Bir yılı daha geride bırakarak, mübarek aya kavuştuk. Bizleri kavuşturan yüce Rabbimize şükürler olsun. Seneden seneye hayır, bereket, nur ve feyizle gelen, her gelişinde huzurun arttığı ve kötülüklerin azaldığı on bir ayın sultanı Ramazan geliyor. Bu ay hepimizin idrak ettiği gibi bir misafirdir ve gidicidir. Tekrar gelişinde onu kimlerin görüp kimlerin göremeyeceği belli değil. Misafire güzel davranmak, onun hoşlanmadığı hareketlerden kaçınıp, hoşlandığı şekilde hareket etmek, o misafiri ağırlayanlar üzerine borçtur. Nur ve huzur ayı olan Ramazan ayına ise diğer misafirlerden daha çok hürmet etmek gerekiyor. Peki, bu ayda neler yapmalıyız?.. Günahlardan, diğer aylarda kaçındığımızdan daha çok kaçınmalı, ibadetlere de diğer aylarda sarıldığımızdan daha fazla sarılmalıyız. Sünnet olarak teravih namazını kılarken, diğer bir sünneti, yani Kur'an hatmini unutmamalı, bu ay içinde mutlaka bir hatim yapma alışkanlığını edinmeliyiz. Arapçasını bilmeyenler de en azından Türkçe mealini okusunlar. Kur'an okumasını bilmemek bir Müslüman’a yakışmaz, ama var olduğunu kabul ederek hatırlatalım: Kur'an okumasını bilmeyenler de bildiklerini okumalı, anlamalı ve yaşamaya gayret göstermelidir. Allah'ın mesajını içeren, helal ve haramları bizlere açıklayan bu kitabı, sadece Ramazan ayında değil, bütün sene boyunca okumakta büyük mükâfat vardır. Sadece Kur'an okumasını bilmeyenler değil, bilen-bilmeyen herkes bu mübarek kitabı bol bol okumalıdır. Bilhassa iş-güç sahibi olanlar, Teravih namazını kıldıktan sonra fazla zaman geçirmeden yatıp uykusunu almalı, sahurdan sonra da mümkünse yatmamalıdırlar. Sevabı en bol olan vakit, seher vakti, yani imsak ile güneş doğması arasıdır. Bu vakti ibadetle geçirmeye çalışmalıdır; Kur'an okumak, salâvatı şerife, zikir ve dua gibi ibadetlerle geçirmeli. Geceleri kılınan Teheccüd namazının sevabının sanıldığından da çoktur. İmsaktan önce davranıp, Teheccüd namazı niyetiyle kılınacak olan, meselâ 6 rek'at Teheccüd namazı, 10 dakika bile sürmez. Müslüman, ibadet cihetinden dağınık değil, derli toplu olmalıdır. Bu derli topluluğu sene içinde beceremeyenler, buna en kolay Ramazan ayında kavuşabilirler. Başka bir ifadeyle şöyle söyleyelim: Bir Müslüman manevî cihetten Ramazan ayında nasıl olursa, bütün senesi öyle geçer. Ramazan'da derlenip toparlanamayanlar, sene içinde kolay kolay toparlanamazlar. O halde, kendisinde manevî eksiklik görüp bunu gidermek isteyenler, ne yapıp edip vaziyetlerini düzeltmelidirler. Bunun için lâzım olan sermaye, şu anda yaklaşan Ramazan’dadır, bu ay da manevî bir cevher bulunmaz bir nimet, büyük bir fırsattır. Günah sıkıntısı çekenlere, işte size bulunmaz fırsat... Bu mübarek aya girerken rabbimizden tövbe istiğfar etmeli, af dilemeli, davranışlarımızı düzeltmeliyiz. Umulur ki, rabbimiz rahman ve rahim sıfatıyla bağışlar. Bu vesile ile İletişim Gazetesi çalışanları adına tüm halkımızın mübarek Ramazan orucunu tebrik eder, başta tarihi şehrimiz Mardin olmak üzere, ülkemiz ve İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını temenni ederim. Maneviyatı ve nimeti bol huzurlu bir Ramazan geçirmeniz dileğiyle… Haber: www.mardinlife.com |
28 Ağustos 2008
Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan
Etiketler:
mardin haber
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum