26 Ağustos 2009

Aziz Nesin'in öyküsü Mardin`de gerçek oldu

Mardin'de ikamet eden Şeyhmus Bağış, kendisine verilen 3 nüfus cüzdanına rağmen yaşadığını bir türlü ispat edemiyor.

Geçimini Irak'a yük taşımakla sağlayan Şeyhmus Bağış'ın hayatını karartan olay, 2002 yılında pasaportunun süresini uzatmak isterken kendisinden istenilen T.C. kimlik numarasını öğrenmek için gittiği nüfus dairesinde, 1998 yılından beri ölmüş göründüğünü öğrenmesi ile başladı. Filmlere konu olabilecek olaylar yaşayan 38 yaşındaki Şeyhmus Bağış'ın başından geçenler şöyle:

"Mardin Nüfus Müdürlüğü'nden yeni kimlik almayı beklerken nüfus memurunun ihbarı üzerine polisler tarafından ölü birinin kimliğini kullandığı iddiası ile gözaltına alınarak emniyete götürülüyor. Buradaki sorgusunda, yaşadığına dair zar zor polisleri ikna ederken geçimini sağladığı ehliyet ve pasaportuna el konuluyor. Ehliyetine el konduğu için, ailesinin geçimini sağladığı şoförlüğü yapamayarak zor günler geçirmeye başlayan Bağış, çıkış yolu olarak, yaşadığını ıspat etmek için mahkemeye başvuruyor. Mahkeme, verdiği kararda Bağış'ın yaşadığını ıspat edemediği için talebini ret ederken kendi deyimi ile mahkeme kararı ile adeta 'bir kez daha öldürülüyor.' Mahkeme devam ettiği sürede başvurduğu Nüfus İdaresi, kendi hatasını anladığı için kendisine alelacele yeni bir kimlik veriyor."

Bağış, "Bana verilen kimlikle sanki yeniden dünyaya gelmiştim. Benden alınan ehliyetimi yeniden almak için hazırlık yaparken bir hafta sonra yol kontrolünde asker kaçağı olduğum iddiası ile bir kez daha gözaltına alındım. Askerde çektiğim fotoğrafları ve askerlik terhis belgemi yetkililere göstermemle benim daha önce askerlik yaptığımı öğrendiler. Dönemin askerlik şubesi komutanı, bana sonradan verilen kimliğe el koyarak yazdığı resmi yazı ile beni bir kez daha Nüfus Müdürlüğü'ne gönderdi. Meğer bana verdikleri kimlik benim değil de benimle aynı isimde ama 4 gün arayla doğan başka bir kardeşim varmış gibi onun adına düzenlenen kimliği bana vermişler" dedi.
ÖLÜ KİMLİĞİ İLE DEFALARCA YURTDIŞINA ÇIKMIŞ

Bağış, Nüfus Müdürlüğü'nün 25 Mayıs 1998 tarihinden beri kendisini resmiyette öldürdüğünü ifade ederek, "Ama benim pasaportumda yurt dışı giriş ve çıkışları da gösteriyor ki ölü denen bir insan defalarca yurt dışına çıkmış. Bu nasıl oluyor? Ölü denen biri nasıl ehliyet kullanabiliyor? Birileri kasti olarak benim adıma gidip düzmece bir ölüm raporu veriyor. Ama bu raporu kimin verdiği, niçin verildiği ve nasıl verdiğini bir türlü anlayabilmiş değilim. Bu konuda bana bilgi de vermiyorlar" diye konuştu.

Nüfus Müdürlüğü'ne gittiğinde kendisine üçüncü bir kimlik verildiğini anlatan Bağış, daha sonradan bu kimliğin de kendisine ait olmadığını öğrendiğini söylüyor. Sözde kendisine ait T.C. kimlik numaraları ve doğum tarihleri birbirinden ayrı 3 kimlik olmasına rağmen resmi anlamda hiçbir işlem yapamadığı için hayatının karardığını belirten Bağış, yetkililerden bu sorunun çözülmesi için yardım bekliyor.

İçişleri Bakanı ve Başbakan'a seslenerek bürokratların başına getirdikleri olumsuzlukların hesabını sormasını isteyen Bağış, "Pasaportuma ve ehliyetime el konulduğu için iş yapamaz hale geldim. Bendeki bir kimlikte ölü sayıldığım, diğer kimliklerde ise asker kaçağı olduğum için iş başvurularımdan her sefer olumsuz cevap aldım. Çocuklarıma bir şeyler yedirmek için Sosyal Yardımlaşma Vakfı'na tam 14 tane dilekçe verdim ama ölü veya asker kaçağı olduğum gerekçesiyle bana hiçbir yardımda bulunmadılar.

Hasta olan eşimi hastaneye götürmek için yeşil karta başvurdum, ondan da ret cevabı aldım. Başıma gelenlerin hesabını kim verecek? Çocuklarıma kimlik çıkartamadığım için okula gönderemedim. Şimdi hepsinin elinde kalem defter olması gerekirken şimdi tarlada kazma kürekle çalışıyorlar. Ben devlet büyüklerine sesleniyorum. Ben Şeyhmus Bağış. Ölmedim, buradayım. Lütfen asıl kimliğimi verin ve beni bu işkenceden kurtarın" şeklinde tepkisini dile getirdi.

Şeyhmus Bağış, eşi Tenzile Bağış'ın, zamanında tedavi ettiremediği için şimdi hastanelerde akciğer yetmezliğinden dolayı ölümle pençeleştiğini belirterek kendisinin ise son bir kez savcılığa giderek mahkemeye başvuracağını sözlerine ekledi.

Şeyhmus Bağış'ın kapı komşusu Mehmet Ali Demir ise Şeyhmus'u ve ailesini yıllardan beri tanıdıklarını belirterek Bağış'ın ölmek bir yana herhangi bir trafik kazası bile geçirmediğini belirterek başına gelenlerle hem kendisinin hem de ailesinin perişan olduğunu söyledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum