Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) tarafından yapılan ve Türkiye'nin AB üyeliği müzakere sürecine yönelik stratejik vizyon geliştirmeyi amaçlayan "II. Türkiye-Avrupa Forumu" birbirinden farklı medeniyetleri bünyesinde barındırdığı için AB’ye örnek gösterilen tarihi kent Mardin’de başladı.
Artuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde başlayan “Avrupa Bütünleşmesi ve Türkiye” başlığı ile gerçekleştirilen 2. Türkiye - Avrupa Forumu’na Türkiye’den TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil eski dişişleri bakanlarından milletvekili Yaşar Yakış, Mardin Valisi Hasan Duruer, Mardin Milletvekilleri Halit Demir ve Gönül Bekin Şahkulubey’in yanı sıra çok sayıda Avrupalı milletvekili, büyükelçi, bürokrat, akademisyen ve gazeteci katıldı.
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, TÜSİAD Brüksel Temsilciliği, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve Türk Hava Yolları başta olmak üzere çok sayıda sivil ve resmi kurumun kurumsal destek verdiği forum Brüksel’de yapılacak AB liderler Zirvesi ile eş zamanlı olarak Mardin’de başladı.
II. Türkiye – Avrupa Forumu’na katılmak üzere, Avrupa’dan Finlandiya Eski Başbakanı ve Avrupa Parlamentosu Üyesi Anneli Jaatteenmaki, Avrupa Komisyonu’ndan Alain Servantie, Avrupa Komisyonu Siyasi İşler Müsteşarı Diego Mellado, Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Özcan Mutlu, Alman Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Bilkay Öney, Avrupa Parlamentosu üyeleri Jaroslaw Leszek Walesa (Polonya) ve Jelko Kacin’in (Slovenya) katıldı. Foruma katılacağı duyurulan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ise foruma katılmadı.
AB’YE MARDİN ÖRNEĞİ
Formun açılış konuşmasını yapan Mardin Valisi Hasan Duruer, Mardin’in AB hedefleri açısından bir örnek olduğunu belirterek, “Farklılıklar toplumlar için bir zayıflık değil tam aksine bir zenginlik ve üstünlük göstergesidir. AB’nin de özelllikle vurguladığı, farklılıklarda birleşmek ifadesinin Türkiye ve Mardin yüzyıllar öncesinden farklılıkların zenginlik olduğu bilinciyle hayata geçirilmiştir.”dedi.
PAKDİL: TÜRKİYE FARKLILIKLARIYLA AB İÇİNDE YER ALMAK İSTEMEKTEDİR
Formun açılış konuşmasını yapan TBMM Başkenvekili Nevzat Pakdil ise Türkiye AB Sosyal Forumunda AB üyelik sürecine ilişkin önemli mesajlar verdi. Pakdil, toplantının Mardin’de düzenleniyor olmasının önemli olduğunu söyledi. Farklı kültürlerin yıllardır Mardin’de bir arada yaşadığını hatırlatan Pakdil, “Tarih boyunca burada yaşamış olan medeniyet, kültür ve inanç sistemlerine ait izlere kentin her köşesinde rastlamak mümkündür. Mardin’de ifadesini bulan farklılıklara saygı duyarak bir arada yaşama kültürü Avrupa bütünleşmesi hedefleri ile de örtüşmektedir. Zira avrupha birliğinin hedefi de daha geniş ölçekte demokratik değerler ve insan haklarına saygı çerçevesinde farklılıklarla bütünleşmedi. Avrupa Birliği özgürlük, dimokrasi insan hakları ve temel özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü ilkelere üzerine kurulmuştur. Hukuk üstünlüğü ilkeleri sütüne kurulmuş. Bunlar kendi toplumunu hak ettiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmayı hedefleyen Türkiye’nin de benimsediği değerlerdir. Dolasbıylsa Türkiye bu değerlerin en iyi şekilde yaşama geçirildiğini inandığı AB içinde yer almak istemektedir” dedi.
Pakdil, Türkiye için önerilen özel bir ilişki yada imtiyazlı ortaklık statüsünün AB’nin ortak değerleri ile çeliştiğini ifade eden Türkiye’nin böyle bir öneriyi kesinlikle kabul etmeceğini kaydetti.Pakdi, Türkiye’nin yerel kültürleri Avrupa kültürleri ile bütünleştirecek ve küresel zenginleğe sahip olduğunu belirtti.
MECLİS MÜZAKERE SÜRECİNDE ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPTI
TBMM’nin AB katılım sürecinde ki işlevine değinnen Pakdil, AB’ye tam üyelik amacına ulaşılmasına yönelik ciddi adımların atıldığını ve neticelerin alındığını belirtti. TBBM’nin bu süreçte üzerine düşen sorumluluğun gereğini yerine getirdiğini ifade eden Pakdil, reform çabalarında öncü rol oynadığını söyledi. Pakdil, Türkiye AB ilişkilerinde, meclisin yoğun ve özverili mesaisiyle büyük katkıda bulunduğunu söyleyerek, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu süreçte aktif rol almasında ve etkin rol oynamasında TMBB’de ki siyasi partilerin ve milletvekillerimizin Avrupa Birliği üyeliği söz konusu olduğunda ortak bir irade sergilemelerinin de büyük payı vardır,. Son olarak 25 Şubat 2009 da kadın haklarının korunma ı ve geliştirilmesi kadın erkek eşitliğinini sağlanmasına yönelik olarak ülkemizde ve uluslar arası alarda ki gelişmeleri izlemek üzere Meclisimizi de kurulan Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu konuşmamda bahsettiğimi hedeflere ulaşılması noktasında atılan önemli bir adımdır!” diye konuştu.
Pakdil, AB üyeliği konusunda kararlı olduklarını vurgulayarak, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Farklı inançları kültürleri buluşturarak, kaynaştıran ve bir arada özgürce yaşamalarını sağlayan bir uygarlığa sahip olan Türkiye, bu potansiyel ve dinamizmiyle, Avrupa Birliği’ne de büyük bir zenginlik ve güç katacaktır. AB’li dostlarımızın birli bir konuda çifte satndart uygulamamaları ve diğer ülkelere yapmış oldukları uygulamaların aynısını da, Türkiye’ye yapmaları gerekmektedir. Çünkü yapılacak çifte satandart bu gün artık küçüçcük olar dünya herkes tarafından hemen izlenmekte. Toplumların ve halkların bu husustaki değer yargıları ortaya çıkarılmalı. AB’li dostlarımızın bu konuda diğer ülkelere münasebetlerini nasıl yürütüyorsa, Türkiye ile olan münasebetlerinide aynı hukuk perspektifi içinde yapmaları gerekmektedir.”
DIŞ POLİTAKA DA İKİ BOYUTLU SİYASET İNTİHAR DEMEK
Türkiye-AB Sosyal Forumunun açılışını TASAM Başkanı Süleyman Şensoy gerçekleştirdi. Şensoy, 21’inci Yüzyılla birlikte kamu diplomasisi kavramının konuşulması gerektiğini belirterek, bu kavramın 11 Eylül saldırısının ardından daha bir önemli olduğunu söyledi. Şensoy, “Kamu diplomasisi kurumları, STK’lar, iş adamları, düşünce kuruluşları, üniversiteler, okullar bunlar en belirgin araçlar. Kamu diplomasisi, ilgili bölgede ne kadar güçlüyse, büyük teorilerin anlamını yitirdiği bir dönemde, yatay ilişkilerin güçlü olması bu işi güçlendiriyor. Bizde çalışmalarımızı bu perspektif içinde yürütüyoruz. Farklı bir süreç yaşıyoruz. Sovyetlerin dağılması ve ardından 11 eylülle devam eden süreçte, benzer güçlere sahip sistemlerinin rekabet ettiğini görüyoruz. Asya’ını 21’inci yüzyıl için önemli bir güç merkezi olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin Asya’dan Karayiplere kadar güçlü olması Türkiye’nin AB üyeliğine de etkili olacaktır” dedi.
Dış politikada iki boyutlu siyaset izlemenin intihar ile eş anlamlı olacağını söyleyen Şensoy, Gürcistan örneğini verdi. Türkiye’nin uzun zamandır dış politikada ağırılı AB’ye verdiğini ifade eden Şensoy, AB ağırlıklı dış politikanın doğru bir tercih olduğunu ve sürmesi gerektiğini kaydetti.
Formun açılış konuşmalarından sonra oturumlara geçildi.
Nezir Güneş - Şeyhmus Edis
12 Aralık 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum