Açıklamadan dört gün önce Diyarbakır’dan, Mardin’e gelmiştim. Yani yeni yılın ilk günü. Mardin’e girerken sol tarafta duran otantik rektörlük binasını gören bir delikanlı, Diyarbakır ağzıyla, yanında oturduğu şoföre “Abé burda hanki bölümler vaarr?” diye sordu. Şoför suskun kaldı. Ben acı acı gülümsedim. Genç kardeşimiz ise cevap alamayışının şaşkınlığıyla indi, minibüsten.
Kızıltepe’ye yetişene dek, kurulması tasarlandığı günden beri üniversite hakkında söylenenler, yazılanlar, anlatılanlar, atılanlar geçti, zihnimden.
Üniversite… Gençlik... Kültürlenme… Mardin… Ekonomi… Bilim….
Evet, evet bilimmmmm. Doğru ya genç arkadaş, ana bilim dallarını soruyordu. Ama o dedikleri henüz yoktu ki diğerleri olsun.
Tam bir yıl önce başladım bu sitede yazmaya. Ve ilk konum olan Artuklu Üniversitesi’nden bahsederken, kurucu rektörlüğün zorluğuna, Türkiye’de yeni kurulan üniversitelerin maddi yönden yüzüstü bırakıldığına vs. değinmiştim.
İşi bilmeyenler atıp tutarlar, ama biz atıp tutmayalım.
Sayın Rektörüm;
1. Sizin maddi yönden zorluklarınız var, bunu aşmak için en büyük görev Mardinli zenginlere düşüyor. Öyle rektörü ziyaret edip, makam odalarında koltuklara yayılarak üniversite desteklenmez. Adam akıllı elini cebine atacak babayiğitlerle irtibatta olunuz.
2. Akademik kadronuzu güçlendirmek için feragat sahibi akademisyenleri toplama işini halletmek gerek artık. Daire başkanlarını sağdan soldan toparlayarak, üniversite temeli atılamaz. Zaten o atananların da mekânın şatafatıyla başı dönüyor, bürokrasiden başka bir şey göremiyor, yapamıyorlar.
3. Buraya, rektör olarak gönderildiğinizde, size perde arkasında tembih edilenin-veya sizin tembih ettiğinizin- Kürt Dili ve Edebiyatı bölümü olduğunu tahmin edebiliyorum. Ortada bir bilimsellik varsa, kurulsun elbet. Otoriteye göre değil, bilime göre hareket edilsin
4. İmkânsızlık diyorsunuz, e bir internet sitesinin bile işleyememesi de mi, imkânsızlıktan. Her dairenin sayfaları başka telden çalıyor. Kurumsallık adına hiçbir şey yok
5. Geçen yıl ziyaretinize geldik ama görüşemedik. Güvenlik görevlileri kapıda karşılıyor, soruşturuyor, sanki yolu bulamayacak kadar bönmüşüz gibi de kapıya kadar eşlik ediyor: Olmaz. Biraz rahat olsunlar, CIA binasına girmiş değiliz. Hem, o bina bekçiliğini yapıp, gelişmeye karşı korunmak için yapılmamış.
6. Mardin, sosyal bilimler için bir cennet. Sosyoloji, edebiyat, tarih, arkeoloji, mimarlık alanlarında akla hayale gelmez bir envanter barındırdığını hepimizden daha biliyorsunuz. Ve bunları harekete geçirmek kamunun beklentisidir. Bunlar üzerine araştırmaların hızla başlaması gerekir.
7. Sizin için, canla başla çalışan ve maddi bir beklentisi olmayan başarılı bir medya var çevrenizde. Bunları iyi değerlendirmeniz, çok avantaj sağlayacak.
Sonuç olarak, fazla madde dizmeye mahal vermeden, biraz silkinme ihtiyacı ve çalışma ihtiyacı içersinde olduğumuzu tüm Mardinliler olarak bilmemiz lazımdır. İki yıldır neler, yapılabildi? Yapılanlarda kimin payı büyük? Yapılacak olanlarda kimlere vazife düşüyor? Özellikle yapılacaklardan yana kimden ne bekleniyorsa açıkça dile getirmek, daha doğru olur. Yoksa ilerleme durumuna bakıldığında, hakkınızdaki eleştirilere hak vermek kaçınılmaz olur.
Çağımızın hızına göre, böyle yavaş ilerlemek kabul edilir bir durum değildir. Saygın bir insan olduğunuz için, sizin tarafınızda olmakla birlikte, vali aracığıyla Mardin’den yükselmiş olan bu sese kulak veriyorum.
Diyorum ki, “Artuk üniversitemü isterüm.”
Saygı, sevgi, sağlık ve başarı dileklerimle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum