5 Aralık 2009

Faili meçhulde Bilge kurşunu

Bilge Köyü katliamı sanığı Mehmet Çelebi’nin Mazıdağı Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdiği ihbar mektubu, 1994 tarihinde PKK’lılar tarafından öldürüldüğü açıklanan Davut Karçi’nin korucular tarafından infaz edildiğini ortaya çıkardı.

Bilge Köyü katliamı sanığı Mehmet Çelebi’nin Mazıdağı Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdiği ihbar mektubu, 1994 tarihinde PKK’lılar tarafından öldürüldüğü açıklanan Davut Karçi’nin korucular tarafından infaz edildiğini ortaya çıkardı. Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı’nın yaptığı incelemeye göre Karçi’nin ölümüne neden olan silah, Bilge köyünde 44 kişinin öldürüldüğü katliamda da kullanılmış.

Derecik köyü güvenlik gerekçesiyle 1994 yılında boşaltıldı. Burada dokuz çocuğuyla birlikte yaşayan Davut Karçi, ailesiyle birlikte Mardin’in Kızıltepe ilçesine yerleşti. Davut Karçi, 05.08.1994 tarihinde eşi ve dayısıoğlu İbrahim Karçi ile birlikte, terk etmiş oldukları köydeki tarlalarına giderken, bir grup silahlı peşmerge kıyafetli kişiler tarafından durdurularak, kimlik sorguları yapıldı. Sorgulamanın ardından Davut Karçi’yi alan grup tepenin arkasına götürdü. Bir süre sonra tepenin arkasından silah seslerinin geldiğini duyan eşi ve İbrahim Karçi o yöne doğru giderek, Karçi’nin öldürülmüş olduğunu, çevredeki otların yakıldığını, 3-4 kişilik grubun uzaklaştığını gördü. Yapılan otopside Davut Karçi’nin vücuduna üç ayrı silahla, sekiz kurşunun isabet ettiği tesbit edildi.

“İnfazı beş kişi gerçekleştirdi”
Mazıdağı Başsavcılığı’nın 29.09.1994 tarihinde Diyarbakır DGM’ye gönderdiği “görevsizlik” kararında şu ifadeler yer alıyor: “Davut Karçi’nin olay tarihinde güvenlik gerekçe-siyle boşaltılmış olan Derecik köyünde bulunan tarlasındaki kavakları sulamak için köyüne geldiği, bu esnada kimlikleri tesbit edilemeyen, yasadışı PKK terör örgütü mensuplarınca konuşma bahanesiyle Gigo mevkiine götürüldüğü, orada da otomatik silahlarla taranarak öldürüldüğü...” Karçi’nin öldürülmesi olayından tam 15 yıl sonra sürpriz bir gelişme yaşandı. Bilge Katliamı sanığı Mehmet Çelebi, Gaziantep H Tipi Cezaevi’nen savcıya gönderdiği ihbar mektubunda bildiklerini anlattı. Çelebi ayrıca 15.06.2009 tarihinde savcıya şu ifadeyi verdi: “Ben köyde ev yaparken Ali Çelebi Derecik köyünden Davut Karçi’nin teröristlere yardım ettiğini iddia ederek, gidip öldüreceğiz dedi. Hep birlikte ayrıldılar. Bu olay için Burhan Çelebi, Abdurrahman Çelebi (Mehmet Halim oğlu), Osman Çelebi (Abdullah oğlu), Ali Çelebi (Abdulkerim oğlu), Abdurrahman Çelebi (Aziz oğlu) toplam beş kişi birlikte hareket ettiler. Köyündeki arazisine gelen Davut Karçi’nin yanına gittiler. Olaydan önce Davut Karçi’nin köyde olduğuna dair kendilerine Mazıdağı’ndan haber gelmişti. Davut Karçi’yi Derecik köyünde B.Ç’nin üzerine kayıtlı bulunan (kaydı olmayan) ve diğer şahısların da üzerinde bulunan ancak kayıtlı bulunmayan kalaşnikof silahlarla adamı öldürmüşler. Bu olayı yukarıda adını söylediğim adamların hepsi bize olayı kendilerinin yaptıklarını itiraf etmişlerdir. Derecik köyündeki bu olayda, kullanılan Burhan Çelebi dışındaki şahısların silahları-nın kayıtları yoktur. Olay yerinden zamanında boş kovanlar alınmıştır. Bu boş kovanlar Mazıdağı Başsavcılığı’ndadır. Burhan Çelebi’nin silahı üzerinde balistik inceleme yapılmamıştır. Olay yerinden alınan boş kovanların Burhan Çelebi’nin üzerine kayıtlı silahla karşılaştırılması halinde, suçta bulunan silahlardan birinin bu silah olduğu ortaya çıkacaktır.”

Kriminal rapor doğruladı
Bu ifade üzerine kovanlar incelemeye alındı. Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı’nın yaptığı incelemede, Karçi’ye isabet eden sekiz mermiden üçünün A.Ç’ye zimmetli 69Z1962 numaralı kalaşnikof marka silahtan atıldığı tesbit edildi. Raporun ardından Mazıdağı Başsavcılığı, 03.09.2009 tarihinde Mazıdağı İlçe Jandarma Komutanlığı’na yazı göndererek, 05.08.1994 tarihinde 69Z1962 seri nolu silahın kime zimmetlendiğini sordu.

Zimmet defteri skandalı
Komutanlığın yanıtı ise hayli ilginç oldu: “Konu ile ilgili yapılan inceleme sonucu; Şeyhan Jandarma Karakolu Komutanlığı’nın zimmetinde bulunan ve koruculara görev için verilen kalaşnikof silahlarının, karakol komutanlığı değişimi esnasında eski senetlerinin iptal edilerek yeni senetlerinin, yeni göreve başlayan karakol komutanları tarafından tekrar yapıldığı sebebi ile karakolda eski senetlere ulaşamadığı, belirtilen tarihte söz konusu silahın kime teslim edildiği veya teslim edilmeden mi bekletildiğinin tesbit edilemediği...” Jandarmanın bu cevabı üzerine silahın kime zimmetli olduğu anlaşılamadı. Silahın kime zimmetli olduğu konusunda ikinci bir yazı gönderen Mazıdağı Savcılığı, zimmet defterinin yok edilmesinin de suç olduğunu hatırlattı.
Taraf / MUSTAFA ARISÜT/MARDİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum