Mardin Valiliği Nişli toplantı Salonunda basın açıklaması düzenleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi başkanı Mehmet Büyükekşi, Haziran ayı ihracat oranının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 32,78 gerileyerek, 8 milyar 116 milyon dolara gerilediğini ve aylık bazda ihracatın için ise 2008 yılının Kasım ayından bu yana ilk kez 8 milyar doların üzerine çıktığını söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi İcra Komitesi üyelerinin de hazır olduğu toplantıda Büyükekşi, “İlk altı aydaki ihracatımız 43 milyar 873 milyon doları, geriye dönük bir yıllık ihracatımız ise yüzde 15,51 gerileme ile 104 milyar 394 milyon doları geride bırakmıştır. İhracatımızdaki gerilemenin hızı Haziran ayında azalmış ve aylık bazda ihracat 2008 yılının Kasım ayından bu yana ilk kez 8 milyar doların üzerine çıkmıştır. Haziran ayında en fazla ihracat yapan sektörümüz, 1 milyar 558 milyon dolar ile Otomotiv sektörümüz olmuştur. Bunu, 1 milyar 106 milyon dolar ile Hazırgiyim ve Konfeksiyon ve 870 milyon dolar ile Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörlerimiz takip etmiştir.”dedi.
Sektörlerle ilgili olarak rakamları veren Büyükekşi, “Tarım ve Hayvancılık grubu sektörlerimiz, Haziran ayında 944 milyon dolarlık ihracatla, toplam içerisinde yüzde 11,64 pay almıştır. Bu grupta Meyve Sebze Mamulleri, Kuru Meyve ve Mamulleri, Kesme Çiçek Sektörü ile Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller sektörlerimiz Haziran ayında ihracatlarını artırmışlardır. Haziran ayında toplam ihracatımızın yüzde 85,61’ini gerçekleştiren Sanayi grubunda ise ihracatımız 6 milyar 948 milyon dolar olmuştur. Sanayi sektöründe ilk altı aylık ihracatımız 36 milyar 917 milyon doları, son bir yıllık ihracatımız ise 88 milyar 513 milyon doları geride bırakmıştır. Madencilik ürünleri sektörümüz ihracatı, Haziran ayında 223 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Sektör 2009 yılının ilk altı ayında 994 milyon, geriye dönük bir yılda ise 2 milyar 648 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiştir.”diye konuştu.
2009 YILI İLK ÇEYREK BÜYÜME RAKAMLARI
Önceki gün açıklanan 2009 yılı ilk çeyrek büyüme rakamlarını da değerlendiren Büyükekşi, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Küresel Krizin tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de ciddi bir şekilde etkilediğini göstermektedir. Açıklanan %13,8’lik küçülme rakamı ile beraber tüm beklentilerde revize edilecektir. 2008’in son çeyreğinde başlayan küçülmenin 2009’un ilk çeyreğinde şiddetlenerek devam ettiği görülüyor. Muhtemelen 2009’un son çeyreğinde ancak pozitif bir büyüme görebileceğiz, yılın tamamındaki daralmanın da % 5 civarında olacağı tahmin ediliyor.”
Büyük bir küçülmenin yaşandığı ortamda moralleri bozmadan akıllı önlemlerle 2010’u ve daha sonrasını kurtarmak gerektiğini anlatan Büyükekşi, yakın tarihide ender görülen ancak tahribatı büyük olan bir bunalım dönemini aşmaya çalıştıklarını ve bundan tüm dünyanın etkilendiğini ifade etti.
FAİZ ORANLARININ İNDİRİLMESİ DEVAM ETMELİ
Merkez Bankasının faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği şu aşamada öncelikli gündemleri arasında olduğuna vurgu yapan Büyükekşi, “Her ne kadar Merkez Bankası faiz indiriminin sonuna gelinebileceği ima ediyorsa da biz büyüme dinamiklerinin tam olarak oluşmadığı kanaatindeyiz. Nisan ayı sanayi üretimi rakamları da bunu desteklemektedir. İşte bu yüzden faiz indirimlerine devam edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz ihracatçılar olarak Merkez Bankası'nın faiz indirim kararlarını desteklediğimizi sürecin en başından itibaren açık bir şekilde ifade ettik. İşte bu yüzden faiz lobisinin Merkez Bankası'nı tehdit etmesi durumunda biz de bilfiil bu durumla mücadele edeceğiz. Yabancı yatırımcıların küresel kriz dolayısıyla kafasının son dönemde epey karışık olduğunu gözlemliyoruz. Bu şartlar altında yatırım kararı vermek zor. Türkiye’yi yatırım için cazip hale getirmek için şansımız var. Bu noktadan hareketle Merkez Bankası'nın ihracat artışı sağlayacak, üretim ve yatırımı hızlandıracak faiz indirimlerine devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Dünya piyasalarında bakıldığında şimdiden bir kıpırdanma olduğunu ifade eden Büyükekşi, bu iyileşmenin kısa zamanda tüketici güvenine de pozitif olarak yansıyacağını ve bu heyecanın kesilmemesi için başta Merkez Bankası olmak üzere finansal kurumların kendilerine destek vermesi gerektiğini düşündüklerini kaydetti.
TEŞVİK PLANLARI HIZLA YAŞAMA GEÇİLMELİ
Geçtiğimiz ay içinde, Türkiye’nin sanayileşme vizyonu içinde son derece önemli bir yeri olacak bir teşvik planı açıklandığını dikkat çeken Büyükekşi, devletin bu teşvik sistemini hızla yaşama geçirmesi, özel sektöründe buna hızlı bir şekilde cevap vermesi ve desteklemesi gerektiğini anlattı.
Toplantının düzenlediği Mardin ili hakkında da bilgiler veren Büyükekşi, “2008 yılı sonu itibari ile 276,5 milyon dolar ihracat gerçekleştiren ve 117 ihracatçı firmanın faaliyet gösterdiği bir ilimiz. Bu ihracatın 263 milyon doları da Irak’a yapıldı. 2009 yılında da Irak’a olan ihracatımızın artışına paralel olarak Mardin’in ihracatı artmaya devam ediyor. Bu yılın ilk altı ayındaki ihracatı da 192,7 milyon dolar oldu. Mardin’in kısa vadede 500 milyon dolar hedefini yakalaması mümkün.”şeklinde konuştu.
MARDİN MARKALAŞTIRILMALI
Mardin’de üretilen mal ve hizmet ürünlerinin miktarını ve katma değerleri nasıl arttıracakları konusunda düzenledikleri ortak akıl toplantısında ise şu sonuca vardıklarını ifade etti:
“Mayınlı arazilerin organik tarım ve yan ürünlerine açılıp, sınır ticaret merkezlerinin kurulması gerekir. Irak Mardin’in en büyük pazarıdır, Suriye ise Mardin’in yüksek potansiyele sahip olduğu hedef pazardır. Mayınlı arazileri hem tarıma hem de sınır ticaret merkezlerine açabilirsek her iki ülkeye ve bu ülkelerin ardılı olan ülkelere ciddi ihracat artışı gerçekleştirebiliriz.
Bölgeden göç etmiş unsurların Mardin’e dönüşlerinin ve yatırımlarının özendirilmesi gerekir. Bu bağlamda Süryani Patrikliği’nin de tekrar Mardin’e gelmesi simgesel olarak önemlidir.
Bu hem bölgenin çok kültürlü kimliğine katkı olacak hem de bölgeye olan yabancı yatırımcı ilgisini arttıracaktır.
İnsan nitelik dokusunun geliştirilmesiyle üretim için ihtiyaç duyulan iş gücü karşılanmış olacaktır. Mardin Organize Serbest bölgesinde faaliyet gösteren firmaların temsilcileri nitelikli iş gücünün temel bir sorun olduğunu, yetkinleşen iş gücünü Mardin’de tutmakta sorun olduğunu ifade ettiler. Mesleki eğitimi geliştirmemiz gerekiyor. Biz TİM olarak ihracatçı birliklerinin bünyesindeki geçici eğitim merkezlerinin Mardin’e yönlendirilmesi noktasında üzerimize düşenleri yapmaya hazırız.
AR-GE ve tasarım kültürünün geliştirilip, tabana yaygınlaştırılması yoluyla markalaşma sağlanması Mardin’de üretim yapan firmaların gelirlerini ve karlılıklarını arttıracaktır.
Alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesi için Mardin zengin bir potansiyele sahiptir. Solar enerji ve HES yatırımları için daha fazla girişimcinin bölgeye gelebileceğini düşünüyoruz. Solar enerji konusunda Türkiye’de potansiyeli en yüksek üç ilinden bir tanesi Mardin. Anadolu topraklarına bereket getiren güneş, açık gökyüzüyle en fazla enerjiyi Mardin’de üretiyor. Son yapılan teşvik düzenlemesi ile Mardin her türlü üretim için son derece cazip koşullara sahip oldu. Burada yapılacak yatırımlarda 7 yıl boyunca vergi avantajları sağlanacak. Organize Sanayi ve Serbest Bölgede yatırım için uygun araziler mevcut. Ortadoğu ülkeleri için üretim noktası olmak için gerekli tüm şartları Mardin gösteriyor.
Mardin’in çok kültürlülüğünün ve tarihi kimliğinin korunarak markalaştırılması gerekir.”
Nezir Güneş - Şeyhmus Edis
www.mardinlife.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum