Mardin’in Mazıdağı İlçesine bağlı Bilge Köyünda yaşanan ve 44 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak Mardin üzerinde yoğunlaşan önyargıları yıkmak için düzenlenen sempozyumda bir konuşma yapan Mardin Valisi Hasan Duruer, tarihi kentle ilgili acı itiraflarda bulundu.
Mardin Artuklu Üniversitesi Kültür Merkezinde ulusal gazetelerde görev yapan gazeteci, yazar ve akademisyenlerin katılımı ile “Değişim ve Gelecek Arayışı: Yerel Kalkınma Yerel Demokrasi ve Sosyal Dokunun Rehabilitasyonu” konulu uluslar arası bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, AK Partili bayan milletvekillerinden Mardin Gönül Bekin Şahkulubey, Trabzon milletvekili Safiye Seymanoğlu, Aksaray milletvekili İlknur İnceöz, Tokat Milletvekili Dilek Yüksel, Gaziantep milletvekili Özlem Müftüoğlu, Adana milletvekili Fatoş Gürkan, Süryani Metropoliti Salibe Özmen ve çok sayıda davetli takip etti.
Açılış konuşmasını yapan Vali Hasan Duruer, tarihi kentle ilgili olarak bilgiler verdikten sonra açıklamalarında orta okula gitmeyen 24 bin kız öğrencinin olduğunu ve hane başına düşen kişi sayısının ise 10 kişi olduğunu dikkat çekti.
Mardin’de değişim ve geleceği iyi anlayabilmek için öncelikle sosyal dokuyu ve ekonomik potansiyeli çok iyi anlamak olduğunu beliren Vali Duruer, “Burası çok kültürlü, çok dilli ve çok ırklı bir kenttir. Ve bu yüzyıllardan beri böyle devam etmiştir. Yalnız son yıllarda terörle birlikte çok kültürlülüğün, çok dinliliğinin çok ırklılığın yavaş yavaş sona erdiğini görüyoruz. Yerli halk büyük şehirlere göçmüştür. Çevrenin merkeze baskısının artması çok kültürlü toplumu çözmüştür. Toplum sıradanlaşmaya ve içine kapanmaya başlamıştır. Toplum her şeyi devletten ve başkalarından beklemektedir.”dedi.
Mardin’de cemaat toplumu özelliklerinin hâkim olduğuna vurgu yapan Vali Duruer, Mardin’de bireyselliğin olmadığını, iktisatlaşma ve meslek sahibi olmanın son derece zayıf olduğunu, hakkın hukuk yerine güçle alındığını ve duyguların aklın önünde olduğu şeklinde acı itiraflarda bulundu.
"24 bin kız öğrenci okula gitmiyor"
Sosyal tespitlerin yanında eğitim alanında da Mardin’in çok geride olduğunun altını çizen Vali Duruer, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“18 yaşın altındaki nüfus yüzde ellidir. 30 yaşın altındaki nüfus oranımız yüzde 68,5’dir. Hane halkı sayısı 7,8’dir. Bunu da büyük ölçüde memurlar düşmektedir. Normal halka baktığımızda bu oran 10’dur. Ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 44’dür. Kızlarda maalesef yüzde 33,7’dir tam 24 bin kız çocuğu orta öğretime devam etmemektedir. Kırsal kesimdeki kadınlarımız yüzde 80’i Türkçe bilmemektedir.”
Vali Hasan Duruer, bütün olumsuzluklara rağmen tarihi kentin tarihi ve turistik değerleri ortaya çıkaracaklarını ifade ederek Mardin’i Avrupa Kültür Merkezi yapacaklarına inandığını sözlerine ekledi.
Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu ise insanlık ailesinin değişik coğrafyaları gibi barış kenti olan Mardin’in de şiddet yüzyılında kendi payına düşeni aldığını ifade etti.
Bilge Köyünü algılamada güçlük çektiklerini belirten Ayanoğlu, “Bir travmatik olayla ani yüzleşmenin şokundan yeni yeni kurtuluyoruz. Yıkmamız gereken tek şey önyargılarımızdır. Farklıkların bir arada ve barış içinde yaşaması Mardin söz konusu olduğunda tamamen gerçek sahici ve toplumsal canlılığı olan bir durumdur. İşte bir yerel yönetim olarak bu resmi korumaya azimliyiz ve kararlıyız. Sizden bu kararlılığa destek vermenizi bekliyoruz.”dedi.
Sempozyumda ayrıca Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Serdar Bedii Omay ve GAP İdaresi Başkanı da birer konuşma yaptılar.
Toksöz: “Mardin’in insanı gelişmişlik yönü Ekvator’dan bile geride”
Açılış konuşmalarından sonra sempozyumun ilk oturumuna geçildi. UNESCO Gönüllüsü olan ve aynı zamanda Mimar Sinan Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak görev yapan Prof.Dr. Kenan Mortan moderetörlüğünde yapılan oturumda yerel kalkınma konusu işlendi. Oturumda TESEV Yöneticisi Fikret Toksöz, Mardin Valisinin ortaya çıkardığı tabloya ek olarak TESEV olarak hazırladıkları rapor sonucunda Mardin’deki insani gelişmişlik ölçünün Afrika ülkelerinden Ekvator’un bile gerisinde olduğunu dikkat çekti. Toksöz, iktidar tarafından Türkiye’de dağıtılan sosyal yardımların gereksizliğinden ve düzensizliğinden dem vurarak, bu yardımların bölge insanını daha da fakirleştiğini vurguladı.
İngiltere’den sempozyum için Mardin’e gelen ve aynı oturumda bir sunum yapan Chris Game ise büyülendiği tarihi kent Mardin’in sahip olduğu potansiyeli işaret ederek, “Yaşadığım Birmingham kenti de Mardin gibi geçirdiği bir buhran sonunda bir dönüm noktasındayken 1988 yılında yapılan bu şekildeki bir toplantı ile kabuğunu kırarak bugün İngiltere’nin en büyük ikinci kenti haline geldi. Bu şekilde bir çalışmanın Mardin için de yapılması halinde bu kentin de hak ettiği yere geleceğine ve şaha kalkacağına inanıyorum.”dedi.
Sempozyumda bir sunum yapmak üzere Mardin’e gelen gazeteci-yazar Taha Akyol da Vali Hasan Duruer’in ortaya koyduğu acı tablo karşısında üzüntü içinde olduğunu belirterek 24 bin kızın okumamasının sosyalleşmenin önünde büyük bir sorun teşkil ettiğini söyledi.
Mardin sahip olduğu tarihi ve kültürel değerlerle sahip olduğu potansiyelle, bölgedeki illere lokomotif olabilecek bir yapıya sahip olduğunu dikkat çeken Akyol, tarihi kentin renklerinden olan Süryanilere ait eserlerinin restore edilerek kazandırılmasının ise Mardin’e ayrıca artı bir değer kattığını sözlerine ekledi.
Cengiz Çandır, Bilge köyünde cereyan eden üzücü olayın Mardin ismini lekelemesinden dolayı taşıdığı üzüntüsünü dile getirerek, Mardin ve çevresinin tarihteki rolü ile birlikte kentte yaşayan Süryanilerin renkli yapısı ve üniversitenin vizyon ve misyonu ile bu bölgeye kazandıracakları çalışmaların büyük önem taşıdığını söyledi.
Gazi Üniversitesinde görevli Doç. Dr. Hüseyin Yayman ise Bilge Köyü olayını eğitim ve cehalete bağlanmanın çok yanlış bulduğunu belirterek “Bunu yaptığınız takdirde hem bölge halkını hem de bu gölgede yaşayan Süryanilere haksızlık yapmış olursunuz.”değerlendirmesini yaptı. Yayman ayrıca diğer olaylarda olduğu gibi Bilge Köyünde yaşanan olaydan hemen sonra bölgeyi tanımayan, görmeyen, bilmeyenlerin ahkam kesip yorum yapmasına ise tepki göstererek, bu tutumun bilim adamı ahlakına sığmadığını sözlerine ekledi.
Nezir Güneş - Şeyhmus Edis
www.mardinlife.com
27 Haziran 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum