28 Temmuz 2009

Sorunlu Mardin'de Sorunsuz Yaşama İsteği


Bol güneşli anları iliğimize kadar hissedip yaşadığımız bu günlerde sizlerle gündemi yeniden takip etmeye başlayacağım.

A’den Z’ye her şeyi ile övündüğümüz ilimizdeki gündem hareketliliği devam ederken günlük hayatta karşılaştığımız sorunlar da yerinde saymaya devam ediyor. Özellikle belediye yönetiminden kaynaklanan su, çöp, altyapı, trafik sorunu ve akışı(kaldırım işgallerinden özürlü araç park yerlerine, yaya geçişlerinden şehiriçi güzergahlarına kadar) ile denetim eksikliği gibi sorunları bir kenara bıraktığımızda karşımıza çıkan belli başlı şu sorunları hatırlatarak bu konuları sizinle paylaşmak istedim.

Ø Türkiye genelinde ÖSS sıralamasındaki başarısızlık sıralamamızda yerimizi korumamıza rağmen Milli eğitim Camiasında eğitim ve öğretimden sorumlu idarecilerin izne ayrılmaları,

Ø Üniversitemizle aynı zamanda kurulan üniversitelerin yerleşke sorunlarını bitirip eğitim binalarının temellerini atıp önümüzdeki sene eğitime açacakları haberlerini almamıza rağmen bizlerin halen yerleşke sorunu ile uğraşmamız,

Ø Üniversitemizin geleceğine yön vermesi ve rehberlik yapması açısından önemli yapı taşlarından olacak olan vakfın kurulma aşamasında yaşanan ve halen devam eden sorunlar,

Ø Seçildikleri günden beri bir araya getiremediğimiz milletvekillerimizin meclisin tatile girmesi ile yaptıkları icraatların karnesi,

Ø Milletvekilleri arasında esen soğuk rüzgarlara bir yenisinin daha eklenerek üniversite ve valilik arasında yaşanması,

Ø İl merkezinde belediye ve valilik bünyesinde sürdürülen bazı yıkım ve onarım çalışmalarının plan ve proje dahilinde gerçekleşmemesi ile ayrımcılık yapıldığı iddiaları,

Ø Beyaz-su Projesine kredi veren ülkelerin onaylarını çekmeleri,

Ø Mayınlı arazilerin temizlenme yasasının anayasa mahkemesi tarafından kısmen iptal edilmesi,

Ø Kızıltepe - Viranşehir arasında köstebek yuvasına dönen yolun bölünmüş yol yapılma çalışmalarının durma noktasına gelmiş olması,

Ø Nakliyecilerin yüklenici firmalar ile yaşadığı sorunlar,

Ø Mayıs ayında inşaatına başlanılacağı ifade edilen Nusaybin Sınır Kapısı için bugüne kadar hiçbir çalışmanın yapılmaması,

Ø Kurumlardaki tembel ve hantal yapının önüne geçilememesi,

Bu listeyi uzattıkça uzatabiliriz. Tabi bu sorunların çoğu kangren hale dönüşmüş ve geçen yıllardan kalma biriken sorunlar. İlimizin geleceği açısından büyük önem arz eden bazı yukarıda sıraladığım bazı sorunların ivedilikle çözülmesi gerekiyor.

Tabii şunu da hatırlatayım bu sorunların hepsini tarihe not düşmek adına kalemimiz el verdiğince yazmaya çalışacağız.

Bilge Köyü ve Mardin Belediyesi

Evet, Bilge Köyü sayesinde derin bir sessizliğe bürünen güzelim şehir Mardin, son günlerde ard arda düzenlediği etkinliklerle sesini yükseltmeye çalışıyor.

Talihsiz ve hak etmediği bir şekilde gündeme geldiği Bilge Köyü’nün tahlilleri ile birlikte şehrin merkezi ve ilçeleri ile şehirde yaşayan insanlarla bir bağlantısının olmadığını ifade etmek için bir dizi çalışma başlatıldı. Bu çalışmalardan en çok ses getirerek amacına ulaşmada bir araç olarak kullanılmak istenileni ise hiç şüphesiz Mardin Belediyesi ve Mardin Valiliği tarafından düzenlenen Değişim ve gelecek sempozyumu oldu.

GAP Kalkınma İdaresinin de desteği alınarak hem maddi hem de manevi anlamda büyük emekler harcanarak düzenlenen sempozyum sayesinde Babı ali gazetelerinin, köşe yazılarında bir hafta misafiri olduk.

Sempozyumun konusu ve katılımcıları ile ilgili tonlarca yazı yazıldığı için ben de kimsenin değinmediği bir iki notu sizinle paylaşmak istiyorum.

Mardin’in geleceğine dair yaşanacak değişimin şekillenmesine öncülük edeceğine inandığım ve beyin fırtınalarının yaşandığı sempozyumda bu konu enine boyuna bir şekilde tartışıldı.

“… Sempozyumlarda amaç, konuyu tartışmak değil, uzmanları tarafından olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirilerek konuya bir çözüm üretmektir. Konuşmaların sonunda oturum başkanı, konuyu özetler ve çıkan sonucu dinleyicilere aktarır. Burada amaç tartışmak değil durumu saptamak veya çözüm getirmek olduğu için sempozyum sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlanır. Bu konuşmalar ve varılan sonuçlar bilimsel bir değer taşıyor ise de bunlar yazıya geçirilerek sonradan kitap halinde yayımlanır.”

Evet değerli okuyucular, sempozyumla ilgili Larousse Sözlüğünde geçen açıklayıcı bilginin son cümlesinde de ifade edildiği gibi sempozyumda yapılan oturumlarda varılan sonuçlar sonuç bildirgesi halinde yayımlanır. Belediyenin öncülüğünü üstlendiği sempozyum bilimsel olmadığı için kitap halinde yayımlanmayabilirdi ancak sonuç bildirgesini es geçmemesi gerekiyordu. Çünkü büyük bir iddiası olan sempozyumun gelecek adına bir yaptırım gücü olması ve geleceği görmesi için bu sempozyumda konuşulanlar havada kalmamalıydı.

Son çeyrek asırda bölgedeki sosyal sarsıntıyı sözde tahlil edip sorunlara çözüm bulmak için bugüne kadar yapılan binlerce sosyolojik rapor ve sosyal aktivitelere rağmen Bilge Köyü hadisesinin yaşanması bize bugüne kadar yapılan bütün çalışmaların vitrine oynamaktan öteye gidemediğinin göstergesi olmuştu. .

Belediyenin düzenlediği sempozyumun da ‘Vitrinlere çıktık, gazetelerde yazıldık’ düşüncesinden öteye geçerek kentin geleceğine dair söz sahibi olmasını istiyordum. Hatta bu sempozyum, bir platforma dönüştürülerek geleneksel hale getirilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Bu platform bakarsınız ileriki süreçte bölgenin temel sorunlarına çözüm bulacak alternatif bir yapıya da dönüşebilir. Bölgedeki diğer iller için Mardin çok güzel bir şekilde lokomotif görevini yerine getirebilir.

Mardin’e gelenler ve burada konuşulanlar Abant Platformu’na taş çıkarttıracak türdendi. Ama ne yazık ki belediye yönetimi sempozyumun sonuç bildirgesini yayınlamayarak ‘Vitrinlere çıktık, gazetelerde yazıldık’ düşüncemi haklı çıkardı. Tabi belediye ilk defa bu tür bir sempozyum düzenlediği için bu konuyu bilmiyor olabilir ancak kendisine yapılan uyarılara rağmen bu konuyu es geçmesi doğrusu bizleri düşündürdü. Ulusal ve Yerel Gazetelerde Mardin'le ilgili yayınlanan haber ve köşe yazarlarının alıntılandığı Valiliğin web sitesindeki "Basın'da Mardin" bölümünde Sempozyumla ilgili hiçbir köşe yazısının yayınlanmaması ise ayrıca dikkat çeken bir özellikti.

Bu arada İhlas Haber Ajansı (İHA) Şırnak Temsilcisi olarak başlayan gazetecilik yaşantımı beş yıldan beri aynı ajansın Mardin Temsilciliği olarak devam ettiriyordum. İHA’dan sonra 8 aylık bir Ajans Haber Türk (AHT) deneyiminden sonra Doğan Haber Ajansı (DHA) Mardin Temsilcisi olarak gazeteciliğe devam edeceğim. Bu süreçte gerek telefon gerekse bizzat tebriklerini ileten bütün dost ve arkadaşlara da ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum.
www.mardinlife.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum