Tarihi kent Mardin’de dört yıl önce başlayan SineMardin Film Festivali, bu yıl ilk defa uluslararası bir şekilde düzenlendi.
Erdoba konaklarında verilen tanıtım kokteyli ile başlayan SineMardin Film Festivalinin açılış konuşmasını yapan Mardin Valisi Hasan Duruer, tarihi kent Mardin’in kültürel değerleri ve tarihi mimari dokusuyla büyülü bir kent olduğunu söyledi. Kuzey Mezopotamya'nın başkenti olan Mardin’de Sinemardin 4. Uluslararası Film Festivali'ne ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını belirten Vali Duruer, “Mardin hoşgörü kentidir. Müslüman'ı, Hıristiyan'ı, Süryani'si, Kürt'ü, Yezidi'si binlerce yıldır, aynı gelenek ve görenekleri paylaşıyor. Ortak yaşam koşulları etrafında kardeşçe kenetleniyor. Mardin, UNESCO'nun dünya kültür mirası listesine aday kenttir. Bu güzel kenti her türlü görsel kirlilikten arındırdıktan sonra gerçek ve doğal bir sinema film platosu haline gelecek. Mardin sinemayla, sanatla, şiirle anılacak bir şehirdir. Önümüzdeki yıl festival dört gün Mardin'de 3 gün Şam'da devam edecek. İleriki yıllarda İran'da, Irak'ta devam edebilir" dedi.
Sinema Festivalinde Suriyeli sanatçıları Mardin’de görmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Duruer, "Suriye ile aramızdaki sınırlar suni sınırlardır. Gönüllerimiz arasında sınır yoktur. Haseki ile Mardinspor futbol takımları arasında dostluk maçı yapılacak. İşadamlarımız ve sanatçılarımız daha çok kaynaşacak" şeklinde konuştu.
Festivalin onur konuğu olan Suriyeli yapımcı ve yönetmen Ossama Muhammed ise Vali Hasan Duruer'in konuşmasından çok etkilendiğini belirterek, "Hayatım boyunca telaffuz ettiğim vali kelimesini her zamankinden farklı algılıyor ve söylüyorum. Vali kavramını ilk defa kültürleri kaynaştıran bir kavram olduğuna tanık oluyorum. Suriye'den 12 kişilik tiyatro ve sinema sanatçısı ile yönetmenlerle burada bulunmaktan çok mutluyuz" ifadelerini kullandı.
SineMardin'in bir başka konuğu Midyat doğumlu bir Süryani olan Suriyeli Nuri Kino. İsveç'te gazetecilik yapan Kino, Süryanilerin yoğun olduğu Sodertalje kasabasının Süryani göçmenlerden oluşan futbol takımının İsveç birinci futbol ligine yükselişinin hikayesini anlattığı filmiyle Beverly Hills Film Festivali'nde ödül almıştı, Kino, doğup büyüdüğü kentte uluslar arası düzeyde bir film festivalinin düzenleniyor olmasından dolayı heyecanlı olduğunu belirterek, tarihi kentin gelecekte Hollywood’u bile geride bırakacak bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Türkiye'deki ilk ve tek senaryo odaklı film festivali olan SineMardin'in, vizyon ve vizyon öncesi film gösterimlerinin yanı sıra sınırın ötesinden tanıdık ama bilinmeyen bir coğrafyayı konuk ettiğini söyleyen festival koordinatörü Helün Fırat, Mardin Sinema Derneği ile New York Merkezli bir sanat kurumu olan ArteEast ve Şam Drama Yüksek Okulu işbirliğiyle gerçekleştirilecek olan 'Arap Sinemasına Bakış' temalı bölümde çağdaş Suriye sinemasından seçkilerin Mardinli sinema severlerle buluşacağını belirtti.
Programa, Suriyeli belgesel film festivali Dox Box işbirliğiyle yönetmen ve yapımcı Ossama Muhammed, Noma Orman, Orwa Nyrabia, Anmar Hijazi ve Suriyeli genç sinema örgencilerinin yanı sıra senarist ve yazar Khaled Khalifa katıldı.
İKİ ÜLKEDE ORTAK SENARYO ÜRETİMİ
SineSen ve Senaryo Yazarları Derneği (SENDER) tarafından gerçekleştirilecek. konferanslarda Türkiye ve Suriye'de ortak senaryo üretimi üzerine taktik ve stratejilerin tartışılacağı belirtildi.
"Başkasının Acısını Anlamak" adıyla gerçekleştirilecek konferansta ise küreselleşme sürecinde toplum odaklı senaryo üretimi, sinema sosyolojisi üzerinden tartışılacak.
Konferansa Tül Süalp, Nedim Süalp, Celal Çimen, Necla Algan, Burçe Çelik
ve Hüseyin Kuzu'nun katılacağı açıklandı.
SineMardin'in programında yer alan yabancı filmler şöyle:
"Beşir'le Vals", "Körlük", ''Limon Ağacı", "Lorna'nın Sessizliği", "Rumba", "Teldeki Adam", "Tabu" ve "Şampiyon". "Nokta", "Made in Europe", "Pazar", "Kız Kardeşim Mommo" ve "Tatil Kitabı."
Programda çeşitli festivallerde ödül kazanan 12 kısa film de yer alıyor.
Tanıtım kokteyline katılan ve festivalin açılış filmi olan "Gitmek" filminin oyuncusu Ayça Damgacı'nın müzik grubu "Göçebe Şarkılar" da göç etmenin bir yaşam biçimi olduğunu belirterek göç etmek zorunda bırakılmış kültürlerden Romanya, Macaristan, eski Yugoslavya çingeneleri, Makedonya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Yunanistan, Endülüs, Meksika, İtalya, Anadolu, Trakya bölgeleri, Sefarad, Ermeni kültürleri ve daha nice coğrafyalardan yerli ve yabancı parçalarla katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı. Festival 26 Haziran'a kadar devam edecek.
www.mardinlife.com
22 Haziran 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum