| ||
| ||
***
Nereden çıktı bu reklâm filmi diye düşünenler olacaktır aranızda.
Malumunuz Pazartesi günü Kurban Bayramı. Bugün dokuz günlük bir bayram tatiline giriyoruz. Doğal olarak bayramla ilgili bir yazı yazmayı düşündüm. Bilgisayar başına oturunca aklıma bayrama dair ilk gelen şey de bu reklâm filmi oldu. Gerek görev icabı, gerek öğrencilik, gerek farklı arayışlar, gerek nesiller arasındaki anlaşma ve iletişim problemlerinden kaynaklanan bir ayrılık ve tabiri caizse dağınıklık hemen hemen bütün ailelerde var.
İşte böylesine ayrılıkların ve bu ayrılıklardan beslenen özlem duygularının bir nebze olsun giderilmesi, aile üyeleri ve diğer akraba ve tanıdıklarla hasret giderilmesi için bir vesiledir bayramlar. Bayram boyunca yapılan eş, dost ve akraba ziyaretleriyle ilişkiler tazelenir. Bunun yanında ayrı bulunan aile üyelerinin kısa zamanlı da olsa beraber geçirdikleri bayramlar aile bağlarının kopmasını engeller bilakis bunları sağlamlaştırır.
***
Üzerinde iyice düşünüp anlaşılmaya çalışıldığında bayramların sosyal hayatta temel denge unsurları olduğunu görürüz. Öyle ya bayramlar ve bayramlarda yapılan ziyaretler olmasa birkaç yıl içinde inanın sosyal hayat, sosyal paylaşım ve aile diye bir şey kalmaz. Herkes kendi iç dünyasına ve iş hayatına çekilir. Hepimizin ünlü masal kahramanı Robinson’dan farkı kalmaz adeta.
Oysa hayat, şu üç günlük geçici dünya ömrünü beraber yaşayınca ve tatlısıyla acısıyla yaşananları paylaşınca anlam bulur. Üstelik bu paylaşım ve beraberlik sadece birkaç bayram günüyle sınırlandırılmamalı, yaşanan bu güzellikler bütün bir hayata yansıtılabilmelidir. Bu şekilde her günümüzü bayram tadında yaşayabiliriz. Hem kendimiz mutlu oluruz hem de etrafımızdakilere bu mutluluğu tattırmış oluruz. Şöyle bir geriye dönüp bakalım hangimizin yaşamında hayatın bir köşesinde bıraktığımız sevenlerimiz ve bekleyenlerimiz yok.
Bu mutluluk yolunda henüz ilk adımı atmamış olanlar için önümüzdeki Kurban bayramı bir fırsattır bence. Önce çevremizdeki bütün yakınlarımızı özellikle yaşlı ve hastaları ziyaret edip gönüllerini hoş etmeli, uzun süredir görüşmeye fırsat bulamadığımız tanıdık ve arkadaşlarımıza aile ziyaretleri yapmalıyız. Farklı şehirlerde oturan tüm tanıdık ve ahbaplarımızı mutlaka telefonla aramalı hatta tebrik kartları göndererek onları hem sevindirmeli hem de unutulmaya yüz tutmuş tebrik kartlarını yeniden canlandırmalıyız. Ailesinden memleketinden uzakta çalışan memur ve öğrenciler ise yol hazırlıklarına başlamalı ve hemen bugün sevdiklerine ve bekleyenlerine doğru yola çıkmalıdırlar. Ne tatilin kısa oluşu ne de yol masrafları kesinlikle ama kesinlikle gitmemek için bir sebep değildir.
***
Unutmamak lazım, parayla ölçülemeyecek kimi değerler ve anlar vardır. Şu an ayrı olduğumuz ya da aynı yerlerde yaşıyor olmamıza rağmen kim bilir hangi basit meseleden dolayı birbirimizden uzaklaştığımız anne, baba, kardeş ya da herhangi başka bir yakınımıza doğru atacağımız bir adım, onların yüzünde oluşturacağımız küçük bir gülümseme de parayla ölçülemeyecek değer ve anlardandır.
Ve yine unutmamak lazım ki ölümlü bir dünyada yaşıyoruz. Günlerin nelere gebe olduğunu bilmiyoruz. Bugün pencere önlerinde bizim yolumuzu gözleyenler yarın bu dünyadan göçüp gitmiş olabilir. Bizler de bir ömür sürecek bir pişmanlık acısıyla baş başa kalabiliriz.
Ben şimdiden Mübarek Kurban bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum. Hayattan yana ne kadar güzellik varsa hepsi sizin ve sevdiklerinizin olsun diyorum.
***
Haftaya görüşmek dileğiyle.
Mardinlife.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum