14 Nisan 2008

SİSTEMİNİZ VAR MI?

---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Geçen gün internette gezinirken bir yazı dikkatimi çekti. Bu yazıda bahsedilen şeyler ilginç olduğu kadar gerekliydi. Bu yazıyı yazan DÖMEKS Satış sorumlusu Mustafa ZEYREK’in tespitlerini sizinle paylaşmak isterim. Yazı, işini iyi yapabilmek için izlenmesi gereken yolun yalnızca görevini yerine getirmenin yeterli olmadığını, ayrıca bir sistemin oluşturulması gerektiğini vurgulamaktaydı.

Evet kesinlikle yapacağımız her işte sistem oluşturmalıyız. Sistemin gerekliliğini eminim hepimiz bilmekteyiz. Ancak bu yazıda verilen örnekler bildiğimizi sandığımız şeyin aslında sadece bilmekle yetinip uygulamadığımızı görmekteyiz. Peki neydi bu örnekler?

-McDonald’sdan daha iyi hamburger yapabilir misiniz ?

-Çok kolaylıkla
-McDonald’s kadar iyi bir sistem yaratabilir misiniz ?
-Çok zorMustafa Denizli geçmiş yıllarda Almanya’ya bir futbol takımı direktörlüğü için gitmişti. Kısa sürede çok iyi sonuçlar elde etmesine rağmen bir gün beklenmedik bir şekilde işine son verdiler. Nedeni sorulduğunda Almanlar şöyle açıklamışlardı durumu;Çok iyi bir direktör ama sistem kurma anlamında herhangi bir ilerleme gözlemleyemedik\’85 Yani Denizli sadece iyi hamburger yapabiliyor diyorlardı.

IKEA firması Norveç’teki mağazalarında insanların alışverişten yorulup dinlenmek istediklerinde, sattıkları mobilyalarda bir süreliğine dinlenmelerini sağlayacak bir uygulamaya geçiyor. IKEA ürününü satmıyor, bir kimlik oluşturuyor . Bir sistem inşa ediyor, bunun yanında kalan zamanda da mobilya satıyor. Çoğu firmanın yaptığı fiyat indirimleri, klasik gazete reklamları ülkemizde belirli bir başarıyı yakalıyor ancak bu kısa süreli bir el mahareti, piyasadaki boşluğu değerlendirme bazında iyi hamburger üretmeye benzetilebilir. Norveç nüfusu 5 milyondur ve her yıl 1 milyon kişi IKEA mağazalarını ziyaret eder. Bu rakam işini iyi yapmakla sağlanabilecek bir rakam değildir.

İşini iyi yapmak olarak genel kabul gören başarı ilkesi ödev konusuna benzer. Öğrencilere ödevini yaptın mı? diye sorulur. Yaptıysa bu yeterli görülerek, başarının gerekli koşulu yerine getirilmişçesine her iki tarafta da bir tatmin duygusu oluşur. Bu tatmin duygusu yeni bir arayışın son noktasıdır. Ödev başarıda yeterli bir etken olarak görüldüğü için başarısızlık durumunda da dış etkenlerde suç aranmaya başlanır. Ödev insanları tembelleştiren bir kabuldür.

Bir esnaf bir gün şu soruyu sormuştu: Herşeyi doğru yapıyorum ama niye olmuyor? Burada, ödevimi iyi yapıyorumu kastediyordu.
Sevgiyle Kalın...

Şükrü ADANIR
OSGİAD Genel Sekreteri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum