10 Nisan 2009

Açılan Kuyular Kayıp Yakınlarına Umut Oldu

Kızıltepe ilçesine bağlı Kengerli köyünde 1994 yılında evinden alınarak götürülen ve kendisinden bir daha haber alınamayan Yusuf Tunç'un eşi Fatma Tunç (59), eşinin kuyulara atılmış olabileceğini öne sürdü.
http://resimler.haberler.com/haber/360/silopi-ve-diyarbakir-da-acilan-kuyular-kayip_o.jpg
Kızıltepe ilçesine bağlı Kengerli köyünde 1994 yılında evinden alınarak götürülen ve kendisinden bir daha haber alınamayan Yusuf Tunç'un eşi Fatma Tunç (59), eşinin kuyulara atılmış olabileceğini öne sürdü.

Kızıltepe'ye bağlı Katarlı köyünde önceki yıllarda 2 ceset çıkarıldığını hatırlatan Fatma Tunç, bu cesetlerin eşine ait olup olmadığını tespit için çocuklarından ve kayınbiraderinden kan örneği alındığını, fakat bu zamana kadar kendilerine bir cevap verilmediğini söyledi.

Silopi ve Diyarbakır'da kuyuların açılmasından sonra eşinin de bulunacağı yönünde kendilerinde bir umut oluştuğunu belirten Fatma Tunç, kocasının cesedinin veya kemiklerinin bulunup teslim edilmesini istedi.

Fatma Tunç, 15 yıl önce üzerinde asker elbisesi, yüzlerinde maske, şalvar ve kırmızı renkli pijama, başlarında değişik renkte poşi olan 10 kişinin köyde sığınak olduğu iddiasıyla baskın yaptığını kaydetti.

Tunç, "2 araba ile aralarında asker, yöresel kıyafetli insanların bulunduğu 10 kişi köye geldi, eşim Yusuf Tunç'u sordular. Önce bizim evin bütün odalarını aradılar. Sonra eşimin bulunduğu evin bitişiğindeki köy odasına gittiler. Kocam Yusuf Tunç'un kolundan tutup onu çıkardılar. Eşim kendini onların elinden kurtarmaya çalıştı ve kurtuldu ve kardeşi felçli Abdurrahman ile köy odasının içine sığındı. Her tarafından odaya ateş açtılar. Şans eseri kimse yaralanmadı. O kadar ateş edildi ki kurtulmaları imkansız dedik. (Ya, çıkıp teslim olacaksın ya da evine bomba atıp tüm çocuklarını öldüreceğiz) dediler. Bunun üzerine eşim çıkıp teslim oldu. Ve onu alıp götürdüler, bir daha da haber alamadık. Köy odasının tek telefonu vardı onu da giderken kestiler." şeklinde konuştu.

Olaydan sonra savcılığa dilekçe verdiklerini fakat bu zamana kadar bir netice alamadığını söyleyen Fatma Tunç, eşinin kaçırıldığı sıra çocuklarının küçük olduğunu, çok perişanlık çektiklerini ve kayınpederinin felç geçirdiğini ifade etti.

Yusuf Tunç'un abisi köy muhtarı Mehmet Tunç ise 9 Şubat 1994'de akşam saat 5:00 civarında yaşanan olaydan sonra Kızıltepe Kaymakamlığı'na, Cumhuriyet Savcılığı'na, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Olağanüstü Hal Valiliği'ne, Adalet Bakanlığı'na, İnsan Hakları Derneği'ne, Ankara'ya gidip Meclise dilekçe verdiğini kaydetti.

O dönemde bölgedeki özel kuvvetlerin çok kötülük, zülüm, infaz yaptığını öne süren muhtar Mehmet Tunç, o günlerde korkudan dışarı bile çıkamadıklarını, tarlalarını sulayamadıklarını anlattı.

Mehmet Tunç sözlerini şöyle sürdürdü; "O zaman ilçe jandarma komutanlığında Atilla Uğur adında bir bin başı vardı. Jitemci idi. Bir de Şenyurt Karakol Komutanı vardı Mahmut Başçavuş, o da jitemci idi. O zaman bütün kötülükleri onlar yapıyordu. Bu faili meçhul cinayetlerin hepsini onlar yapıyordu. Birileri bizim köyde sığınak var diyerek ihbarda bulunmuş. Özel timler, askeri birlikler geldi aradı. O zaman İlçe Jandarma Komutanı Eyüp yüzbaşı vardı. Geldiler aradılar, bir şey bulamadılar. Geldi ve dedi ki; (muhtar burada sığınak vardı ne oldu) ben de dedim ki komutan bey madem sığınak var sen arıyorsun bul. Adam sana yerini de söylemişse bul işte dedim. O zaman benden kıcık aldı komutan. Ondan sonra da illa da köyden göç edeceksin dedi. Kızıltepe civarında da kalmayacaksın, nereye gidiyorsan git dedi. Beni mağdur etti. 10 yıl arazimi evimi hepsini bıraktım gittim. O dönemde de Kızıltepe ye bağlı Ğurs köyünde bir evi hayvanlarla beraber yakmışlardı. Sen bilirsin ya göç edersin ya da seni çocuklarınla beraber Ğurs'taki gibi yakacağız dedi. Zorla beni göç ettirdiler. 10 yıl süründüm kolay bir şey değildir çeken bilir. Ve ne çektiğimi ben bilirim. 10 yıl İskenderun'da sürgünde kaldım. 2002 yılında gelip dilekçe verdim kaymakamlığa. Kaymakam da jandarmaya havale etti. Jandarma da dedi ki sen köyüne gelebilirsin. Köy yıkılmadığı için sen yalnız gittiğin için geri gelebilirsin. 2002 de köye geldim. O zaman da köy muhtarı idim."
www.mardinlife.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum