmaması mümkün değil...
Bunun kaba taslak bir hesabını yaptığımızda Artuklu, Erdoba, Bilen, Büyük Mardin, Grand, Öğretmenevi ve polisevlerindeki yatak sayısına göre her gün iki bine yakın turist gününü Mardin’de geçirmekte... Ki gece saat 20:00’den sonra çarşıdan geçen okuyucularımız bilir, çoğu turist gündüz tarihi mekanları gezdikten sonra geceleri çarşıyı gezmeye çıkarlar... Ve her yerde Mardin halkından çok turistlerle karşılaşırlar.
Mardin’e gelen turistlerin çoğu başta İstanbul, İzmir, Adana ve Gaziantep olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanından yerli ve yabancı turist gelir...
Büyük bir bölümü tur organizasyonuyla geldikleri Mardin’de her biri en az 150-200 YTL harcamayı önceden kafasında tasarlar...
Gelin görün ki çarşı merkezi başta olmak üzere özellikle Pazar günü Mardin’de açık bir-iki işyeri dışında bu iç turizme yönelik eşya satan işyerlerinin hepsi kapalıdır..
Peki esnafımız eve gidip de ne yapıyor?
Büyük bir çoğunluğu önce evde biraz tartışır, yemekten bahane bulur veya çocukların sesinden uyuz olur. Öyle ya da böyle yemeğini yedikten sonra eline kumandayı alır başlar kanalları zaplamaya... Ta ki saat 24:00'lere kadar.. Saat 24:00 oldu muydu zaten büyük çoğunluğu yatağa kendini atamadan salonda uyumuş olur...
Hafta sonları hava biraz güzelse mangal-kömür-kuşbaşı etle birlikte doğruca ya Sultan Şeyhmus’a veya KAMOR’a ya da varsa kendi bağ evlerine giderler..
Oysa özellikle çarşı merkezindeki esnafın asıl işi hafta sonlarıdır. Elbette pikniğe de gitsinler, ama pikniğe hafta içi de gidebilirler. Pazar günü Mardin’e gelen binlerce turistin gelişleri onlar için gerçekten önemsizdir...
Hatta geçen Pazar günü bir dostumdan edindiğim bilgilere göre cumhuriyet meydanında park eden 3 otobüsten inen turistleri yoldan geçen bazı esnafımız görünce, “Kardeşim bunlarda niye hafta sonu geliyor. Hafta içi Mardin’e gelsinler” dediklerini söylemesi içinde bulunduğumuz durumu çok iyi anlatıyor.
Saat 18:00'de işyerlerini kapatan Mardin’deki esnaf, Mardin’inin büyük potansiyelini dikkate almıyor. İlimizdeki memurların sayısından habersizdir. Oysa işçi ve memurların alış veriş yapacağı saat 18.30 ile 21.00 arasındadır. Bu durum bile dikkate alınmaz.
Hatta kış aylarında işyerlerinin saat 16.00'da, Pazar günlerinde ise tamamı ile kapalı olması birçok memurumuzu alışverişini yapmak üzere özellikle Kızıltepe ve Diyarbakır’a yönlendirdiklerinden habersizdirler bile.
Tüm bu gerçekleri görmezlikten gelip “Bugün siftah bile edemedim”diyen esnafımız nedense siftah edememenin aslında kendisinden kaynaklandığını düşünmez.. Ya da bu durumu dikkate almaz..
Oysa büyük ve turistik şehirlerdeki esnaf gece her türlü eğlencelerine ve sosyal yaşantılarına rağmen sabah en geç saat 08:00'de işyerlerinde olurlar. Kışın saat 19:00'dan önce, yazın saat 21:00'den önce işyerlerinden ayrılmazlar.. Geri kalan zamanda da gönüllerince eğlenirler..
Esnafımız ise ya hafta sonunu feda etmeyi göze almalı, hafta içi daha çok çalışmalı, ya da “Siftah edemedik” diyerek bence yanlış saplantılar içersine girmemelidir..
İş yapamayan esnafımız bu kusuru kendinde aramalıdır. Çalışma saatlerini bir kez daha gözden geçirmeli, İlimizin özellikle bu aylardaki turizm potansiyelini dikkate alsın, gerekirse sattığı ürünlerde değişikliğe giderek yerli ve yabancı turistleri de dikkate alarak yeni iş koluna yönelsin..
‘İş’te o zaman işlerinin nasıl açıldığını siftah yapmanın nasıl olduğunu görecektir..
Ve bu konuda ilimizdeki esnafın sözcüsü durumundaki esnaf sanatkarlar odası ile belediye ve yerel gündem 21’in hiçbir çalışmanın içinde olmaması ilimizdeki bu gerçekliği görmezden geldiklerinden kaynaklanıyor.
Buradan bu üç kuruma da bir çağrıda bulunarak elimizdeki bu potansiyeli kaybetmeden, ilimize gelen turistleri küstürmeden en kısa zamanda esnafımızla bir bir görüşmeler yapılıp altın yumurtlayan sektörümüzün farkına varmalarını sağlamalıyız.
www.mardinlife.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum