1 Aralık 2008

Mardin'de Türkiye'nin Azınlık-Çoğunluk Politikaları Tartışıldı

http://www.mardinnethaber.com/userfiles/image/2008/12/panel.jpg
Eğitim-Bir-Sen tarafından Mardin'de düzenlenen 'Türkiye'de azınlık-çoğunluk politikaları bağlamında Vakıflar Kanunu' konulu panel büyük ilgi gördü. Panele konuşmacı olarak katılan Gazeteci Yazar Etyen Mahçupyan, ''Türkiye'de devlet eşitlik temelinde olması gereken vatandaşlık kavramını bir türlü hazmedemiyor'' ifadelerini kullandı.
Eğitim-Bir-Sen Mardin Şubesi ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından düzenlenen 'Türkiye'de azınlık-çoğunluk politikaları bağlamında Vakıflar Kanunu' paneli büyük ilgi gördü. Öğretmen Evi'nde düzenlenen panele konuşmacı olarak Gazeteci Yazar Etyen Mahçupyan, TESEV üyesi Dilek Kurban, Dicle Üniversitesi öğretim görevlisi Ömer Ergün katıldı. Panelde konuşan Gazeteci Yazar Etyen Mahçupyan, Türkiye'de batılı anlamda bir vatandaşlık kavramı olmadığını söyledi. Bireyin ve yeni model insanın herhangi bir otoriteye ihtiyacı bulunmadığını ifade eden Mahçupyan, "Bu insan ne istediğini bilen kendi hayalleri fikirleri olan o yüzden bir tür devlete bir tür hukuk sistemine bir bağlayıcı çerçeveye ihtiyacı vardır. Ulus dediğimiz, devlet dediğimiz şey de 1700'lü yıllarda başlayan sistemdir. Milliyetçilik denen şey de bunu sağlayan ideoloji olmuştur. Böyle bakıldığında bu bireyle devletin arasında bir köprü gibi duruyor. Çünkü artık bir şeye aittirler. Osmanlı'dan sonra Türkiye de bir modernleşme yaşandı. Ama bu modernleşme eski cemaatsel yapıyı tam olarak kıramadı. Hatta şunu söylemek lazım; belki devletin daha makbul saydığı bir kimlik etrafında yani Türk ve laiklik kimliği etrafında yeni bir cemaat üretti. Bu cemaat özelikle tek parti döneminde çok yoğun olarak egemen oldu. Bu cemaatin dışında kalanların siyasetin dışında kaldığı, devlete nüfus edemediği devletin üzerinde etkili olamadığı bir dönem yaşandı. Ondan sonraki dönemde aktif olduğu zaman da on yılda bir darbe olduğu bir dönem yaşandı. Ve sürekli eskiye dönüş yapıldı. Yani şunu görüyoruz; Türkiye'de devlet bu eşitlik temelinde olması gereken vatandaşlık kavramını bir türlü hazmedemiyor ve buna doğru her toplumsal açılımı da engelliyor, çünkü bundan rahatsız oluyor. Bunu resmi ideolojiye dayanarak yapıyor. Dolayısı ile aynı nerdeyse aynı çözülmemiş sorunlarla yaşamaya devam ediyoruz. Kürt sorunu geçmişi 1800 yılları başına kadar gidilebilir. Ama oraya kadar geri gitmeden bile 1860 yıllarında bu sorunun olduğu çok açıktır.
100 yıldır hala aynı yerde sayıyoruz. Alevilik mesela belki 500 yıllık bir meseledir. Onda da çok basit olmasına rağmen adım atılamıyor. Gayri Müslimler ile olan ilişkilerde de sorunlar var. Cumhuriyet ile birlikte gelen laiklik kavramı ve bu laiklik kavramı ile getirdiği bir tepeden gelen katı bağnaz nerdeyse bir dinsellik zorlaması var" dedi.
Mardinnethaber.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum