Diyarbakır ismini duyan bir çok kişinin ‘;Güneydoğunun Paris'; i'; benzetmesi yaptığına bir çok kez şahit olmuşumdur. Geçmiş zamanda yapılmış olan bu benzetmenin yerinde olduğunu düşünüyorum. Geçen ay Mardin, Batman, Siirt, Bitlis ve Tatvan'; a yapmış olduğum iş gezisinde çocukluk günlerimi hatırlar oldum. Bu bölgeler Diyarbakır';ın 15 yıl önceki zamanını yaşıyorlar. Her ne kadar evrensel gelişimin bir takım devrelerini yakalamış olsalar da, bu bölgelerin bir çok yeri geçmişin etkisinden kurtulamamış. İş yerlerinde, evlerde, ortak kullanım alanlarında, çocukluk yıllarımdan hatırladığım resimler, kıyafetler, renkler, mobilyalar hayatın içinde yaşamaya devam etmektedirler. Gezi dönüşünde Diyarbakır'; a giriş yapmak üzereyken başka bir dünyaya girmek üzere olduğumu hissettim. Şehrin girişi, doğal güzellik, duble yollar, reklam tabelaları, bir gerdan gibi akan şehrin sarışın ışıkları refah ve huzur verici bir tablo çiziyordu. Diyarbakır çevresindeki vilayetlerle kıyaslama yapıldığında gelişmişlik bakımından Güneydoğunun Paris'; i benzetmesi yerinde bir benzetme olur. Diyarbakır';ın tarihsel ve güncel merkezi konumu tartışılmaz. Diyarbakır'; a yapılan her yatırımın orantılı olmazsa da çevreye yansıdığını görmek mümkün.
Son günlerde yıllardan beri gündemde olan, her seçim arifesinde vitrinin ön tarafında kendine yer bulan projelerden ‘;Dicle Vadisi Projesi'; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen proje yarışmasında en iyi proje olarak kabul edilen projelerden birinin tanıtımı yapılarak hayata geçirilmek üzere start verilmiş olması bütün bölge insanını sevindirmiştir. Bu projenin bitmesi durumunda doğal ve sosyal hayata katacağı faydadan ötürü, Diyarbakır başta olmak üzere bir çok alanda gelişeceği gibi bölge vilayetlerin coğrafyasına uygun yeni projelerin yapılması için hem emsal, hem de örnek teşkil edecektir. Bölge insanı bu projenin ilk harcının atılarak bitirilmesini sabırsızlıkla beklemektedir.
Bu projede boyutu, ebadı, ağırlığı tartışılmadan emeği geçen herkese sonsuz TEŞEKKÜRLER...; Böyle büyük ve hayallerimizi süsleyen bir projede seyirci olmaktansa, üzerimize düşen görevi bütün şahıslar, kurumlar başta olmak üzere desteğimizi esirgememeliyiz. Şimdiden Dicle nehri kenarında sabah serinliğinde çayımı yudumlamayı sabırsızlıkla bekliyorum. Üzerimize düşen görevi yerine getirmeliyiz. BİZ YAPMAZSAK...; KİM YAPACAK...;
Şükrü ADANIR
OSGİAD Genel Sekreteri
13.08.2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi kutucuğundan Adı/Url 'yi seçerek, isminizi ve dilerseniz mail veya site adresinizi yazıp yorumunuzu gönderin. Yorumunuz Editör onayından geçerse yayınlanacaktır. Küfür, Hakaret, İftira ve SİYASİ içerikli yorumlar ve Adı Soyadı belirtilmeyen yorumlar yayınlanmıyacaktır. Surgucum