YÜKSEL MAYINLI ARAZİLERİN TEMİZLENMESİ İLE İLGİLİ YASA TASARISI ÜZERİNE TRT 2'DE BAŞKENT SİYASET PROGRAMININ CANLI YAYIN KONUĞU OLDU.

AK Parti Mardin Milletvekili, Ak Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı; Yard. Doç. Dr. Cüneyt YÜKSEL; TRT 2’de Parlâmento Muhabiri Gökhan Gönültaş’ın hazırlayıp sunduğu Başkent Siyaset Programı’nda meclisin sıcak gündemi “Mayınlı Arazilerin temizlenmesiyle ilgili yasa tasarısı” üzerinde önemli açıklamalarda bulundu. Yüksel mayın temizleme ile ilgili diğer konularda olduğu gibi hiçbir zaman çözümsüzlüğün çözüm olamayacağını vurguladı. Bu konunun hassasiyetinin partisi Ak Parti tarafından çok iyi bilindiğini vurgulayan Yüksel; tasarının getirdikleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Kara mayınlarının her yıl yaklaşık başta çocuk, kadın ve yaşlılar olmak üzere Dünya’da 15 ile 20 bin kişinin ölümüne ve çok daha fazla insanın ciddi biçimde sakatlanmasına neden olduğunu vurgulayan Yüksel; 1938 yılından beri çatışmalarda çok geniş bir biçimde kullanılan anti-personel kara mayınlarının, halen 70’ten fazla ülke topraklarında bulunduğunu belirtti. Kara mayınlarının çoğunun 2. Dünya Savaşı’ndan kaldığını belirten Mardin Milletvekili Yüksel; 1960'lardan bu yana yaklaşık 110 milyon mayının, dünya genelinde 70 civarında ülkeye dağıtıldığı bilgisini verdi. Programda Ottawa sözleşmesinde bahseden Yüksel; Ottawa Süreci olarak adlandırılan sürecin 1996 yılında, başta Kanada, Avusturya ve Almanya olmak üzere birçok ülkenin ve sivil toplum örgütlerinin girişimleri sonucunda başlatıldığını belirtti. YÜKSEL’İN PROGRAMDA VURGULADIĞI NOKTALAR ŞU ŞEKİLDE: Ottawa Sözleşmesine, Eylül 2008 tarihi itibariyle 156 ülke taraf oldu. Ottawa Sözleşmesi’nin onaylanmasının uygun bulunduğuna ilişkin kanun tasarısının, 2003 yılında TBMM'de kabul edilmesinin ardından, Ottawa Sözleşmesi, 1 Mart 2004 tarihi itibariyle ülkemizde de yürürlüğe girmiştir. Bizler de Ak Parti olarak tüm dünyanın mayınlardan temizlenmesi gerekliliği inancıyla hareket ediyoruz. Bu çerçevede de gerçekten haksız yere parti olarak pek çok ithamlara maruz kaldık. Ama asla çözümsüzlüğün bir çözüm olacağını düşünmeden hareket ettik. Gerekli ihale süreci veya “Yap, İşlet, Devret” Modeli”ni hep beraber müzakere etme anlayışımız asla değişmedi. Biz çözümsüzlükten ziyade bütün milletvekili arkadaşlarımızın sorunun çözümüne yönelik önerilerine hep sıcak baktık. Bizler parti olarak; hükümet olarak mayın temizleme işine başladığımızdan, Suriye kendi sınırlarını temizledi. Bizim 780 kilometre civarında bir Suriye sınırımız var. 500 kilometrenin üzerindeki alanda mayınlar bulunmakta. İşte bizim amacımız böyle bir alanda yer alan o verimli toprakları kazanmaktır. YÜKSEL: BEN BİR BÖLGE MİLLETVEKİLİ OLARAK ÖNCELİKLE DİLEĞİM TÜM DÜNYA’NIN MAYINLARDAN TEMİZLENMESİDİR. MEMLEKETİM VE SEÇİM BÖLGEM MARDİN NUSAYBİN’DE DE ÜLKE GENELİNDE DE BU ÇALIŞMALARIN NETİCESİNİ DE GÖRECEĞİZ. Memleketi ve seçim bölgesi Mardin’in Nusaybin ilçesindeki çalışmalardan da bahseden Milletvekili Yüksel de 200 dekarlık alanın mayınlardan temizlenmesinden sonra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından sınır kapısı binalarının yapılacağını belirterek, şöyle dedi. Mayın temizliğinin bölgeye ve ülkeye katkısı hem ekonomik hem de sosyal anlamda çok olumlu olacaktır. Örneğin; Nusaybin'de özellikle mayınların temizlenmesi ve kapının açılacak olması, hem Nusaybin hem bölge hem de Türkiye için yeni bir başlangıç olarak kabul edilmektedir. Bu yasa tasarısının amacı ülkemizin, milletimizin menfaatlerinin gerektirdiklerini yerine getirmektir. Bizim Ak Parti olarak da; hükümet olarak da amacımız, Suriye ile aramızdaki sınırda bulunan mayınları temizlemek ve o alanları, o verimli toprakları kazanmaktır.