-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir önceki yazımda ‘Şimdi Ne Olacak’ başlığıyla yazdığım makaleden daha sonra ‘Peki Şimdi Ne Olacak’ başlığında bir makaleyi yazacağım aklıma gelmezdi doğrusu, ancak olayların hız kesmeyeceği gibi yeni boyutlara varılacağını tahmin edebilmek çok da zor değildi. Durum hiç de iç açıcı değil.
Bölgemizde yatırımların hız kazanması için bir çok kişi ve kurum tarafından bunca çalışmalar karşısında bize sorulan sorularda ikna edemediğimiz konuların başında şüphesiz bölgenin güven ortamı gelmekteydi. Yatırımlar tabi ki başlamış değil biz bunun bir önceki aşaması olan ortamı hazırlarken birden bire, ya çıkmaz sokağa girdik, yada tekrar başa döndük. Dönüp geriye baktığımızda bunca çabanın dışında bir şeyler görünmüyor. halen imaj sıkıntımızı aşamadık, halen yerli veya yabancı yatırımcıyı bölgeye çekemedik, halen güven ortamını sağlamak adına siyasetçilerimizin 20 yıl önceki ağızla olaya yaklaştıklarını görmekteyiz, halen herkesin bölge ile ilgili bakışında şüphe taşıyan bir ifade görmekteyiz, halen demekteyiz.
Bu dakikadan itibaren biz ne tahminde bulunursak bulunalım, sayın başbakanın yapması gereken kesin bir şeyin olduğunu biliyoruz. Bu kesin olan şeyin ne olacağına dair fikir beyan etmek gerekirse temennide bulunmaktan öteye gidemeyiz. Bu temenni insanlığa fayda sağlayacak barış ve demokratik bir çözüm olmasını diliyorum.
Referandumun Ardından….
Nihayet, uzun süredir ülkenin gündeminden düşmeyen referandum Dağlıcada yaşadığımız üzücü olayların gölgesinde sona erdi. Referandum muallakta kalan bir istemi halkın taktirine sunmak iken, her ne kadar rejimin tehlikesinide bahane ederek HAYIR oyunu destekleyen CHP nin tutumunu anlamak mümkün değil. Sonuçta ne yaşanırsa yaşansın hiçbir şey halkın iradesinden üstün olmamalı, çünkü halkın istemi ile her şey şekillenmelidir. Halkın aslına gitmek varken, vekilinin vereceği kararın sağlığına inanmak hiçte inandırıcı gelmediği gibi halkın kararına da saygısızlık değil mi? Ayrıca sonuç ne olursa olsun bu ülkenin rejimi veya herhangi bir ortak değeri üzerinden siyaset yapma devri çok eskilerde kalmıştır. Halk bu tür yaklaşımları samimi bulmamakla beraber referandum sonucu ile kendi isteminin her şeyden üstün tutulması gerektiği ve rejim korkusunun olmadığını kendi oyları ile tescil etmiştir. Sonucun Ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Sonuç olarak herkesin olayları körüklemek yerine sağduyulu davranmasını temenni ediyorum. Halkın ve devletin nabzının ne kadar hızlı atması gerektiği bu tür körükleyici fikirlerin hesapsızca savrulmasından kaynaklanmaktadır. Yüreğimiz yaralıdır. Sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Bu sıkıntıyı hep birlikte sırtlamışız. Savaş çığlıkları içinde kendimizden geçerek ‘girelim’ diye bas bas bağıracağımıza her kesimin sağ duyulu davranmasını temenni ediyorum. Her kesimi şiddet üzerinden siyaset yapmayı bırakıp, sağduyu ve geniş ufukla mutlaka demokrasi içinde çözüm üretmek zorunda.Sevgiyle Kalın.
Şükrü ADANIR
OSGİAD Genel Sekreteri
14 Nisan 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum