13 Kasım 2007

UZUN MEHMED... MEHMET UZUN'UN ANISINA..

---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yitik bir aşkın gölgesinde,
Bir dili yaşamak.
Nar çiçekleri dengbejlerim.
Kader kuyusu
Aşk gibi aydınlık
Ölüm gibi karanlık.

Bir ömre birkaç asır sığdırmak zor olsa gerek, ama az da olsa bu dünyadan gelip geçmiş bir takım şanslı kişilere bu kadar uzun bir ömrü yaşamak nasip olmuştur. Önemli olan yaşanılmış olan sürenin uzunluğu değil, yaşanılmış olana fazla anlamlı şeyin yüklenilmesidir. Bu şanslı kişilerden birinin de 1985’den buyana, romanlarını Kürt dilinde yazarak bu dili hareketlendirme yönünde büyük bir çaba içerisinde olan Mehmed Uzun’dur. Ardı ardına ürettiği romanlarının estetik düzeyiyle hem Kürt romanının hem de Kürt dilinin meşruiyetini kanıtlıyor. Yaşar Kemal’in, Mehmed Uzun’un “Siya Evine” (Yitik bir Aşkın Gölgesinde) romanına yazdığı şiirsel takdim yazısı, usta bir romancının bir başka roman yazarının hakkını teslim etmesinin güzel bir örneği; “Mehmed Uzun’un romanını okuduğumda çok şaşırdım, bir dilin ilk romanı böylesine ustalıkla, böylesine zengin bir dille, üstelik de gelişmiş bir roman dili yaratılarak nasıl yazılmış. Mehmed, önce Kürt dilini ve edebiyatını iyi bildiği gibi Türk dilini ve edebiyatını da iyi biliyor. Sonra dünyaya açılıyor, dünya kültürünü ve edebiyatını da özümsüyor. Mehmed, Kürt dili için bir tarih oluyor böylece” demiş Yaşar Kemal. Böyle önemli bir kalemin sahibi tarafında Mehmed Uzun hakkında yazılmış bu dizeler anlamlı olduğu kadar 54 yıllık yaşantısına birkaç asır sığdırmış, dolu dolu yaşayarak hem sorumlu olduğu kendi toplumuna, hem de dünya toplumuna birkaç asırda üretilebilecek yapıtları rakamsal olarak az görünen 54 yıla sığdırması, onu gözümüzde bu kadar uzun süreli yaşamış biri olarak kılmalıdır.

Peki bu kadar üretken birisini ne kadar anladık, ne kadar anlamaya çalıştık beni en çokta üzen de işin bu kısmı. Ama içinde bulunduğumuz şartlar göz önünde bulundurduğumda azda olsa teselli buluyorum. Sevgili Mehmet Uzun beni affetmesini değil, anlamasını bekliyorum. Yukarıda, bugüne kadar yayınladığı kitapların ismini bir araya getirerek yazdığım bu satırların bir şiir tadında olması yarattığı eserlerin kalitesini apaçık göstermektedir. 1829 yılında ülkemizde ilk kömür madenini bulan Uzun Mehmet kadar yarar sağlamıştır, yüzyıllardır etkisinde kalarak kendimizi borçlu hissettiğimiz Orhan Veli Kanık, Ömer Seyfettin, Necip Fazıl, Sait Faik kadar önemli ve önemsenmeliydi toplumun her kesiminden. Belki sağlığında bunu ifade etmemiş olsa bile eminim bu yönde bir kırgınlık yaşamıştır. Çünkü bu coğrafyanın kültürünü, sanatını, dilini, savunup durdu, mevcut olana bir şeyler katmaya çalıştı. Acısını bu kadar taze yaşadığımız sevgili Mehmed Uzun için sitem niteliğinde anlatılacak çok şey olsada şimdilik esip geçmek istiyorum sadece. Bu dünyada paraüstü, siyasetüstü, olan birkaç değerden biriydi sevgili Mehmed. Atları evcilleştiren Truva prensi Hector için söylendiği gibi;

Bu dünyada
dilin gücünü gösteren
Mehmed Uzun ile aynı dönemde yaşadım.
Onun ölümü ile bir kere daha hissettimölümü.
Oysa, ölümü ısıtacak kadar kocamandı elleri,
Oysa, ölümü sığdıracak kadarkocamandı yüreği.
Ve bu dünyadan bir Mehmed Uzun geçti,
Geçip giden yüreğimdi belki..
Görüşmek Dileğiyle

Şükrü ADANIR
OSGİAD Genel Sekreteri
10.10.2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum