10 Ocak 2010

Yeni dünya düzenine Mardin modeli

Bakan Davutoğlu, uluslararası alanda kurulacak yeni düzenin felsefesinin Mardin’in “kadim kültürüne” dayanması gerektiğini söyledi ve “Bugün küresel düzenin bir felsefeye ihtiyacı var. Eğer bugün -ki o gün çok uzak değil- bu uluslararası düzenin kurulması için bir çaba sarfedilecekse felsefe anlamında Mardin’in ruhunu anlamaları lazım bunu yapanların. Çünkü Mardin o organikliğini, o ruhu yaşatan bir şehir” dedi.
http://www.mardinlife.com/haberler/resimler/mardinlifedavutoglu1.jpg
Davutoğlu bu yeni düzenin dört ilkesini de;

• İçselleştirici

• Katılımcı

• Harmanlayıcı

• Eşitlikçi olarak sıraladı.

Davutoğlu, mesajına dünyanın yeni bir düzene ihtiyacı olduğunu söyleyerek başladı ve ekledi:

“İçselleştirici, katılımcı, harmanlayıcı ve eşitlikçi bir uluslararası düzene ihtiyacımız var. Böyle bir düzeni de ancak kültürlerin derinliklerinde bulabiliriz.”

Bakan ardından da bu ilkelerin ayrıntılarını şöyle açıkladı:

* İÇSELLEŞTİRİCİ OLMALI: Yeni düzen, içselleştirici bir düzen olmak zorundadır. Dışlayıcı olmamalıdır. Hiçbir ülkeyi, hiçbir kıtayı, rengi, ırkı dışlamamalıdır. Güney-kuzey, doğu-batı denklemlerine dayanmamalı, aksine bu denklemlerin hepsini içinde barındırmalıdır. Dünyada bir grubu dışlayan tavırlar eşitsiz bir düzeni de beraberinde getiriyor.

• KATILIMCI OLMALI: Yeni düzen katılımcı olmak zorunda. Yeni düzenin aynı Mardin şehrindeki birbiriyle iletişim içindeki kültürler gibi, uluslararası alanda da her kültürün, her ülkenin, her toplumun katılımını sağlamalı. Bu çerçevede yeni düzenin sadece BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesine dayalı olması yeterli olamaz. Daha katılımcı bir yaklaşım sergilenmek zorunda. Biz de bu çerçevede AB’yi stratejik hedef olarak tespit ettik. Ama Asya bağlarımızı, Kafkasya’yı hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Bu konuda bir başka örnek daha vermek istiyorum. Türkiye G-20’de aktif bir üye. Zirve öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı ile Tanzanya’daydık. Tanzanya Cumhurbaşkanı bizden rica etti. ''Afrika G-20’de yeterince temsil edilemiyor. Ne olur bizim orada sesimiz olun'' dedi. Yine benzer şekilde Sayın Başbakan’ın Filistin çıkışı tüm dünyada yankı buldu. Bunun için bizim barış vizyonumuz tüm dünyada akis uyandırıyor. Ortadoğu’da herkes herkesle gerginken Türkiye Suriye ve Irak’la entegrasyon ilişkisine geçiyor.

• SENTEZCİ OLMALI: Yeni dünya düzeni çerçevesinde sentezci olmak zorundayız... Tek boyutlu, tek renkli düzenler yaşamazlar. Düzen, birçok rengi biraya getirdiğinizde bir anlam içerir. Düzen, tekdüzelik değildir. Tekdüzelik düzene aykırıdır. Bizim hedefimiz insanlığın birçok birikimini bir araya getiren, onları bir sentez haline getiren yeni bir felsefi yaklaşımın sözcüsü olmak. Bu felsefi yaklaşımı dış politika alanına yansıtmak.

• EŞİTLİKÇİ OLMALI: Kadim kültürden alması gereken bir başka ders, insanoğlunun eşitliğine dayanan bir sistem olması. Herkese insan olması nedeniyle değer veren ve herkesin birbiriyle etkileşerek, ancak birbiri üzerine hükmetmeyecek. Biz, içinden geldiğimiz tarihe güveniyoruz. Anadolu’nun, Rumeli’nin heryerinden tarihin derinliğinden gelen güçlü sese, Mardin’e, Mardin’in ruhuna güveniyoruz.

“SINIRLAR KALICI DEĞİL”

Davutoğlu, mevcut sınırların da “kalıcı olmayacaklarını” belirterek şöyle konuştu;

“Birileri oraya sınır çizdi diye bu sınırların kalıcı olacağını kimse düşünmesin. Tabii ki sınırlara saygı göstereceğiz. Ama dostluk içinde bu sınırları anlamsızlaştıracağız. AB’de olduğu gibi. Biz bölgemizde savaş istemiyoruz. Kardeşlik istiyoruz.

NEDEN MARDİN?

Bakan Davutoğlu, Mardin’i “medeniyetlerin hülasası olan şehir” olarak nitelendirerek şöyle konuştu:

“Kökü sığ olanın gölgesi de sığ olur. Niçin çınarı seçmiş atamalarız. Çünkü kökü derindir, kolay sökülmez. Gölgesi geniştir. Gölgelik olduğunda mezhep, ırk, din ayrımı gözetmez çınar ağaçları. Medeniyet kuran şehirler vardır; Atina gibi. Medeniyetlerin kurduğu şehirler vardır; Bağdat gibi. Birçok medeniyetlerin kurduğu şehirler vardır; İstanbul gibi, bugün New York gibi. Bir de Medeniyetlerin hülasası, özeti olan şehirler vardır; Biblo medeniyet şehri... herhalde o Mardin olurdu”.

Kadimin anlamının “Başlangıcı herhangi bir hesapla tespit edilemeyecek kadar eski olan” olduğunu da hatırlatan Davutoğlu,”7 ayrı din, 7 ayrı kültür yaşar Mardin’de. Hedefimiz tekrar Mardin’i bölgenin merkazi haline getirmek. Her yol Mardin’den geçsin, her yol Mardin’e uğrasın istiyoruz” diye konuştu.

Büyükelçiler ve diplomatlar Mardin'de

Büyükelçiler ve diplomatlar Mardin'de

Büyükelçiler ve diplomatlar Mardin'de

Büyükelçiler ve diplomatlar Mardin'de

Büyükelçiler ve diplomatlar Mardin'de

Büyükelçiler ve diplomatlar Mardin'de

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum