Kahvaltıdan sonrası için iki seçenek var önünüzde; ya eşinizi, çocuklarınızı alıp güzel bir pazar gezintisi yapmak ya da hafta boyunca biriken işlerinizi bitirmek. Ama çoğu kez, "Ne yardan geçerim ne serden" misali ikisini birden tercih ederiz. Hal böyle olunca pazar günleri iş gününden daha çok yoruluruz. Peki yok mu bunun bir çıkar yolu? Elbette var.
Güne güzel başlamak için
Güne mutlu başlamanın yolu ilk olarak güzel bir kahvaltıdan geçer. Tabi pazar günü yapılanlar biraz daha özel olmalı. Psikolojik Danışman Fatma Yaşar Ekici, tüm aile bir arada yapılan kahvaltıların pazar gününe ekstra bir anlam kattığını söylüyor. Her bir aile üyesinin sevdiği yiyecekleri hazırlayarak sürprizler yapmak, kahvaltıyı daha eğlenceli hale getirecektir. Evli çiftler Pazar kahvaltısını onlar için özel olan bir mekanda yapabilirler. Bu anlamlı kahvaltı haftanın yorgunluğunu atmaya fayda sağlar. Çocuklu aileler ise bu tip kahvaltıların ardından aile toplantıları yaparak aile içi ilişkileri olduğu kadar çocukların gelişimini de pozitif etkileyecek bir etkinlikte bulunmuş olurlar.
"Pazar günü daha çok yoruluyorum" dememek için
Bu noktada yapmamız gereken en önemli şey şahsi işlerimizin tümünü pazar gününe bırakmamak. Kadınlar bu hataya düşüyor. İmkânların geliştiği günümüzde küçük ve az zamanda yapılabilecek işleri diğer günlerde rahatlıkla halledebilirsiniz. Bir diğer yapılabilecek şey de ailede iş bölümü yapmak. Ekici, aile toplantılarında evde yapılması gereken işlerin çıkarılıp, bu işlerin hangi günlerde kimler tarafından yapılabileceğinin belirlenmesinde yarar olacağını söylüyor.
Uykunuzun kurbanı olmamak için
Pazar günlerini iple çekmemizin en önemli sebeplerinden biri de geç yatıp, sabah geç saatlere kadar uyuma isteğidir. Ancak sonrasında bunun sıkıntısını yaşarız. Ekici, uykunun bir ihtiyaç olduğunu hatırlatıyor ve ekliyor; "Hafta içinde tamamlayamadığımız uyku ihtiyacını karşılamak için pazar günleri biraz daha fazla uyumak zararlı değil faydalı da olacaktır. Ancak ihtiyaç fazlası uykunun biyolojik ritmimizi bozduğu için pazartesi gününe adaptasyonumuzu kırabilir. Her şeyde olduğu gibi uykuda da azlık çokluk değil, denge ve düzen önemlidir." Yapmamız gereken şey çok basit; cumartesi akşam erken saat de yatıp, Pazar günü erken bir saatte uykumuzu almış bir şekilde kalkarak güne dinç başlamak.
Pazartesi sendromu yaşamamak için
Psikolojik Danışman Fatma Yaşar Ekici, pazarlarımızı bahsedilen bu konular çerçevesinde yeniden düzenlediğimizde "pazartesi sendromu" diye bir şey yaşamayacağımızı söylüyor. Yapılan son çalışmalar artık "Pazartesi sendromu" diye birşeyin olmadığını kanıtlamış. ABD'de Vermont Üniversitesi'nde görevli Peter Dodds ve Christopher Danforth adlı iki matematikçi, dört yıl süreyle bir sosyal paylaşım sitesine bırakılan sayısız mesaj ve 2.4 milyon blog üzerinde yaklaşık 10 milyona yakın cümleyi analiz etmişler ve sonunda insanların en mutlu oldukları günün pazar, ikinci gününse pazartesi olduğu, en negatif gününse çarşamba olduğu sonucuna varmışlar.
Herkesin pazarı kendine özel
Ümmügül Kapusuz (Ev Hanımı)
Pazar günleri her aile için önemlidir, ancak bizim için biraz daha özel diyebilirim. Eşim aşçılık yaptığı için cumartesi ve pazarları çalışıyordu. Hafta içi de çocuklar okulda olduğu için ailecek kahvaltı yapma fırsatı bulamıyorduk. Ancak eşim altı aydır pazar günleri evde olduğu için artık kahvaltıda hep beraber oluyoruz . Ben de bunu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Mesela kahvaltılara daha çok özeniyorum. Her hafta eşim ve çocuklarım için özel bir gözleme ya da börek hazırlıyorum.
Şerife Çalışkan (Öğrenci)
Bu yıl KPPS'ye hazırlandığım için pazar günlerim biraz alışılmışın dışında geçiyor. Sabah erkenden kalkıp dershaneye gidiyorum. Dersim öğlen bitiyor. Geldikten sonra biraz kitap okumaya çalışıyorum; çünkü hafta içi okul derslerinden fırsat bulamıyorum. Günün geri kalanını da biraz dinlenmeye, biraz da ders çalışmaya ayırıyorum. Cuma günleri dersim yok. Bu yüzden çamaşır, ütü gibi temizlik işlerimi o güne bırakıyorum.
Mehmet Yılmaz (işadamı)
Cumartesi öğleden sonra iş hayatı bitiyor benim için. Pazartesiye kadar ofise hiçbir şekilde gitmiyorum. Eş-dost görüşmeleri dışında telefonlarıma ya da maillerime de bakmıyorum. Biri 9, diğeri 4.5 yaşında iki çocuğum var. Pazar günleri onlarla birlikte doğa gezmelerine çıkıyoruz. Kahvaltı için yeni mekânlar keşfetmeye ve buralara gitmeye çalışıyorum. Mesela son zamanlardaki favori mekanım Beylikdüzü'ndeki Saklı Deniz.
ASLIHAN KÖŞŞEKOĞLU
www.zaman.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum