1 Ağustos 2009

Kötü alışkanlıklar vücudumuzu nasıl etkiler?

http://medya.zaman.com.tr/2009/08/01/kotu-aliskanlik.jpg
Her insan hayatta başarılı ve mutlu olmak ister. Bunun gerçekleşmesi için insanın kendisini başarısız ve mutsuz yapan alışkanlıklarından uzak durması gerekiyor.

Alışkanlıklar, hayatımızın her döneminde var. Ancak bunlar tiryakiliğe dönüşürse tehlikeli hale geliyor. Alışkanlıkları bırakmak için önce niyetimizi ve düşüncemizi değiştirmeliyiz.

Kötü alışkanlıkları bırakmanın en kolay yolu, yerlerine iyi alışkanlıklar edinmekle mümkün. Örneğin, sigarayı bırakırken bunun yerine sıcak içecekler içebilir, meyve, kuruyemiş yiyebilir ya da sakız çiğneyebilirsiniz. Forbes dergisinde yayınlanan haberde, sağlımızı bozan kötü alışkanlıkların vücudumuz üzerindeki etkilerine göz atarak, neden bunlardan uzak durmamız gerektiğini daha iyi anlayabiliriz.

Sigara içmek: Ülkemizde yaklaşık 20 milyon kişi sigara içiyor. Artık sigaraya başlama yaşının 10'un altına düştüğü günümüzde, sigara yasağı hem havamızın korunması, hem de çocukların zehirlenmesinin önüne geçilmesi açısından faydalı olacak. En zararlı alışkanlıklardan biri olan sigara, koroner kalp hastalığına ve kanserin çeşitli türlerine sebep oluyor. Sigara, bir kişinin felç geçirme riskini neredeyse ikiye katlıyor ve kronik obstrüktif akciğer hastalığından (KOAH) kaynaklanan ölüm riskini artırıyor.

Az uyumak: İnsanlar yeterli uykunun yararlarına önem vermiyor. Uykusunu alamayanlar, tüm gün stresli olur. Kan basıncı uykudayken düşüyor ve insanlar sık sık kendilerini bu iyileşme etkisinden mahrum ediyor. Araştırmacılar, uykunun vücudu nasıl etkilediği konusunda daha fazla bilgi edinirken, yetişkinlere geceleri en az 7-8 saat uyumalarını öneriyorlar.

Aşıları unutmak: Hepatit B, difteri, kabakulak, grip gibi 20'den fazla hastalık aşıyla önlenebiliyor. Aşılarla rutin bağışıklık sağlamak, sağlığınızı korumanın en masrafsız yollarından biri. Aşılar sadece bebeklere uygulanmıyor. Çocuklar, ergenlik dönemindeki gençler, yetişkinler ve yaşlılar için uygulanan aşılar hakkında bilgi almak için sağlık ocaklarına başvurmalısınız.

Yüksek riskli davranışlar: Kasksız bisiklete ya da motosiklete binmek gibi riskli tercihler, güvenli olmayan davranışlar listesinde en üstte yer alıyor. Önlenebilir kazalar, uzun süreli ve bazen de kalıcı hasarlara ve bozukluklara sebep olabiliyor. Ancak, bu önlemlere dikkat ederek sağlığınızı koruyabilirsiniz.

Fazla stres: Günlük yaşam koşuşturması içinde stres kaçınılmazdır. Karşılaştığınız zor durumlarda negatif duygular gösterek, sağlıksız bir kısırdöngüye girersiniz. Stresin fiziksel ve ruhsal belirtileri arasında baş ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı, artan hassasiyet, kas gerginliği, asabiyet, sinir, ilgi ya da motivasyon eksikliği, mide bozukluğu ve dişlerini sıkma yer alıyor.

Dengesiz beslenme: Sağlıklı bir beslenmenin meyve, sebze ve tam tahıllardan oluşması gerektiğini birçok kişi biliyor, ancak insanların birçoğu tabaklarını karbonhidratlarla ve çok fazla yemekle dolduruyor. Sağlıklı bir beslenme, kan şekerini ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaya yardım ediyor ve kilo alımını azaltarak obeziteyi önlüyor.

Çok fazla televizyon izleme: Türkiye'de bir yetişkin günde 5 saatini, çocuklar ise 3 saatini televizyon karşısında geçiriyor. Hafta sonları ve tatillerde bu rakamlar daha da artıyor. Aşırı televizyon izlemek ve internet kullanmak, insanların neden egzersiz yapmadıklarını açıklıyor. Ayrıca televizyon izlerken yenilen atıştırmalıklar, beslenme düzenini bozuyor ve şişmanlığa sebep oluyor.

İlaçlara çok fazla güvenme: Reçeteli ilaçlar önemli ve gereklidir, ancak diyet, beslenme ve diğer yaşam tarzı değişikliklerinin aynı etkiyi göstermesine rağmen bazı hastalar haplara bağlanıyor. Yüksek kolesterol ve tip 2 şeker hastalığı tıbbî tedavi gerektirir, ancak diyet ve egzersiz de hastalığın tedavisinde etkilidir.

Yeterince spor yapmamak: Düzenli spor yapmanın sağlığınız üzerinde çok fazla yararı var. İstatistiklere göre, yeterince egzersiz yapılmıyor ve obezite oranı 2006 ile 2008 yılları arasında artış gösterdi. Bu nedenle, uzmanlar en az haftanın 5 günü yarım saat hafiften başlayarak, yavaş yavaş tempoyu hızlandırarak egzersiz yapılmasını öneriyor.
ZAMAN
Vasfiye Özcanbaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum