1 Mart 2007

DEAD CAN DANCE

Vangelis - Kitaro - Yanni - J.M.Jarre - Tori Amos - Dead Can Dance
----------------------------------------------------------------------------------
İrlanda kökenli Avustralyalı iki müzisyen olan Brendan Perry ve Lisa Gerrard tarafından 1981 yılında kurulan "Dead Can Dance- Ölüler Dans Edebilir" grubu, Yakın ve Ortaçağın karanlığında kalmış müziklere günümüzün ritm ve enstrümanlarıyla yeniden yaşam veriyor.

Grup şarkılarında işlediği efsaneler, sembolik ve gotik temalarla, Perry’nin elinde yeniden hayat bulan eski enstrümanları kullanarak kimi zaman punk rock kimi zaman da Ortadoğu’ya kayan melodileri inanılmaz uyumlu bir şekilde dinleyiciye sunuyor.

Gerard ve Perry’nin atalarının müzik ve dillerine yeniden hayat verme çabası şarkılarında İngilizce’nin dışında eski Katalan ve Briton dillerine de yer verdi. Lisa Gerard’ın "kendi bilinçaltına güvenerek" atalarının müziklere tamamen kendi duyguları ile çıkardığı Kelt dilini çağrıştıran seslerle eşlik ediyor. Bir nevi artık dillerini anlamadığı ve duyamadığı ataları ile duyguları ile yeniden bağlantı kurmaya çalışıyor. Grubun en ünlü şarkılarından biri olan "Cantara" böylesi bir seslenişin ürünü. Perry ise pastoral atalarına olan ve gittikçe de büyüyen ilgisini "Towards the Within" albümünde seslendirdiği "Senin Mezarına Uzatıldım" adlı şarkıyla anlatıyor:

"Senin mezarına uzatıldım
Ve sonsuza kadar orada kalacağım
Ellerinde ellerimde olduğu sürece
Ayrılmayacağımızdan eminim
Benim elma ağacım, aydınlığım"

Grup ilk albümünü 1984 yılında aynı isimle çıkardı: "Ölüler Dans Edebilir". İlk önceleri çoğu müziksever deneysel bir müzik ile karşı karşıya olduklarını düşündü. Aslında bu Perry ve Gerard için geçerli olabilirdi. Zira Perry klasik eğitim görmüş sonra punk rock grupları ile çalışmış bir müzisyendi. Gerard’ın durumu da çok farklı sayılmazdı. Fakat ikilinin yeni tarz denemesi Perry’nin olağanüstü kompozisyon yeteneği ve Gerard’ın teatral vokal yeteneği ve zekası büyük bir başarıyla sonuçlandı. İlk albümde "A Passage in Time Zamanda bir Geçit", "The Fatal Impact Ölümcül Etki" ve "Carnival of Light Işık Karnavalı" şarkıları büyük beğeni kazandı. Perry ve Gerard ilk albümleriyle belli bir elit müziksever kitleye ulaşmayı başardı.

Ancak DCD en büyük sükseyi "Within the Realm of a Dying Son Ölen bir Güneşin Krallığında" adlı üçüncü albümüyle yaptı. 1986’da yayınlanan albüm bir anda bağımsız müzik listelerinin zirvesine tırmandı. DCD’nin ünlü "Cantara" ve "Xavier" şarkıları ilk defa bu albümde yayınlandı. Bu albümde ayrıca sadece üç şarkının İngilizce sözleri vardı. Diğer şarkılar ise Lisa Gerard’ın atalarının dilinde yani eski Kelt dili, Briton ve Gal dillerine benzer seslerin Orta ve Yakınçağ melodileriyle örtüşmesinden ibaretti. "Ölen bir Güneşin Krallığında" albümü ile DCD barok müziği çağrıştıran, mistik ancak anı zamanda romantik, modern ve mistik bir karışıma imza attı.

Kaybolan seslere ulaşma
DCD 1988 yılında ise dördüncü albümünü yayınladı. Albümle ilgili en iyi yorum yine Perry ve Gerard’dan geldi. "...dünyanın havadan görüntülerine bakarsanız, dev bir organizmaya, bir makro kozmosa benzer. Yaşam gücünün, suyun yılankavi bir biçimde yayıldığını görürsünüz. Bizim vizyonumuz yumurtanın etrafındaki yılankavi kucaklaşma yani dünyadan ibaret. Yine bu albümde sözünü ettiğimiz temaları işleyerek Avrupa müziğinin ilk periyodunu yansıtmaya çalıştık."

1990 yılında grup erken Rönesans döneminin müziklerini yansıtmaya çalıştığı albümü Aion’u çıkardı. Albümde yer alan "Saltarello", "Mephisto" ve "The Song of the Sibyl Sibyl’nin şarkısı" DCD’nin klasikleri arasına girdi. DCD albümdeki bazı şarkılar için Rönesans döneminde kullanılan müzik aletlerini yeniden yaptırdı.

1993 yılında DCD yeni albümleri "Into the Labyrinth Labirentin İçine Doğru’yu" yayınladı. Perry albümün ön çalışmalarını Kuzey İrlanda’da bir adada, Gerard ise Avustralya’da Snow River dağlarında hazırladı. İkili bir araya gelerek albümü üç ayda hazırladı. Bu süreç içerisinde Perry atalarının primitif müziklerini araştırmayı derinleştirmiş Gerard ise eski dönem vokalleri üzerinde uzun uzun çalışma fırsatı bulmuştu. Sonuçta "İrlanda’nın asırlık ormanlarına düşen yağmurun sesi" Perry ve Gerard’ın müzikal dehaları ile birleşmiş ve DCD tam anlamıyla karakterini kazanmıştı.

Bundan sonraki senelerde peş peşe çıkan albümler öyle çok büyük yankılar uyandırmadı. "Toward the Within, Spiritchaser, Mirrorpoo ve Duality" bu dönemin önemli albümleri oldu.

Grubun Resmi Web Sitesi: http://www.deadcandance.com
Diskografi:
Dead Can Dance
Spleen And Ideal
Within The Realm Of A Dying Sun
Serpent’s Egg
Aion A Passage In Time
Into The Labyrinth
Toward The Within
Spiritchaser
The Mirror Pool
Duality
The Eye Of The Hun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum