Gidin Kaymakam Görmeyin!

Hatırlarsanız bir yıl kadar önce “Gidin Kaymakam Görün” başlıklı bir makaleyle Kızıltepe eski Kaymakamı Fecri Fikret Çelik’i bu köşeye konuk etmiştim. Hastane acil servisi ile tam altı adet ilköğretim okulunu sıfırdan başlatarak hizmete sokmasının yanı sıra bir çok okulun onarımını da yapan Fecri Kaymakam, üç yıllık görev süresi boyunca iç içe olmayı başardığı Kızıltepe halkının da sevgilisi olmuştu.

Devletin sıcak eli ile vatandaş arasında çok sağlam bir köprü olmayı başaran Fecri Kaymakam’ı, bizler de gazetecilik sorumluluğuyla bu köşeye konuk ederek onore etmeye çalışmıştık. Tabiri caizse Sezar’ın hakkını Sezar’a vermiştik. Bizler olması gerekeni dile getirdik ama devlet, olmaması gereken bir atamayla Fecri Kaymakam’ı Ordu vali yardımcılığına gönderdi.

Herkes bilir ki biz gazetecilerin kulağı delik olur. Halkın her kesiminden çeşitli farklılıklarla çıkan seslere, emin olun ki en iyi kulağı bizler kabartırız. Kulağımıza gelen seslerin yoğunluğu kimi zaman olumlu ve kimi zaman olumsuz olur. İyisini de kötüsünü de hiçbir etki altında kalmadan siz okurlarımıza yansıtmaksa bizlerin görevidir. Değerli okurlarım, Kızıltepe eski kaymakamı Fecri Fikret Çelik için duyduklarımın doğruluğuna şahit olduktan sonra sorumluluğumun gereğini yerine getirmiş ve duyduklarımla gördüklerimi sizinle paylaşmıştım.

Ordu vali yardımcılığına atanan Fecri Kaymakamın yerine Osman Tunç atandı. Yeni kaymakamın göreve başlamasından bu güne kadar geçen süre içerisinde kulağıma gelen seslerin yoğunluğu ise maalesef ki pek iştah açıcı değil. Kulaklarımı tırmalayan seslerin muhatabı olan kaymakamın makamına gittim ama maalesef ki görüşme olanağı bulamadım. Kulağımı tırmalayan seslerden bir tanesini böylece ben de yaşamış oldum ama yine de birkaç ayını doldurmuş olan kaymakama biraz daha süre tanınması gerektiğini düşünerek gözlemlerimi siz okurlarımla paylaşmayı erteledim biraz. Erteledim ertelemesine ama Fecri Kaymakam’ın gidişinden bu güne kadar geçen sürenin Kızıltepe’sinde henüz kulaklarımı okşayabilecek bir tık ses olmadı ve ufukta da görünmüyor gibi.

Kim ne derse desin, bölgemizin kendine özgü bazı hassasiyetleri vardır. Cumhuriyetimizin ilanından kısa zaman öncesine kadar da ihmal edilmiş olan bölgemiz ve bölgemiz insanı, devletin şefkatli ellerine her zaman ihtiyaç duymuştur. Devletle insanımız arasında tesis edilecek olan sevgi yumağı için kurulacak olan köprünün mihenk taşları ise bürokratlarımızdır. Bürokratlarımızın işgal ettiği makamlar, kendilerine özel misafirlerin sohbet odaları değildir. Bu makamlar, halka ve dolayısı ile halkın sıkıntılarına açık olurlarsa devlet ile vatandaş arasındaki köprü sağlam olur. Bu köprünün sağlamlığına ise her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir sürecin içindeyiz. Özetle ve hele bu süreç içerisinde; devletin iyi niyetini görmezden gelmeye hiçbir bürokratın hakkı olmadığını düşünüyorum.

Fecri Kaymakamın doğrularını “Gidin Kaymakam Görün” diyerek yansıttığımı bir daha hatırlatarak bu gün için “Gidin Kaymakam Görmeyin” demek, gerçekten üzüyor beni. İleriki süreçlerde iyi şeyler duyup buradan paylaşmayı ümit ediyorum.
www.mardinlife.com