Katliam mı?
Soykırım mı?
İnsanlık dışı mı?
Esfelesafilin mi? (Aşağıların aşağısı).
Evet. Önceki gün yaşanan ve tablonun kesinleşmesi ile gün ışığına çıkan acı gerçekler, kelimenin tam anlamı ile kanımızı dondurdu.
Mazıdağı İlçesine bağlı Bilge Köyünde, kendi isminin tersine cahiliye dönemlerde bile yaşanmayan bir vahşet yaşandı.
Kelimelerin anlatmaya kifayetsiz kaldığı katliamı, kan davası, namus meselesi, töre cinayeti, husumet, kin, nefret gibi kelimelerin arkasına sığınarak açıklamak yetmez. Bu bir insanlık suçu, adı konulmamış bir soykırımdır.
Uzun yıllar bölgede görev yapan bir gazeteci olarak tanık olduğum, haber ve araştırmasını yaptığım hiçbir kan, namus ve töre davalarında bu şekilde bir katliam yaşanmadı. Ki bölgede herkes biliyor ki töre gereği yapılan kan ve namus cinayetleri bile törenin beraberinde getirdiği sınırlar içinde yapılır. Mesela kadın ve çocuklar hiçbir zaman olaya müdahil edilmez, ölen insan kadar kurban seçilir gibi hassasiyetleri göz önünde bulundururlar. Bu yazdıklarımdan kesinlikle kan, namus ve töre davalarını savunduğum veya hoş gördüğüm anlamı çıkmasın lütfen. Çünkü en çirkef bir katilin bile bir haysiyeti, bir şerefi olur.
Vicdanlarda derin yaralar açan bu saldırının, yüzyıllardır barış, huzur kardeşliğin sembolü olmuş Mardin’de cereyan etmesi büyük bir talihsizliktir. Bu vahşeti töre cinayeti, kan davası veya siyasi bir olay olarak lanse ettirmek doğru ve ahlaki değildir. Özellikle ulusal basında bu bir eğilimin olması bizi ve Mardin’i çok üzmüştür. Bu topraklar medeniyetlere beşiklik etmiştir. Bu şekildeki katliamın yerleşik toplumun geleneğinden geldiğini iddia etmek vicdansızlıktır, kabul edilemez.
Köy meydanından yükselen feryat ve ağıtların ses ve görüntüsünü gördüğümden bu yana, o vahşet gözlerimden gitmiyor. Bu olayı anlattığımızda ise kelimeler boğazımızda düğümleniyor.
Bu tamamen sivil bir katliamdır. Ciddi bir biçimde incelenmesi gereken bir vakıadır. Asıl nedenini henüz bilmediğimiz bu saldırıyı gerçekleştirenlerin koruyucu olması, ölenlerin koruyucu aile olması bu sistemi bir kez daha tartışmaya açmıştır.
Her yerde ve her zaman olabilecek bu tür cinnetvari saldırılar bir topluma veya bir toplumun geleneğine/töresine mal edilmemelidir.
Ama gelin görün ki bütün dünya ajanslarının flash haber olarak geçtiği ülke liderlerinin taziye mesajlarını göndererek gündemde tuttukları ve iri harflerle “Mardin Vahşeti” ve “Törerizm” diye isimlendirdikleri bu vahşetin altından nasıl çıkacağımız ve nasıl anlatacağımızı bilemiyorum. Yıllardan beri 7’den 70’e herkesin bu güzelim kenti güzel anlamda tanıtmak ve prestij sağlamak için yapılan bütün çalışmaları bir çırpıda yok ettiler.
Son olarak bu saldırıyı kınıyor, ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa ve yakınlarına sabır diliyoruz.
www.mardinlife.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum