---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Türkiye, biri Kasım 2000'de, diğeri Şubat 2001'de olmak üzere tarihinin en sarsıcı ekonomik krizlerini yaşadı. Büyüklerimizin anlattığı karne yıllarını bile geride bırakacak derinlikteydi kriz. Ekonomik krizin alevi, anında siyasi, kültürel, sosyal alanlara da sıçradı ve topyekün bir kriz yaşandı. Krizin faturası ise hiç adil paylaşılmadı.
***
Türkiye, hiç tanımadığı yoksulluk ve yoksunluk biçimleriyle tanışırken toplumsal bir depresyon yaşadı. Durduk yere çıkmadı elbette kriz. Miadı dolmuş bir sermaye birikiminin yerine yenisini koyma ihtiyacıydı krizi doğuran ve akabinde de enkazın külleri üstüne yeni birikim modelinin taşları döşenmeye başlandı. Ne kadar yeni bir başlangıç yapacağı ve kalıcılığı bilinmese de yoksullaştırıcı bir dışa açılma ile eski birikim modeli aşılmaya çalışılıyor. Krizin derinliğini anlatacak en iyi şey bütün göstergelerin iki yılda büyük zikzaklar çizmesi oldu. Bu zikzakları da en iyi araştırma kurumlarının yarattığı grafiklerle görmek mümkündür.
***
2000 yılından bu yana nelerin değiştiğine bakacak olursak mevcut durum başta Güneydoğu ve Doğu Anadolu olmak üzere içler acısıdır. Bu bölgeler krizin yaralarını hâlâ saramamıştır. Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yoksulluk çalışması verilerinden yararlanarak hazırladığı rapora göre, Türkiye'de her 100 YTL'nin sadece 8.2 YTL'sini yoksullar harcıyor. Her 100 kişiden 26'sı yoksul. Türkiye'de yaklaşık 18 milyon kişi yoksullukla boğuşuyor. 2004 yılı rakamlarına göre, Türkiye'de 909 bin kişi ise gıda harcamalarını bile karşılayamıyor. Bir başka deyişle 909 bin kişi aç. Açlık sınırı 1 kişi için ayda 81 YTL. Yoksul hanelerin gelirleri kendi içlerinde de farklılık gösteriyor. 3,5 milyon yoksul hanenin yüzde 1.4'nün aylık ortalama geliri 100 YTL ve altında. Bir başka ifadeyle en dipteki 50 bin 933 hane günde 333 kuruş ve daha azı ile yetinmek zorunda.
***
Yoksul hanelerde ortalama hane halkı büyüklüğünün 5 olduğu varsayımına göre, bu hanelerde kişi başına ayda ortalama 20 YTL, günde ise 66 kuruş düşüyor. Rapora göre yoksullar, hane başına günde ortalama 11 YTL 79 kuruş harcadılar. Yani 11 YTL 79 kuruşa hem yediler, içtiler, hem ısındılar, hem de ilaç aldılar.
Kolektif kalkınmaya yönelelim
Harcamaları içinde en az payı yüzde 1,5 ile sağlık ve yüzde 0,24 ile eğitim harcamaları alırken, haberleşme ve ulaştırma harcamaları yüzde 7,5 pay aldı. Yoksullar sağlığa hane başına ayda ortalama 5,2 YTL verirken, eğitime sadece 85 kuruş ayırtabildiler. Diğer bir deyimle eğitimsizlik yoksullukla kol kola. Bu tespitler belki de yaşanan krizlerin enkazının külleri üstüne inşa edilmiş olan bu ekonominin doğal bir sonucudur. Gelir dağılımı adaletsizliğinin ortadan kalkması yoksullar açısından son derece önemli. 2004 yılı gelir dağılımı sonuçlarına göre, en yoksul yüzde 10'luk kesim gelirden 2.3, en zengin yüzde 10'luk kesim yüzde 30.9 pay alıyor. En zengin, en yoksuldan 14 kat daha fazla gelir elde ediyor. Bir zamanlar ülkemiz kendi kendine yeten birkaç ülke arasında iken, Türkiye’de açlık olmamasıyla övünürken bugün açlık ve yoksulluk rakamları ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Gelir dağılımı eşitsizliği her geçen gün arttıkça yeni yoksulların ortaya çıktığını ve mevcut durumun daha kötüye gittiğini görmek çok zor olmasa gerek.
***
Bu çıplak ve net tespitler doğrultusunda bu saatten sonra yapmamız gereken en önemli şey kolektif kalkınmadır. İnsan hayatının bu kadar ucuz olduğu bu ülkede insanların tahammül sınırları içerisinde ortak değerler üzerinde uzlaşarak ortak noktalar tespit edip çıkış yolu bulmalıdır. Bu ortak noktalarda ekonomik anlamda beraberlikler oluşturulup bir ilki gerçekleştirme şansımızın hâlâ olduğunu düşünüyorum. Hemen şimdiden en yakınınızda bulunan kişi ve kişilere birliktelik teklifini yaparak başlayabiliriz.
Şükrü ADANIR
OSGİAD Genel Sekreteri
14 Nisan 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum