10 Kasım 2008

KRONİK AĞRI

http://www.turkei.net/images/news/19570.jpg

Ağrı, vücudu tehdit eden fizyolojik ve olası tehlikelere neden olan, organizmayı çoğunlukla korumaya yönelik, kitlesel deneyimlerden etkilenen, nahoş bir duygu ve çok boyutlu karmaşık bir fenomendir.

Ağrının iletimi:

Ağrı duyusu organizmanın çeşitli dokularında yerleşmiş ve masiseptör olarak tanımlanan sinir lifleri ve sonlanmalarının uyarılmasıyla başlar. Bu uyaranlar termal, kimyasal veya mekanik olabilir. Bu algılama bir ileti halinde omuriliğe, beyin sapına ve beynin duyusal alanlarında vardır. Buna karşın ağrının algılanması bu kadar basit değildir. Bu uyarım omurilik arka boynuzunda ve bu yolun çeşitli bölgelerinde (beyin sapında) modüle edilir. Ağrılı uyarıların devam etmesiyle hem uyarının başladığı dokularda hem omurilikte (sensitizasyon) tanımlanan çeşitli değişklikler oluşur ve uyaranın aynı şiddette devamı veya kesilmesiyle omurilikte sensitazyon devam ederek uyaranın beyin duysal bölgelerine akması sürebilir. Bu duruma “ağrının hafızası” adı da verilebilir.

Ağrı tipleri :

Ağrının genel olarak 3 ayrı tipi tanımlanmaktadır.

Geçici ağrı,
Akut ağrı,
Kronik ağrı.

Kronik ağrı:

Kronik ağrı belirli bir fonksiyona hizmet etmeyen doku iyileşmesi döneminden daha uzun süren, kişinin ızdırap çekmesi rahatsızlığına yol açan, genellikle medikal tedaviye cevap vermeyen, altta yatan patolojinin çoğu zaman tespit edilemediği ağrı türüdür ve üç ayı geçen bir süresi vardır. Ağrının diğer bir sınıflaması nosiseptif, nöropatik ve odiyopatik olarak ayrılmasıdır ve nöropatik ağrı burada kronik ağrı ile eş anlamlıdır. Ağrı akut ağrı veya nosiseptif ağrı olarak başlayıp bazı kişilerde kronikleşebilir. Bu yönü ile ağrı algılamaları kişiseldir ve ağrının süresi etkisi kişisel anlamı herkes için farklıdır.

Kronik ağrının özellikleri:

Patolojinin iyileşmesi için gereken dönemden daha uzun süren ağrı, hastalarda fiziksel stimülüs oranlı olamayan ağrı şikayeti anksiyete, depresyon, ensomni, bilişsel ve fiziksel disfonksiyon, hastanın aile ve topluma sosyo ekonomik yönden yüklenmesi ve yaşam kalitesinin bozulması bu tür ağrının özelliklerindendir.

Kronik ağrılı hastalıklarda özellikler:

Hastalıklarda inaktivite, fiziksel fonksiyonlar ve günlük yaşam aktivitelerinde azalma, uyku bozukluğu, aşırı yorgunluk ve aile ortamında üzerine düşeni başaramama durumu vardır. Bu hastalarda ağrıya bağlı ölüm ve sakatlık ile ağrının artacağı korkusu vardır. Bu hastalarda anksiyete mevcuttur. Sosyal topluluklara karışamama, kendini emniyette hissetmeme gibi duygular yanında kızgınlık, çabuk sinirlenme, alınganlık, bıkkınlık ve depresyon gelir. Bütün bunlar sonucu dikkati toplama ve odaklama sonucu bozulur, hafıza performansı azalır ve hasta yalnız kendisine gövdesine ve ağrıya odaklanır. Bu hastaların %80’nde depresyon mevcuttur ve etkisiz ağrı kontrolü sonucu depresyon gelişebileceği gibi, depresyonla gelişen fiziksel sosyal mesleki disfonksiyon hem kronik ağrının hem depresyonun etkisini artırır. Yaşlılarda kronik ağrı daha sıktır ve daha kısa sürede mental, fiziksel sosyal bulgulara yol açar; depresyon uykusuzluk ve izolasyon daha sık ve erkendir.

Kronik ağrıda hasta-hekim ilişkileri:

Bu hastalar genellikle tatmin olmazlar, devamlı isteklerde bulunurlar, zorlayıcıdırlar, devamlı olarak ağrıları anlatırlar. İlaç ve hekim değiştirirler. Hekimler için problem hastalıklar ve hekimin birinci görevi iyi bir dinleyici olmak ve hastanın güvenini kazanmaktır.

Hekimlerin görevleri:

Önce çok iyi bir değerlendirme, fiziksel muayene ile altta yatan patolojinin olup olmadığının tespiti yapılmalı ve hastanın güveni kazanılmalıdır. Hekim psikiyatriden anlamalı ve hastanın geçmişini önceden geçirdiği fiziksel ve psikolojik travmaları ve güncel ağrının özelliklerini iyice araştırmalıdır.

Kronik ağrı tedavisinde amaçlar:

Ağrıdan doğan huzursuzluk ve inaktivite durumunun azaltılması, psikolojik durumun düzeltilmesi ve sosyo ekonomik yükün azaltılması ana amaçlardır.

Kronik ağrıda tedavi:

Tedavi medikal ve non-medikal olarak iki ana başlığa ayrılabilir. Non-medikal tedavi egzersizler, eğitim, detoksifikasyon, aile danışmanlığı ve bilimsel-davranışsal tedavi yöntemlerini kapsar. Medikal tedavi ise non-opioid analjeziklerden opioid analjeziklere kadar geniş bir alanı kapsar. Buna karşın günümüzde kronik ağrının tedavisinde çok yönlü ve kronik ağrıya katkıda bulunan tüm komponentleri içine alan multidisipliner ağrı programları önerilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum