21 Ocak 2010

YÜKSEL DİYARBAKIR’DA TÜRK DIŞ POLİTİKASI, ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE DEMOKRATİK AÇILIMI ANLATTI.


HARVARDLI VEKİL’DEN DİYARBAKIR’DA TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DERSİ

Mardin Milletvekili, Ak Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı; AB Uyum Komisyonu ve Karma Parlamento Komisyon Üyesi Y. Doçent Dr. Cüneyt YÜKSEL hafta sonu Diyarbakır’da partisi Ak Parti’nin düzenlediği Siyaset Akademisi’nde Uluslararası İlişkiler ve Türk Dış Politikası hakkında ders verdi.

28 Ekim 2009 tarihinde Demokrasi, Uluslararası İlişkiler ve Ekonomi başlıkları altında eğitim faaliyetlerine başlayan Siyaset Akademisi Ankara, İstanbul Avrupa, İstanbul Asya, Bursa, Kocaeli, Antalya, İzmir, Adana, Samsun, Diyarbakır, Malatya, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Konya, Batman, Trabzon, Mardin, Mersin, Şanlıurfa, Edirne, Adıyaman, Afyon, Ağrı, Nevşehir, Tekirdağ, K.Maraş, Muğla, Ordu, Uşak, Isparta ve Hakkari illerinde bu dönemki faaliyetlerini Ocak ayına kadar sürdürecek.

Cumartesi günü Diyarbakır’da Güneydoğulu hemşerileriyle kucaklaşan Yüksel; katılımcılara yeni küresel düzen ve yeni bir liderlik anlayışı; Türkiye’nin değerleri, dış politika’da ilkelerimiz, bölge ülkeleri ve komşularla ilişkilerimiz, Avrupa Birliği, Enerji, ABD ile ilişkiler ve son günlerin gündemini oluşturan Demokratik Açılım ve açılımın Dış Politika ile bağlantıları konularında Ak Parti Hükümeti’nin attığı adımları aktardı.

Diyarbakır’da Ak Parti İl Teşkilatı ve vatandaşların yoğun bir katılım gösterdiği programa ilgi yüksekti. Dersten sonra programa katılanların sorularını yanıtlayan Yüksel; bölgede Siyaset Akademisi’ne gösterilen yoğun ilgiden son derece memnun kaldı.

Yüksel “Uluslararası İlişkiler ve Türk Dış Politikası” başlıklı sunumunda şu noktalara değindi:

Biz Ak Parti olarak Dünya siyasetini bir bütün olarak okuyor, farklı aktörler ve faktörler arasındaki dinamik ilişkiyi doğru anlıyoruz. Adil, paylaşımcı ve herkesi kucaklayan siyaset anlayışını bölgemizde başarıyla uyguluyoruz. “Komşularla sıfır problem” politikası olarak ifade ettiğimiz yaklaşımımız sayesinde Türkiye bütün komşularıyla sorunlarını çözüm yoluna koymuş, ilişkilerini son derece iyi bir noktaya getirmiştir.

Bölgemizdeki sorunlar küresel sonuçları olan ve herkesi ilgilendiren sorunlardır. Biz yapıcı ve barışçı politikamızla sadece bölgesel değil küresel barışa da hizmet ediyoruz.

Ortaya çıkan yeni küresel düzende Türkiye Kültürel zenginliği ve değerleri, Girişimcilik ruhu, Birlik ve beraberlik ruhu, Güven ve istikrar, Genç nüfusunun dinamizmi, Avrupa Birliği müzakere süreci, Etik standartları olan demokratik, serbest piyasa ekonomisi ve İyi bir yönetim ile küresel vizyonun ışığında giderek etkin bir ülke haline gelmektedir.

Bu küresel ortamda Türkiye, komşuları başta olmak üzere mümkün olan her ülkeyle iyi ilişkilere sahip olunması, varsa sorunların üst düzey siyasi diyalogla çözülmesi ve karşılıklı ekonomik bağımlılığın tesisiyle refahın artırılması temel düşünceleri üzerine inşa edilmiş, dünyada ve özellikle yakın çevresinde barışın kurulması ve korunması ile istikrar ve refahın artırılmasını hedefleyen bir dış politika izlemektedir.

Bizler bu ilkeler ışığında adalet, barış ve güvene dayalı yeni küresel düzenin inşası için çalışıyoruz.

Amacımız Türkiye’den başlamak üzere bölgemizi barış ve istikrara kavuşturmak ve dünya barışına katkı sunmaktır.

YÜKSEL: DEMOKRATİK AÇILIMIN 2 TEMEL HEDEFİ VARDIR. 1. Sİ TERÖRÜN SONUÇLANDIRILMASI; 2. Sİ İSE ÜLKEMİZDEKİ DEMOKRASİ STANDARDININ YÜKSELTİLMESİDİR.

Son günlerin sıcak gündemini oluşturan ve bölge halkını da yakından ilgilendiren Demokratik Açılımla ilgili de bilgi veren Yüksel açılımın Türk Dış politikası ile son derece bağlantılı olduğunu vurguladı. Yüksel sunumunda şu sözleri vurguladı:

Biz “ilkeli bir dış politika” izliyoruz. Türkiye Dış Politika’da 2 Yöntem 6 Uygulama İlkesi ile hareket etmektedir.

Yöntem ilkelerimiz Bütünlük ilkesi ve Vizyon İlkesidir.

Türkiye Dış politika’sını bütüncül olarak ele alıyor. Mesela Ermenistan’la normalleşme sürecimizi sadece Türkiye – Ermenistan ikili ilişkileri olarak değil; bölge olarak ele alıyoruz. Biz biliyoruz ki bölgenizde barış yoksa ülkenizde de olmaz. Ülkenizde barış yoksa Dünya’da barış olmaz.

Biz vizyonu olan bir dış politika izliyoruz. Kriz yaratan, sorun yaratan değil çözüm üreten politikalar izliyoruz. Biz Avrupa Birliği’nden bahsederken 2057’de AB’nin 100. yılındaki AB’den bahsediyoruz.

Türkiye’den bahsederken 2023’te Cumhuriyet’in 100. yılındaki Türkiye’den bahsediyoruz.

Bizim, dış politikada vizyonumuz, amacımız ve kararlılığımız son derece açıktır: Ulusal, bölgesel ve küresel barışa hizmet etmek.

Uygulama İlkelerimiz de şu şekildedir:

  1. Özgürlük – Güvenlik dengesi
  2. Komşu ülkelerle sıfır problem: Maksimum İşbirliği, Tam entegrasyon
  3. Proaktif politika
  4. Küresel aktörlerle ilişkiler
  5. Uluslararası organizasyonlar ve örgütlerde etkinlik
  6. Türkiye’nin Dünya’daki algısını değiştirmek: Güvenlik riskinden alıp özgüvenli bir ülke haline getirmek

Uluslararası İlişkilerde “yurtta sulh cihanda sulh” ilkesi ışığında; “kazan - kazan” temelli; “komşularla sıfır problem” çerçevesinde ilkeli, sağlam ve dik bir duruş sergiliyoruz. “Barışçıl; diyaloga dayalı dış politika” izliyoruz.

Bugünlerde gündemimizi oluşturan Demokratik Açılım süreci ile ilgili olarak da çok boyutlu dış politikamız sürecinde tüm gereğini yapıyoruz. Gerek Erbil, Bağdat veya Washington’la İlişkiler olsun gerekse Suriye ve İran’la görüşmeler olsun gereken adımlarımızı proaktif olarak atıyoruz.

Bizim Demokratik Açılım’da hedefimiz 2 ana noktadır: 1. si Terörün sonuçlandırılması; 2. si ise ülkemizdeki Demokrasi standardının yükseltilmesidir.

TÜRKİYE’NİN GELECEK VİZYONU hakkında da bilgi veren Yüksel; Türkiye’nin dış politikasında her zaman küresel barışa olumlu katkı sağlamayı hedef edinmiş bir ülke olduğunu vurguladı:

Küresel siyasi düzen, küresel ekonomik düzen, küresel kültürel düzen ve evrensel hukuk normları gibi dört temel ilke üzerinden yükselecek olan yeni küresel düzende Türkiye güçlü ekonomisiyle, dinamik nüfus yapısıyla, kültürel zenginliği ve değerleriyle, birlik ve beraberlik ruhuyla, bölge ülkeleriyle tarihten gelen güçlü bağlarıyla bölgenin önemli ve dengeleyici bir unsuru haline gelmiştir.

Barış ve istikrar, tek tek ülkeler için olduğu kadar bölgeler için de büyük önem arz etmektedir. Biz, hem tek tek bölgemizdeki ülkelerin, hem de bu sayede Ortadoğu olsun, Balkanlar, Kafkasya gibi bölgelerimizin refah ve huzura kavuşmasını arzu ediyoruz. Türkiye her zaman küresel barışa olumlu katkı sağlamayı hedef edinmiştir.

Ulusal, bölgesel ve küresel sorunlar arasındaki mesafenin giderek azaldığı günümüzde adalet, barış, eşitlik ve karşılıklı güven ve saygıya dayalı bir dünya kurmak mümkündür.

Bugün Türkiye; ekonomisiyle, dış politikasıyla, demokratik yapısıyla, reformlarıyla artık dünyada takdirle, ilgiyle izlenen, yıldızı parlayan bir ülke konumuna yükseldi. Tabi biz bunu kendimize güvenerek, inanarak, öz güvenle gerçekleştirdik.

Türkiye'nin durağanlıkla, bekle gör politikalarıyla varacağı hiçbir yer yoktur, hiçbir hedef yoktur. Nitekim olmamıştır, olmayacaktır. Bugüne fayda sağlamayan eski söylemleri terk etmek zorundayız ve biz bunları terk ettik, terk ediyoruz. Yeni şeyler söylemek zorundayız. Dünya hızla değişirken biz buna asla seyirci kalamazdık ve bundan sonra da kalmayacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum