20 Haziran 2010

Batman Çağdaş gazetesi Yazarı, Masum SÜER' in Sergisini Yorumladı


Nihat Ekinci
nihat.ekinci@hotmail.com

Bart aracılığı ile düzenlenen Halkıs dağı tırmanışında tanıştık kendisiyle. İçinden gelen bir sevgi ve bağlılıkla Hasankeyf´imize ve bizlere gönül bağı ile bağlanmıştı. O bizi biz onu sevdik. İlimizde Bart bile birlikte bir de sergi açtı. Sizlerinde tanımanızı istedik. İşte kendi anlatımı ile bir fotoğraf sanatçısı ve gönül dostumuz; Mehmet Masum SÜER www.hasankeyf.itgo.com

“Hasankeyf´e ilgim 1990´lı yılların başlarında başladı. İnternet teknolojisinin gelişimiyle birlikte 1996 yılında www.hasankeyf.itgo.com adresi adında, Hasankeyf´i tanıtıcı ve Ilısu Barajı´nın yapımına karşı kampanya ve etkinliklere destek vermek amacıyla bir siteyi oluşturdum. Bu site aynı zamanda internette ilk Hasankeyf sitesi oldu. Bu sitem, tam 562 haftadan beri aralıksız yayınını sürdürüyor. Bölgemizde şiddetin yoğun yaşandığı bir dönemde bazı çevreler, bu girişimimi ´Bu da nereden çıktı?´ dercesine tuhaf karşıladılar. Ancak şimdi hak veriyorlar.

Sitemde, Hasankeyf´in eski ve yeni fotoğraflarına yer veriyorum. Ayrıca ilçedeki tarihi yapı ve değerler tanıtılıyor. İlçeyi ziyaret etmeyi düşünen yerli ve yabancı turistler için rehberlik bilgileri yer alıyor. Siteminin bence en önemli özelliği, Hasankeyf´teki gelişmelerle ilgili olarak bir arşiv oluşturmasıdır. ´Hasankeyf´le ilgili olarak yazılanlar ve söylenenler bölümünde´ çok değişik dünya görüşlerine sahip yazarların Hasankeyf´le ilgili olarak yazdıkları çok sayıda yazı var. Ayrıca haber ve araştırmalar da yer alıyor…

Sitem, bu konuda araştırma yapan medya ve akademik çevreler için önemli bir kaynak… Türkiye´den ve dünyanın hemen tüm ülkelerinden üniversite, akademi ve medya kuruluşlarından her gün çok sayıda kişi ziyaret etmekte. Zaman zaman benimle direkt ilişkiye girerek fotoğraf ve bilgi istemektedirler.

Fotoğraf öyküme gelince; 1976 yılında başlayan gazetecilik (muhabirlik) yaşamımda fotoğraf makinesinin önemli bir yeri oldu. O yıllarda yoğun haber temposu içinde sanatsal ve belgesel anlamda fotoğraf çalışmaya pek fırsat olmadı. Zaten fırsat da olsa 1980´lı yıllardan sonra bu anlamda çalışacak ne moral ne de ortam vardı! Makineyi gören polis ve askerler, silah görmüşçesine çılgına dönüyordu. Vatandaşa yöneltsek makineyi, “Çekme! Neden çekiyorsun! Polis misin? Yoksa Türk basınından mı!” şeklindeki öfke dolu sözlerle karşı karşıya kalıyorduk… Aslında bu anlamda da bölge kayıpları yaşadı. Kültürel yaşamın doğal akışı izlenemedi ve belgelenemedi. Örneğin giyim-kuşamdaki değişiklikler ve veya kentsel değişimler gibi.

Yıllarca analog makinelerle çekim yapmıştım. Beş yıl kadar önce dijital makinelerle yeniden fotoğraf çekmeye başladım.. Tarihi yapı ve kültürel değerler üzerinde yoğunlaştım. Şu anda ağırlığım Hasankeyf ve Diyarbakır merkezlerinde. Çektiğim obje, tarihi veya kültürel bir yapı veya bir değer de olsa estetize ederek sunmayı seviyorum. Tabii ki orijinalliğini bozmadan.

Belgesel fotoğrafçılık yapıyorum. Çevreme, tarihime ve kültürüme sorumluluğumun bilinciyle bu işi yapıyorum. Kültürel yaşam akışını, gelecek nesillere aktarma anlamında belgelemek gerekir. Buna inanıyorum. Bu inançla çalışıyorum..

Geçen yıl, GAP Belediyeler Birliği ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi´nin birlikte yürüttükleri ve iki yıl kadar süren bir proje sonucunda “Doğu ve Güneydoğu´ya Farklı Bir Bakış” adlı 700 sayfalık bir gezi rehberi yayınlandı. Türkçe ve İngilizce dillerinde ayrı ayrı.. Bu kitabın kapağında ve içinde, Hasankeyf ve Diyarbakır bölümlerinde 40 kadar fotoğrafım yer aldı. Direktörlüğünü İngiltere Kent Üniversitesi´nden değerli dostum Kameel Ahmady´nin yaptığı projeye fotoğraf çekimlerimle katıldım.. Kitabın tanıtım resepsiyonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Osman Baydemir, bu çalışmalarımdan dolayı beni bir plaketle ödüllendirdi… ´Ödüllendirme´ diyorum, gerçekten bu çalışma ve sonunda aldığım plaket, benim için fotoğrafçılık yaşantımın en büyük ödülü oldu…

Geçenlerde, Silopi Kültür ve Sanat Festivali´nde yaşadıklarım ise en kötü ve üzücüsü oldu.. Diyarbakır´dan yola çıkarak gittiğim ilçede amacım festivali izlemek ve özellikle artık yavaş yavaş kullanımdan kalkan Botan kadın ve erkek giyimlerini etkinlikler içinde belgelemekti.. Büyük bir heyecanla gittiğim ilçede maalesef hala bir anlam veremediğim bir yaklaşımla, tanınmama ve amacım bilinmesine karşılık fotoğraf çekmeme izin verilmedi. Bu gün de hiç unutamayacağım ve beni derinden etkileyen, en kötü günlerim arasında yer aldı.. On binlerce kişinin katıldığı bir festivalde sadece bir fotoğraf makinesi ve bir kamera çekim yaptı!..

Benim için özel bir yeri olan Batman´da, sevdiğim fotoğrafçı dostlarımla bir sergiye katılmış olmaktan büyük mutluluk duydum. Sergide emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Saygıdeğer Batman halkına selam ve saygılarımı gönderiyorum…”

21 mayıs 2010
Batman Çağdaş gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum