8 Ocak 2010

Remmo Reqqısi

http://www.solhan.net/images/sections/azizgulmus.jpg
Köylerde küçük çapta hayvan ticareti yapanlar “Cambaz” diye adlandırılır. Bu ad büyük bir ihtimalle ip üzerinde yürüyen cambazların yeteneklerine atfen verilmiştir. Çünkü Cambaz diye tabir edilen hayvan alıp-satanlar da, ipte yürüyen akrobatlar gibidir. Malı alırken de, satarken de jest, mimik, dil ne varsa ustaca kullanmak zorundadırlar.

İşte Remo Reqqisî de ufak-tefek hayvan alım satım işleri ile uğraştığından cambazlık ünvanına terfi etmişti. Bu unvan ile çağrılmaktan da acayip zevk alan bir tipti. Hava atmak, kendini diğer köylülerden üstün göstermeye çalışmak, açıkçası farklı olmak onun için çok önemliydi. Köylülerinin onun yumurta topuk ayakkabısını, İskoç ceketini, aksu kumaşından pantolonunu konuşması onun için mutlulukların en büyüğü idi. Eşinden de tarif edilemez bir şekilde korkardı. Pahalıya aldığı elbise ve ayakkabıları çok düşük fiyatla aldığını söyler, böylece eşinden gelecek fırçaları savuşturmada ustalık gösterirdi.

Remo, “Reqqisî” lakabını da cambaz arkadaşları takmıştı. Hayvanları aldığında veya sattığında yaptığı tiyatro ve roller, döktüğü ustaca diller nedeniyle “oynayan” anlamına gelen bu lakap onun yaşam ikizi olmuştu. Köylüden ileri bir tarihte ödemek üzere aldığı hayvanları şehirdeki hayvan pazarında kasaplara peşin fiyatına satar, bu paralarla bir müddet idare ederdi. Tabii lükse de düşkünlüğü olduğundan kısa sürede sermayeyi kediye yüklerdi. Bu alacaklılardan nasıl sıyırıyorsun? diye soranlara da : “Kûmmê Elo dıdım serê Velo, yên Velo dıdım serê Elo…” (Ali’nin külahını Veli’ye, Veli’ninkini Ali’ye..)

Parlament sigarasına da çok düşkündü, ancak bu sigaranın pahalı olması nedeniyle eşinin gazabından korkarak bazen gizli gizli içtiği de olurdu. Arkadaşları onun bu özentisini bildiklerinden, ona bir sohbet esnasında: “Remo kardaş her şeyin tamam ama bu sarma tütün cigarası fiyakanı bozuyor be! senin PARLAMENT sigarası içmen lazım” diye şişirdikleri de oluyordu. Remo: “Valla bizim hanım bu sigaranın pahalı olduğunu duymuş, bu sigarayı içmeye başlarsam yemin ederim beni eve almaz, ama hiç tasalanmayın onun da yolunu bulacağım” der. Arkadaşlarının dolduruşuna gelen Remo, Parlament sigarasını içmek için hanımının da onaylayacağı bir yol aramaya başlar. İyice düşündükten sonra bulduğu harika bir fikir gereği ağır hasta numarası yaparak şehirde doktora gider, yanında da refakatçi olarak köylülerden birini götürür. Doktora nefes darlığından şikayetçi olduğunu söyler doktor: “Sigara içiyor musun?” dediğinde “Evet hem de sarma tütün içiyorum” Doktor: “Hemen tütün içmeyi bırakacaksın yoksa tahtalı köyü boylarsın” der.

Birkaç kalem ilaçla beraber köye döndüklerinde evi ziyaretçi akınına uğrar. Köylüler geçmiş olsun dedikten sonra hastalığı için doktorun teşhisini sorduklarında, Remo yüzünü ekşitip acı çekiyormuş gibi yüz ifadesini buruşturarak “Doktor tütün içersen kısa sürede ölürsün, tütün yerine Parlament sigarası içmen lazım dedi. Çünkü Parlament’in filtresinde kömür bulunur ve bu kömür insan vücudu için ilaç gibidir, aslında ilaç almayıp Parlament alsan da olur, ama yine birkaç gün bu ilaçları kullandıktan sonra birazcık düzelip ondan sonra parlament’e başla dedi.”

Odayı dolduran köylüler gülüşmeye başlarlar, “Yahu bırak Allah aşkına Remo bunlar numara! biz yutmayız, öyle şey mi olur?” Remo öfkelenmişti hastaneye yanında refakatçi olarak götürdüğü köylüye dönerek: “Vulan oğlum konuşsana, doktor tütün içme demedi mi?” Adam da kalabalığa dönerek ciddi bir ifadeyle: “He Vallahi de, he billahi de doktor tütün içersen ölürsün dedi” köylü adamın bu tanıklığından sonra köylüler Remo’ya inanmışlardı. Hatta onları daha fazla ikna etmek için eşine: “Fato ew kîsê tutınê bîne, ez ê wan bavejım” (O tütün torbasını getir onları atacağım) eşi tütün torbasını getirir, Remo köylülere: “Bakın atacağım isteyen varsa alsın!” kimseden çıt yok. Tabi ya kim ölmek ister ki? Hiç kimse almaya yanaşmayınca tütün torbasını olduğu gibi çöpe dökülür.

O güne kadar fiyakasında eksik olan PARLAMENT sigarası Remo Reqqisî‘nin forsunu ve havasını daha da artırmıştı. Hatta eşi arada bir Remo’yu uyarıp, Parlament sigarasını kasdederek “Kûrro ew dermanên xwe ji xwe neqetine” (O ilacını kendinden ayırma) diyordu. Remo Reqqisî oynadığı tiyatro sonucu keyifle tüttürdüğü Parlament sigarası, yumurta topuk ayakkabısı, İskoç ceketi ve aksu kumaşından pantolonu ile müthiş bir “uyum”u yakalamıştı.

Aziz GÜLMÜŞ
azizgulmus@gmail.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum