Serdar Bedii Omay ve Üniversitemiz

Mardin Artuklu Üniversitesi

“Elimizi altına koyduğumuz taşın farkındayız. Yorulmadan, koşturmadan başarıya ulaşmak mümkün değil. Başta halkımız olmak üzere, kamu kurumlarımızı ve sivil toplum örgütlerimizi üniversitemizin kuruluş sürecine katabilirsek beklenenden çok daha kısa sürede sonuca ulaşırız.”
Evet aynen yukardaki ifadeleri zikrederek kuruluş aşamasındaki Mardin Artuklu Üniversitemiz ile ilgili yol haritası ile beraber bize düşen sorumluluğun da altını çiziyordu rektörümüz Sayın Serdar Bedi Omay.

Kendisiyle ilk olarak yakın bir dostumun taziyesinde karşılaşmıştım. Hani bir söz vardır ya “ilk intibalar önemlidir” diye; doğruluğuna büyük oranda inandığım bu sözün doğru kabul ettiğim tarafından yaklaştım o çok sempatik adama. Taziye çadırındaki tanışma merasiminde ne kadar konuşuluyorsa o kadar konuştum kendisi ile. Birkaç dakikaya sıkıştırabildiğim kadar sıkıştırdım Mardin Artuklu Üniversitesi ile ilgili beklentilerimi ve düşlerimi. Etrafına sıcaklık veren sohbetinin içinde isabetli nokta vuruşları yaparken, kurulma aşamasındaki üniversite ile ilgili hedeflerini de ortaya koyuyordu. O dar zamandaki doyumsuz muhabbet oracıkta kalmadı tabiî ki. Gerek mesleki kariyerimin bana yüklediği sorumluluğun gereği ve gerekse Üniversitenin tarihi kentimize yapacağı sosyal ve ekonomik katkıların da bilincinde olan biri olarak, rektör beyle daha sonra birkaç kez daha bir araya gelme fırsatını yarattım kendime. Her defasında biraz daha yakından tanıdığıma inandığım ve tanıdıkça biraz daha sıcak ve samimi bulduğum bu çok değerli büyüğümün şahsına münhasır karakteri etkilemişti beni. Önünde yığınla duran sorunlar karşısındaki olgun ve sakin duruşu, karar verme aşamasındaki danışma ve dayanışma olgusunu harekete geçirmesi ve her şeyden önce deryalar - denizler kadar geniş ufku arasına sıkıştırdığı ilginç meziyetlerinden biri olan hafızası ile de farklı bir insan olarak dikkatleri çekiyordu.

Kuruluş aşamasındaki Mardin Artuklu Üniversitesi çok şanslı bir başlangıç yapıyordu,

bu dev yürekli adamla. Belki Mardin’de doğmamıştı ama Artuklu Üniversitesi için duyduğu

heyecanla vuran kalp atışlarındaki coşkuyu hissetmemek mümkün değil. Yüreğimde

yankı bulan bu coşku, sayın rektörümüzün Mardin için ne kadar isabetli bir tercih olduğunu

gösteriyordu.

Geleceğini turizmde aramaya yeltenen çok dilli çok dinli tarihi kentimize bir de üniversite kenti olma şansının verilmesi, doğrusu Sayın rektörümüzün atanmasıyla anlam bulmuştur.

Tarihi kalıntılarını günümüze kadar ulaştırmış olmanın yanı sıra bir irfan yuvalığı yapmış olan Mardin için çizdiği resmi beynime nakş ederken rektörümüz, “Uluslar arası bir üniversite”nin oluşumu rüyası gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçiveriyordu.

Bünyesinde kurulan “Şarkiyat Enstitüsü”nü düşündüğümüzde Kürtçe Arapça, Aramice ve Süryanice olan Ortadoğu dillerinin akademik alanda işlenip araştırılacak olması, izlemek için sabırsızlaştığımız bu gizemli filmin albenisini biraz daha anlamlaştırıyordu. Fragmanlarının dönmeye başladığı Mardin Artuklu Üniversitesi filmi vizyona girdiğinde; yönetmeni olan Prof. Dr. Serdar Bedii Omay’ın hünerleri ile gişe rekorları kırabilecek en iddialı film olacağından hiç şüphem yok.

Taş mimarisi ile dünyada eşine az rastlanır güzellikteki tarihi kentimizin bu güzel yapısını taçlandıran kültürel, sosyal ve inanç mozaiğimizin Mardin Üniversitesi’nin içini doldurabilecek kadar önemli doneler olduğunu göz ardı etmiyoruz elbetteki. Ancak bu güzelliklerin vücut bulacağı bir bilim merkezinin tepesindeki adamın da düşünceleri ve uygulamaya koyduğu yol haritasının her durağında; gerek içerde ve gerekse de dışarıda yaşayan her Mardinlinin desteğinin olması gerektiğini düşünüyorum. Bu desteklerin en anlamlısı ve en büyüğü de başta biz basın mensupları ve kentin en tepe noktasına yeni atanmış olan Valimiz Hasan Duruer, kamu kurum ve kuruşlarının yetkilileri ile Sivil Toplum örgütü temsilcilerinin desteği de önemlidir. Bu düşüncelerle kentte sorumluluğunun farkında olan bir gazeteci olarak, bu süreçte payıma düşen sorumluluğun farkında olduğumu her zaman ve her koşulda bize düşecek görevler için sayın rektörümüze katkı sunmaya devam edeceğimi belirtmekte fayda görüyorum. İzlenen doğru yolda emin adımlarla oluşturulmaya başlanan akademik ve idari kadronun tespiti konusunda sayın rektörümüzün kararlarına (en azında başlangıç için) gölge edilmemesi gerektiğini ifade ediyor ve herkesten de aynı hassasiyetle yaklaşım göstermesini özellikle rica ediyor, saygılar sunuyorum!...
www.mardinlife.com