Diyarbakırspor'dan radikal bir öneri

Süper Lig'e yükselen Diyarbakır'ın Başkanı Abdurrahman Yakut, maçların TRT Şeş'ten Kürtçe yayınlanmasını istedi. Yakut, "Diyarbakırspor, 3 büyüklerden sonra 4. büyüktür" dedi.

Kenan Başaran'la paslaşmalar

1968'de kurulan Diyarbakırspor, yeniden Süper Lig'de. Esasen "bölge" Süper Lig'de demek daha doğru olur. Zira "Diyarbakırspor, Diyarbakır'dan çok daha fazlasıdır."

Diyarbakırspor'a bu anlamı bizatihi devletin kendisi yüklemiştir. Askerinden siyasetçisine kadar devletin bütün organları, "bölge"de PKK'ya karşı yürütülen mücadelede sıkça topu Diyarbakırspor'a atmışlardır. Diyarbakırspor, sıklıkla kitlelerin siyasetten spora çekilmesi için bir araç olarak kullanılagelmiştir. Ama aynı zamanda Kürt siyaseti de Diyarbakırspor üzerinde başka okumalar yapmıştır. Yani Diyarbakırspor, bir yanda Kürtlerin bir yanda da devletin "ikili presi"ne maruz kalmıştır yeşil sahalarda...

Kulübü yönetenler, devletin ilgisinden hiç şikâyetçi olmadılar. Misal, bir saldırı sonuçu saldırıda hayatını kaybeden eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan da eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt da camiada saygıyla anılıyor.

Ama ne yazık ki Diyarbakırspor ne İsa'ya ne Musa'ya yaranabilmiştir. Birçok statta "PKK dışarı" tezahüratlarına da muhatap olan Diyarbakırspor, galip geldiği için İddaa'da kaybeden taraftarlarının protestolarına uğrayan yine Diyarbakırspor oldu...

Siyasi bir okumaya tabi tutulduğunda Diyarbakırspor ne İspanya'da "Katalan kimliği"nin temsilcisi; hatta "milli takımı" Barcelona ne de "Bask milliyetçisi" Athletic Bilbao olmuştur. Açıkçası bu role pek de soyunmamıştır ki devlet de zaten yaptığı "sıkı savunma"yla Diyarbakırspor'un bu tür "ileri çıkışları"nı daha baştan önlemiştir.

Öyle ki Diyarbakırspor'un kadrosunda bırakın bir Kürt, Diyarbakırlı bir futbolcunun bile olmadığı sezonlara tanıklık edildi. Bugün ise kulüp takım, kadrosunda üç Kürt futbolcu barındırıyor.

Yetiş Doktor Yakut

Bu hafta, Süper Lig'e 5. kez yükselen Diyarbakırspor'un Başkanı Dr. Abdurrahman Yakut'la "paslaştık". Yakut, bir nevi Diyarbakırspor'un "Ali Şen"i. Ne zaman ki takım dara düşse tribünler de camia da "Yetiş Yakut" diyor: "22 yıldır spor yöneticiliği yapıyorum. İki kere Süper Lig'e çıkardım takımı. Her defasında kulübü borçsuz-harçsız iyi bir yere getirdikten sonra bırakıp gitmişimdir."

İyi güzel de Dr. Yakut, neden "topu sürüp golü atacağına", başkasına asist yapıyor?

"Ben hiçbir zaman koltuğa bağlanmam. Eğer birileri çıkıp 'Senden daha iyisini yaparım' diyorsa, ben 'Buyurun, yapın' derim. Onlara inanmasam da yerimi bırakırım" diye anlatıyor Dr. Yakut "koltuk sevdasızlığı"nı... Kasım 2008'deki kongrede başkan adayı çıkmayınca bir "son dakika golü" ile Dr. Yakut, başkanlığa mecburen seçiliyor: "İki kongrede de aday çıkmayınca kulüp kayyumun eline geçme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Kongrenin bitimine 15 dakika kala bir liste çıkartıp aday oldum ve seçildim."

İyi mi etti, kötü mü etti Dr. Yakut? Çünkü eline bir futbol değil adeta "ateş topu" verilmiştir. Kulüpte 5 kuruş para olmadığı gibi, hacizlerle de karşı karşıyadır. Devre arasında futbolcular Antalya'daki kampı terk etti parasızlıktan ötürü.

Patentli başarı sırrı

Peki nasıl oldu da Dr. Abdurrahman Yakut, Diyarbakırspor'u Süper Lig'e taşıdı?
Dr. Yakut, önce sırrını "tek pas" oynayarak açıklıyor: "İşim Diyar, gücüm Diyar. Bu Diyar başka Diyar". Doktor, "Bu sözün patenti bana ait" demeyi de unutmadan başarısının sır kapılarını iyice aralıyor bize: "Genetik yapımdan ötürü insanları iyi tanırım. Doktor olmamın da katkısı var. Ama aynı zamanda iyi bir futbol şube yöneticisiyim. Oturup futbolcularla konuştum. Bazılarına fahiş paralar verildiğini söyledim ve 5 milyon alacakları 300 bine indirdim. Karakterini beğenmediğim 12 kişiyle de yollarımızı ayırdık. Sadece 1 milyon liraya 8 yeni oyuncu aldık ve Süper Lig'e çıktık."

Kürt futbolcu artacak

Bir geri pas yapıp tekrar "Kürt futbolcu atağı"nı başlatıyorum: "Diyarbakırspor'daki Kürt futbolcu sayısı neden az, bu sayı artacak mı?"

Başkan, bunun siyasi bir nedeni olmadığını vurgulayarak geri pası alıyor: "Altyapı olmadan futbolcu yetişmez. Altyapımız gelişirse takımdaki Kürt oyuncu sayısı da artar. Genç takımızda çok yetenekli oyuncular var. Bunların üçünü, dördünü A takıma alabiliriz bu sene." Başkana karşı bir siyasi atak daha geliştiriyorum: "TRT Şeş'in Süper Lig maçlarınızın tamamını banttan yayımlamasını ister misiniz?"

Diyarbakırspor Başkanı Dr. Abdurrahman Yakut, topu hiç ayağında ezmiyor: "Tabii ki isteriz. Çok güzel olur. Neden olmasın? Diyarbakırspor maçları TRT Şeş'ten Kürtçe seslendirmeyle yayımlansın. Çünkü bölgede birçok insan Türkçe konuşamıyor ve anlayamıyor. Kürtçe konuşan spiker de olsun, Kürtçe maç da anlatılsın. Seyirci bakımından Diyarbakırspor, 3 büyüklerden sonra 4. büyüktür. TRT Şeş de bölgede ilgiyle izleniyor. Ben de bir programa çıktım ve bu ilgiyi somut olarak gördüm."

Formaya Kürtçe isim

"Futbol terimleri açısından Kürtçe anlatımda bir sıkıntı yaşanır mı" diyerek bir "kontra top" daha atıyorum başkana. "İlk etapta bir zorluk yaşanabilir fakat TRT bunun üstesinden gelir. Ayrıca bu yönde bir eğitim de verilebilir" diyerek, savuşturuyor beni Dr. Yakut...

Ola ki bir Kürt futbolcu formasına Kürtçe yazılışıyla ismini yazmak isterse, acaba bu "penaltı şiddetinde" bir infial yaratır mı memlekette?

Yakut, kendi kulüplerinde bir futbolcunun istemesi halinde, bu durumun sıkıntı yaratmayacağını söylüyor: "Bunda bir sakınca yok. İsteyen formasına nüfustaki ismini olduğu gibi yazabilir."
Diyarbakırspor, Süper Lig'de kalıcı mı olacak, yoksa yine "asansör takım" mı?

Başkanı Dr. Abdurrahman Yakut, kulübün borçsuz bir yapıya kavuşması halinde Trabzonspor'un yaptığı futbol ihtilalini kendilerinin de yapabileceğini söyleyerek, "Bizim bilgi, yetenek ve kapasite olarak Sivasspor'dan da bir eksiğimiz yok" diyor final pasında...

62 puanımız da helaldir

Diyarbakırspor Kulübü'ne Süper Lig'e çıktığı her yıl "devlet sayesinde" denildi. Hoş olmayan yakıştırmalar yapıldı. Özellikle Gaffer Okkan döneminde. Oysa bunlar doğru değil. Bu sene aldığımız 62 puanın hepsi helalin de helalidir.

Meraya stat yapacağız

8 ay önce Tarım Bakanlığı yaklaşık 1400 dönümlük bir mera arazisi verdi. Mevcut stat da bize verilecek. Başbakan'a gideceğiz ve stat yeri karşılığında yeni arazimize yeni stat ve altyapı tesisleriyle gelir getiren yapılar yapılmasını isteyeceğiz.

Su faturasından 25 kuruş

Eski yöneticilerin 8 milyon liralık alacakları temizlensin. Vergi borçları silinsin. Yılda ortalama 5 milyon lira destek sağlansın. Elektrik ve su faturasından bize 25 kuruş destek sağlansın. TMO'ya hububat satanlardan ve inşaat ruhsatlarından da kaynak aktarılsın.

Diyarbakır dilenci değil

Eski Başkan "Ben Diyarbakırspor için dilencilik yaparım" diyor. Bu nasıl bir zihniyet. Diyarbakır'ın bir kimliği var. Burası medeniyetlerin çıktığı bir yer. Kulübün onurunu, şerefini ayaklar altına almışlar. Ondan bundan para alıp hatalı harcamışlar.

Referans gazetesi