AK PARTİ SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKAN YARDIMCISI CÜNEYT YÜKSEL DIŞ POLİTİKA’DA GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ.
TGRT HABER’DE GENEL YAYIN YÖNETMENİ MEHMET SOYSAL'IN HAZIRLAYIP SUNDUĞU "BAŞ BAŞA" PROGRAMININ BU HAFTAKİ CANLI YAYIN KONUĞU OLAN CÜNEYT YÜKSEL DIŞ POLİTİKA’DAKİ SON GELİŞMELERLE BİRLİKTE GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ.
AK Parti Mardin Milletvekili, Ak Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı; Yard. Doç. Dr. Cüneyt YÜKSEL; TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal’ın Baş Başa programının 17 Ocak Pazar günkü canlı yayın konuğuydu.
TGRT HABER Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci-Yazar Mehmet SOYSAL’ın hazırlayıp sunduğu programda Dış Politika’da son gelişmeler ele alındı.
YÜKSEL: MARDİN’DE ORTAK DİL ORTAK AKIL OLUŞTURDUK. MARDİN’İN AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ OLMASI İÇİN ÇABA HARCIYORUZ.
Programa Mardin’deki Büyükelçiler Konferansı’nı değerlendirerek başlayan Yüksel “İkinci Büyükelçiler Konferansının Mardin gibi, tarihi boyunca sınır ötesi ilişkilere açık olmuş, günümüzde de Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan kapılarından birini teşkil eden bir kentte yapılması son derece isabetli bir tercih olmuştur.” Dedi.
Birincisi böylesine önemli bir organizasyonu seçim bölgem ve memleketim Mardin’de gerçekleştirdik.
İkincisi Mardin’de Dışişleri Bakanımız Prof. Dr. Sayın Ahmet Davutoğlu ve büyükelçilerimizle beraber Dışişlerinin A Takımı’nı ağırladık.
Üçüncüsü yıllardır yapılamayanı yaptık: Dış Politikayı Mardin’de sokağa indirdik. Büyükelçilerimizle beraber Mardin’de halkla kaynaştık. Sayın Bakanımızla ve kalabalık bir büyükelçi grubuyla sokaklarda dolaştık, çocuklarımızla kaynaştık, vatandaşlarımızla çay içtik.
Dördüncüsü ve en önemlisi ise Mardin’de, yani Ortadoğu’ya açılan bir kapıda Ortadoğu’yu konuştuk.
Mardin’de ortak dil ortak akıl oluşturduk. Mardin’in Avrupa Kültür Başkenti olması için çaba harcıyoruz.
Yeni Küresel Düzenin yeni bir liderlik anlayışı gerektirdiğini vurgulayan Yüksel; Küresel Düzenin 4 ayağı olduğunu vurguladı.
Yeni Küresel Düzen’in Küresel Siyasi Düzen; Küresel Ekonomik Düzen, Küresel Kültürel Düzen ve Evrensel Hukuk Normları’ndan oluştuğunu vurgulayan Yüksel; Yeni Evrensel Düzenin içselleştirici, katılımcı, sentezci ve eşitliğe dayalı bir düzen olması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin Soğuk Savaş sonrası dünyaya henüz uyum sağlayamadığı dönemde izlediği, esas olarak tehditlere dayalı dış politikanın, Ak Parti iktidarı ile birlikte köklü değişikliğe uğradığını belirten Yüksel; “nerede olursanız olun ne yaparsanız yapın başarıya ulaşmak için 2 asgari şart vardır” dedi. “Bu Siyasette de böyledir; iş hayatında, akademik hayatta da. “
Bunun 1. si Tutarlılık: tutarlılık çok önemli yaptıklarınızla sözlerinizle de bunu desteklemelisiniz. 2. si süreklilik. Günü kurtarmak adına uygulana politikalar ve söylemler uzun sürede başarısız olacaktır. Bir dönemlik dış politika, tek dönemlik iç politika diye bir şey yoktur olmamalıdır da.
Yüksel Dış Politika ile gündemi değerlendirirken şu noktaları vurguladı:
Ak Parti ile birlikte son 7 sene içerisinde nasıl bir politika izledik. Bu çok önemlidir:
Birincisi diplomasi ve diyalog üzerine kurulu, ikincisi çağın değerlerine uygun ve üçüncüsü etkin bir politika izledik.
Bununla Türkiye komşularıyla arasındaki anlaşmazlıkları ya çözdü ya da çözüm yoluna soktu; böylece yakın çevreden kaynaklanan güvenlik tehditleri de büyük ölçüde giderildi.
Bununla da kalmadı, Türkiye geniş bölgesinde anlaşmazlıkların askeri kuvvet kullanımıyla değil, diplomasi ve taraflar arasında diyalog yoluyla çözülmesi için de çaba harcamaya başladı.
Irak'ta Sünni Arapların siyasi sürece katılmasını sağlayan bizler, İsrail ile Suriye ve Filistin, El Fetih ile Hamas, Pakistan ile Afganistan, ABD ile İran arasında diyaloğa önemli katkıda bulunduk.
Hem İçerde; Hem De Dışarıda Uyguladığınız Politikanın Başarıya Ulaşmasında Çok Önemli 3 Nokta Bulunmaktadır:
- Siyasi İstikrar: son 7 yılda bu vardı. Ak Parti hükümetleri ile son bulan koalisyon hükümetleri ülkeyi bir istikrar havasına sokmuştur.
- Siyasi Kararlılık: Gerek Başbakanımızın gerekse hükümetimizin politikalarını uygularken yansıttığı kararlı tutum ve dik duruş önemlidir.
- Etkin bir Koordinasyon: Devletin bütün organlarının etkin bir biçimde çalışması elbette ülke için son derece önemlidir.
Bu 7 yılda siyasi bir istikrar vardı. 90 larda bu yoktu. Aynı zamanda siyasi bir kararlılık vardı. Ciddi kararlar alabilen bir hükümet vardı. Sürekliliğin temin açısından da etkin bir koordinasyon vardı.
Bununla beraber ilkeli politikalar izledik: Vizyonu olan yöntemi olan politikalar izledik. Türk Dış Politikası’nda ilkelerden bahsediyoruz.
Yaklaşık 1,5 saat süren programda Türkiye’nin Dış Politikası’nı tüm hatlarıyla anlatan Yüksel İsrail’in Dünya’da kabul edilebilir bir politika izlemediğini vurguladı. Goldstone Raporu’na değinen Yüksel; Gazze’de yaşanan trajediye hiçbir insan tepkisiz kalmamalıdır dedi. İsrail’le ilişkilerde Büyükelçi Krizi, Dizi krizi, Davos, Irak’taki gelişmeler, Vizelerin Kaldırılması gibi Dış Politika gündemini aktaran Yüksel aynı zamanda Sivil Anayasa ve referandumla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Son dönemdeki “Eksen Kayması” tartışmalarına da cevap veren Yüksel; Eksen tartışması yaratanların bu işi bölgede ve dünyadaki barışla ilgili çabalarımızı başardığımızı görenler olduğunu vurguladı. ABD ile ilişkileri ve Avrupa Birliği sürecini de anlatan Yüksel 2023 Türkiye Vizyonu’na da değindi.
YÜKSEL DIŞ POLİTİKA’DA SON 1 HAFTANIN PANORAMASINI DA ÇİZDİ:
Yüksel geçtiğimiz hafta İsrail’le yaşanan krizi, ardından İsrail’in önemli bir isminin Ehud Barak’ın Türkiye ziyaretini; Başbakan Erdoğan’ın Rusya ziyaretini ve bu hafta içerisinde gerçekleşecek olan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'a ziyaretlerini; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçtiğimiz Perşembe ve Cuma Türkiye, Bosna-Hersek, Hırvatistan ve Türkiye, Sırbistan, Bosna-Hersek ile gerçekleştirdiği Üçlü Dayanışma Toplantılarını ve İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasını değerlendirdi.
Yüksel; “Bu ziyaretlerle Türkiye olarak komşularla sıfır sorunun ötesine geçip ve artık bölgede azami işbirliğini ve entegrasyonu amaçlamaktayız” diye konuştu. Yüksel İsrail’in politikasının Dünya’da kabul edilebilir bir Politika olmadığını vurguladı.
Devam eden bu tür mekanizmalar ve diplomasinin iyi bir şekilde işlemesi çok önemlidir. Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu her biri bir barış ve istikrar bölgesi olmalıdır. Bölgemiz aynı zamanda evimizdir. Biz bunu düşünerek hareket ediyoruz.
Aynı zamanda Cumartesi günü Haliç Kongre Merkezi’nde İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerinin resmi açılış törenine Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, TBMM Başkanımız Sayın Mehmet Ali Şahin, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlarımızla beraber katıldık.
Böyle bir muhteşem atmosferde İstanbul gibi tarih boyunca bir kültür mozaiği olmuş bir şehirde İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerinin resmi açılış töreni ile ilgili vurgulamamız gereken bir şey vardır: O da Türkiye’nin bir Avrupa Ülkesi olduğudur.
İstanbul binlerce senedir zaten Avrupa’nın Kültür Başkenti olmuş bir şehirdir. Şimdi 2010 senesinde bu unvanın hakkıyla İstanbul’a verilmesi Türkiye'nin Avrupa Birliği’nin tabi bir üyesi olduğunun çok net bir göstergesidir. İstanbul tarihin ve medeniyetin tüm insanlığa bir emanetidir.
Şunu kimse unutmamalıdır: Avrupa bizim kıtamız. Avrupa’nın felsefi geçmiş ve geleceğini, ekonomik gelmiş ve geleceğini biz Avrupalı olarak belirleyeceğiz.
Yüksel programın son kısmında da geleceğin Türkiye vizyonunu anlattı.
www.cuneytyuksel.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum